"Size burayı vermezler!"

A -
A +

Gence nereli olduğunu sordum. “Elazığ/Maden ilçesindenim” deyince bir ışık belirdi gözümde!..

 
Kadıncağızın kendi elleriyle teslim ettiği anahtarı, birkaç ay içinde tekrar vazgeçip istemesi üzerine, yeni taşındığımız kiralık evden de çıkmak zorunda kalmıştık... Başladık ailecek kara kara düşünmeye. Geceleri uyku tutmuyordu. Gündüzleri gözlerimiz apartman pencerelerinde "kiralık" yazısı arıyordu... Derken bir emlakçıya çıktı yolumuz. Beşiktaş’ta bir ev bulmuştu. Giriş kattaydı ve aslında küçüktü ama o an öyle darda kalmıştık ki, eşyalarımızı yerleştirebileceğimiz, bir evden başka bir şey düşünecek hâlimiz yoktu…
O günlerde eşimin annesi, yani kayınvalidem de yanımızdaydı. O küçücük eve gitti torunuyla. Kendi elleriyle özene bezene temizliğini yaptı. Artık oraya taşınacaktık. Binbir zahmetle temizleyip pakladığımız evin durumuna bakmak için akşam vardığımızda şaşırdım. Kayınvalidem ve yanında oğlundan olan torunu üzgün haldeydi:
 “Ne oldu size? Neden böyle üzgünsünüz? Ağzınızı bıçak açmıyor. Hayırdır?” dedim.
Torunu dedi ki: “Enişte bizi üç talebe gelip tehdit etti!”
“Ne! Nasıl olur? Niye tehdit ettiler, kim bu üç talebe?”
Ağzım açık kaldı. Ne diyeceğimi bilemedim. Bu arada çocuk söylenenleri anlatıyordu:
“Bu evi kiralayamazsınız. Yoksa sizin için hiç iyi olmaz” demişler.
Şaşırdım kaldım. "Kimmiş bu gençler?" dediğimde yine o zamanın söylemiyle bunlar da güya sağcı gençlermiş.
Ne yapacağız? Kime gideceğiz?
O zaman karakola gidip şikâyet etsek sonuç almak gibi bir durumumuz var mı, onu da bilmiyoruz ve tedirginiz. Beni de aldı bir düşünce…
Derken, daha olayın şokunu atlatmadan tesadüfen mi, beni gördüğü için mi bilemiyorum o gençlerden biri geldi eve.
Bana dedi ki:
“Bu evi mahallemizdeki gençlerin toplanma yeri olarak kullanacağız. Burası stratejik bakımdan bizim için çok önemli. Gidin kendinize başka yerden ev bulun!"
Gence nereli olduğunu sordum. “Elazığ/Maden ilçesindenim” deyince bir ışık belirdi gözümde.
Ben de oralıydım. Genç ile hemşehri çıktık. Babasının esnaf olduğunu söyledi ve ismini verdi.
Dedim ki: “Ben babanı tanıyorum. Maden’e gittiğimde kendisini ziyaret ederim.”
Aramızda muhabbet oluştu. Bunun üzerine genç dedi ki:
"Abi bu yola bir defa baş koyduk. Geri dönersek bizim de hayatımız tehlikede. Size zarar gelmesini istemem. İyi ki sizi tanıdım. Siz şimdi gidin ve anahtarı lütfen emlakçıya teslim edin. Size burası yaramaz.” DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.