“Devletim için, vatanım için, Cumhurbaşkanımın davetiyle meydandayım. Allah ona zeval vermesin!..”
Herkes bir merak, bir panik bir korku içerisindeydi. Yüreğim ağzıma gelmişti… Allah’ım Cumhurbaşkanımız neredeydi? Başbakanımız nerede ve ne durumdalardı?.. Bu bir kelimelik de olsa onlardan haber alabilecek miydik? Allah’ım hayatta ve ayakta olduklarını nasıl öğrenecektik?.. Çok geçmeden Başbakanımız Binali Yıldırım’ın açıklaması anons edildi: “Bu bir kalkışmadır!..”
O zaman “ohh” dedim… Çünkü bu mesaj iki bilgiyi birden veriyordu. Birincisi Başbakanımız hayattaydı. İkincisi hükümet teslim alınabilmiş değildi.
Şimdiye kadar ne badireler atlatmış kimlere pabuç bırakmamış hepsini Allah’ın izniyle püskürtmüşlerdi. Bu defa da teslim olmaz, pabuç bırakmazlardı.
Şimdi yüreğim ağzımda Cumhurbaşkanımızdan bir haber beklemeye başladım. “Allah’ım onu bize bağışla”, “Allah’ım ülkemizi başsız bırakma.”, “Allah’ım sen onu hainlerin şerrinden koru” diye dua ede ede ekran başında dört döndüm… Ağzım kurumuş, şekerim fırlamış, tansiyonum yükselmişti…
Gece yarısına doğruydu… Televizyon içinde spikerin elindeki cep telefonunda onun canlı hâlde konuşmasını duydum… O anda ağlamaya başladım sevinçten… “Allah’ım sana binlerce şükürler olsun… Cumhurbaşkanım hayattaydı...” İnanıyorum ki ekran başındaki milyonlar da benim gibi sevinç çığlıkları atmış ve şükretmiştir… Ve o Başkomutan, ekranda “bunun da üstesinden geleceğiz!” dedi ya… Ve “milletimi sokaklara ve meydanlara bekliyorum” dedi ya… “Tamam!” dedim… Artık darbeciler düşünsün…
Beş dakika geçmedi… Tüm Türkiye meydanlara akın etti… Her taraf al bayraklarla insanlarla doldu… Meydanda 68 yaşında olduğunu söyleyen bir teyze, hem ağzı kıpır kıpır hem gözlerini siliyor hem bayrak elinde… Dedim ki: “Benim güzel teyzem… Sen ne yapıyorsun burada?”
“Evladım, Cumhurbaşkanımız çağırdı bizi… ‘Gün, bu gündür’, dedi… Bu yaşıma kadar devletim için bir şey yapamadım. Bir fırsat doğdu. Bunu veren Allaha şükürler olsun. Devletim için, vatanım için, Cumhurbaşkanımın davetiyle meydandayım. Allah ona zeval vermesin!” dedi.
Allah’ım bu ne asil millet böyle… Allah’ım o teyzemin duasını kabul eyle. Ona yapılan hayır dualarını kabul eyle. Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, kahraman ordumuza ve emniyet güçlerimize sağlık ve hayırlı uzun ömürler ihsan eyle. Bu milleti boynu bükük bırakma ya Rabbim… Rabbimden bu uğurda ve vatanımız uğrunda can veren tüm şehitlerimize rahmet eyle.
Murat Güney-İstanbul