Ünal Bolat

“Nasuh Dayı'yı köylüler, arazilerdeki yabani hayvanların tehlikesine karşı avcı olarak tutmuşlardı...”

“Çocukluğumla ilgili bende derin izler bırakan anılarım, ben dört beş yaşındayken başlamıştır...”

“Haberde GATA’ya başörtülü hekim atandığı yazıyor. Bugünleri hayal bile edemezdik.”

“Pazarcılar birbirine girdi. O ona, o ona ellerinde sopa bıçak ne varsa saldırmaya başladılar…”

“Dünyada iyilik etmek kadar güzel ne vardı? Öyleydi de niye herkes iyilik edemiyordu…”

“Saat: 11.00’i geçmişti ki arkadaşlar gelmeye başladılar. Arkadaşım uykusuz ve perişandı.”

“Mescitten çıktım, daha on adım ya attım ya atmadım, bir bomba patladı ki, aman Allah’ım!”

“Biz okulda öğrenci değil miyiz? Biz kimin için nöbet tutuyoruz, neden nöbet tutuyoruz?..”

“Bu delikanlıda bir temizlik, asalet var ama ne?” derken bir gün babası Vahit Ağabeyle birlikte geldi...

“TGRT Haber’de Cumhurbaşkanımızın seslenişini görüyor duyuyordum. Kardeşime de haber verdim...”

“15 Temmuz akşamı beyim televizyon izlerken ben de kitap okuyordum. Oğlum işten gelmişti...”

“Allah’ım bir başıma kaldım. Sen her şeyin doğrusunu bilirsin. Şaşkınım. Tek güveneceğim sensin.”

"Bir gün evlendiğini duyduk. Yapılandırmanın ileri gelenleri ona modern (!) bir kız bulmuşlardı!..”

“Başka gazeteleri ücretsiz dağıtıyor bize de vermek istiyorlardı. Ama ben Türkiye’mi asla değiştiremezdim...”

“Eşimi ve ailesini tanıdıkça hayretler içinde kalıyordum. Hiçbir dinî bilgiye sahip değillerdi...”

“Tesettürümüze gerektiği kadar dikkat etmez, namazlarımızda da gevşek ve tembel davranırdık.”

“Kitap konulan ve okunan ne kadar yer varsa oralarda Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerini yaymalıyız...”

“İyi ki de geçen sene almıştım Hakikat Kitabevinin o kitaplarını. Nasıl da temiz yüzlü bir gençti...”

“Cebime paramı koyup cesaretimi toplayıp Özbekistan'ın en büyük hastanesine gittim…”

“İnce belli bardakta çayımı yudumlarken yanıma çok eski bir tanıdık taksi şoförü geldi...”