Ünal Bolat

Gence nereli olduğunu sordum. “Elazığ/Maden ilçesindenim” deyince bir ışık belirdi gözümde!..

“O dairenin sahibi olan komşumuz, o zamanın söylemiyle solcular tarafından öldürülmüştü. Aile perişan olmuştu...”

“Bu gelen yaşlı kadın da kim? Yani sesi anamın sesine benziyor. Bedeni anamın bedenine benziyor…”

“Bizi o kadar iyi karşıladı ki, ben en yakınlarımdan dahi bu kadar ilgi görmemiştim...”

“Ben lokale gitmem" deyince "Tamam öyleyse, gel çay içelim" dediler. Meğer yine lokale götürmüşler!..

“Devletim için, vatanım için, Cumhurbaşkanımın davetiyle meydandayım. Allah ona zeval vermesin!..”

“Rabbim bu ülkeye zeval vermesin. Rabbim Cumhurbaşkanımızı devletimizin başından ayırmasın.”

“Çok yaşlı olmasına rağmen pek hızlı adımlarla şehre doğru koşar adım yürümeye çalıştı...”

“Yıllar su gibi akıp gitti. Babasını otuz yıl önce şehrin mezarlığına defneden Ahmet de yaşlanıverdi.”

“Birlikte yolculuk mu etmişlerdi, yoksa hac arkadaşı mıydı? Birlikte askerlik mi yapmışlardı?..”

“Ondan önce de aynı dükkânda ayakkabı tamirciliği yapan babası herkese para bozdurur ve borç verirdi...”

“Ona öyle bir sarıldım ki bir daha hiç ayrılmamacasına… Kendimi tutamadım ağladım, ağladım omuzunda...”

“Aradan beş dakika geçmedi. Telefonum çaldı. Arayan kocamdı. Hemen açtım… Boğazım düğümlendi...”

“Ya kocam boşanma davası açarsa, ya beni bir daha eve kabul etmezse ben ne olacaktım?!.”

“Anneme anlattığımda hâlime çok üzülüyor, ‘nereden bulduk bu odun gibi adamı’ diyordu...”

Ne olduysa birden öfkelendi ve "Çok konuşma!" dedi, “herkes kuruyor, git sen de kur!”

“O ara Özal Başbakan yardımcılığından istifa etti. Evlerimiz de Yeniköy’de, birbirimize yakınız...”

“O dönemde siyasi partilerin kuruluşundan daha önemlisi konsey tarafından veto edilip edilmeme konusuydu.”

“Bu ne bitmez tükenmez öfkeymiş. Bu ne merhametsizlikmiş? Anlamak mümkün değil...”

“Teknoloji o kadar gelişmiş durumda ki bugün, doktorun da mühendisin de işini makineler yapıyor...”