Kenan Evren’in ağzından çıkan söz!..

 

Randevu alıp gittiğim odasında Kenan Paşa’ya bu ziyaretimin sebebini anlatmaya başladım:

“Efendim Türkiye’de siyasi partiler kuruluyor. Benim ziyaret sebebim de bu konudadır. Sağdaki partilerin liderleri belli, biz de solda bir parti kurmak istiyoruz. Düşüncemiz şudur ki kuracağımız parti içinde aşırı uç gruplar yer almadan; Batıdaki sosyal demokrat çizgide; kısaca Avrupaî tarzda bir sol parti kurmak istiyoruz. Eğer böyle bir partinin kuruluşuna izin verirseniz bu partinin kuruluşuna ben de önayak olmak istiyorum. Biliyorsunuz yurt dışındaki işlerim dolayısıyla doğrudan siyaset yapmaya vaktim müsait değil. Ama eğer 'izin vermeyiz' derseniz ve bu oluşuma katkıda bulunmam sebebiyle gümrüklerden çıkarken veya pasaportuma bakılırken sorun çıkar ise o zaman böyle bir girişimde bulunmayacağım. Ziyaretimin sebebi budur efendim...”

Kenan Paşa dedi ki:

“Cevahir, biz sola 25 sene iktidar düşünmüyoruz.”

Kenan Evren’in ağzından çıkan söz bu… Samimiyiz ya… Ben de hemen cevap verdim:

-Paşam orayı bırak ya… Onu vatandaş bilir, sandıktan ne çıkarsa…

Ne olduysa birden öfkelendi ve “Çok konuşma!” dedi, “herkes kuruyor, git sen de kur!”

Buz gibi oldu ortalık… Soğuk bir şey içiyordum… İçesim kalmadı... Derin bir sessizlik oldu. O konuşmuyor, ben konuşmuyor… Dedim ki:

“Paşam, ben izin aldım mı, almadım mı bilemiyorum ama çok perişan ettin beni… Ben sizin yanınıza çok rahat geldim. Çünkü buraya gelirken ne siyasî ne ticarî bir beklentim yok. Ama siz beni döver gibi azarladınız” dedim.

Yumuşamadı. Tekrarladım sorumu:

“Ben izin aldım mı almadım mı?”

- …

-Efendim ses etmiyorsunuz… Ben sizden izin almış gibi hissediyorum kendimi…

Kalktım… O meşrubatı da içmedim… O da “onu iç” demedi…

“Elinizi öpebilir miyim?” dedim “Hayır” dedi. Dedim ki: “Niçin elinizi öpmeyi istedim, biliyor musunuz? Ben babamdan başkasının elini öpmedim. Ama babam bana, 'bir el daha öpülür' derdi. 'Devleti idare eden devletin başkanının eli öpülebilir' derdi. Bu nasihati yerine getirmek istedim, hatırlarsanız bu ifadeyi size…”

“Evet! Trablus’ta da söylemiştiniz” dedi. O günleri de hiç unutmamıştı.

Orada da elini öpmek istemiştim ve bu baba nasihatini orada da anlatmıştım. Unutmamıştı ve hatırladığını belirtti. Ama hepsi o kadar…

Nitekim aradan geçen sürede kurulan parti SODEP’e veto kararı bildirilmişti.