Ünal Bolat

“Ne istendiğine ister istemez baktım. Kadın büyükçe, dışı bembeyaz bir sığır uyluk kemiğini kıza verdi!..”

“Bu satırları yazarken kendimden utanıyorum. Ben âdeta sütten çıkmış ak kaşıktım...”

Eğer Nevzat “bu vinci ben sökemem” diyorsa ben o zaman fabrikadan teknisyen isterim!..

“Patron çalışma güvenliğinin alınması işlerin tesadüfe bırakılmaması konusunda öğütler verir.”

“Çağrıldığında severek gider, söz konusu yere nazar eder orada su var mı yok mu bir bakışta anlardı.”

“Ben Şanlıurfa’dan Harran Üniversitesi Bozova Meslek Yüksekokulu’ndan yazıyorum.”

“Geçen bir kitap hediye etmiştiniz. Çok hoşuma gitti. Bugüne kadar duymadığım bilgiler var...”

“Kadere inanmıyor musun? Bakın insanların değiştiremediği bir alın yazısı vardır...”

Önce yüzbaşıya dönerek “şikâyetiniz nedir, size nasıl yardımcı olabilirim” diye sordu...

“Bu sırada, yüzbaşı ve albayın eşi ayrı kapılardan içeriye girdiler. Yüzbaşının yüzünün rengi değişmişti...”

“Niçin doğru bulmuyorsunuz, benim gibi canavar ruhlu bir adamın tutuklu kalması değil asılması gerekir.”

“Yüzbaşının gözü önünde 14 askeri orada şehit olmuş. Kendisi de başından yaralanmış ancak ölmemiş.”

“Un, toz şeker, makarna, sıvı yağ, bulgur, zeytin, salça, çay, peynir gibi erzaka ihtiyaçları var..."

“Çok şükür Allaha, bir şikâyetimiz yok. Her şey Rabbimden diyor ve buna inanıyoruz...”

“Bu hatıramı okuyup bu mağdur ailenin sevinmesine vesile olacağınızı ümit ediyorum.”

Şimdi düşünüyorum da rahmetli dememiş miydi bize? “Ben oğlumu alıp gidiyorum” diye…

Demişti ki hanım geçen sene: “Siz ne yaparsanız yapın. Ben oğlumu da alıp memlekete dönüyorum!”

“Dedem döndü dedi ki: “Bunların hepsi yalan! Size yanlış şeyler öğretiyorlar!”

“Saklamaya çalışma! Şimdi elimdeki sopayla sana girişirim… Çabuk söyle nereye saklandı?..”

“E her birimizin mekânları vardı kendimize göre… Takılıyorduk. Arada okulu 'kırdığımız' da oluyordu!..”