Bir margarin muhabbeti...

A -
A +
 “Korkut Özal bir devre şahitlik ettikten sonra rahmet-i rahmana kavuştu. Allah rahmet eylesin...”
 
Korkut Özal’ın vefatıyla ilgili hatıralarını sıralayan Mehmet Barlas Ağabey, Korkut Özal ile dost olduklarını belirttikten sonra Ecevit ve Demirel farkını onun ağzından şöyle anlatıyordu:
CHP-MSP koalisyonu bozulduktan sonra kısa süreliğine Sadi Irmak Hükümeti kuruldu ve arkasından Demirel 1'inci Milliyetçi Cephe Hükümetini kurdu. Korkut Özal bu hükümette de Tarım Bakanı'ydı. Ona bir gün "Ecevit'le de, Demirel'le de birlikte çalıştınız. Bu isimlerin başbakanlıkları hakkında ne düşünüyorsunuz" diye sorduğumda şöyle cevap vermişti:
“Ecevit başbakanken piyasada margarin sıkıntısı olmuştu. Bu sıkıntıyı gidermek için acil tedbir almak gerekiyordu. Başbakan Ecevit'e gidip durumu anlattım... Ecevit bir saat kadar çeşitli konulardan bahsetti, ama margarin darboğazına bir çözüm yolu önermedi. Aynı darboğaz Demirel'in başbakanlığında da oldu. Demirel'e gidip durumu anlattığımda, önce Merkez Bankası'nı arayıp margarin ithalatı için döviz tahsisini sağladı. Sonra Ticaret Bakanı'nı aradı ve margarin ithal edilmesi için talimat verdi. Aralarında böyle bir fark vardı...”
Bu hatıratı naklettikten sonra, önce Korkut Özal rahmetliyle yaptığım röportajda bana söylediği önemli bir ölçüyü paylaşıp sonra da yağ konusunda Ecevit ile Demirel farkını bir başka isimden nakledeceğim...
Korkut Özal demişti ki: “Siyasetin üç ayağı vardır. Birincisi halkın gördüğü bildiği siyaset... Bu o kadar önemli değildir. Esas siyaset Ankara’da yapılır. Ben üçüncü olarak Allah’ın takdirini de katıyorum...”
Rahmetli İbrahim Cevahir ise yağ konusuyla ilgili şu tecrübesini anlatmıştı:
“Bu iktidar zamanında Türkiye’de kıtlık vardı. Döviz sıkıntısı vardı. İşte bu kıtlık ve yokluk dönemlerinde çok miktarda bir yağ ithal etti hükümet. 25 bin ton kadar. Ama bürokrasiyi aşıp da yağ gümrüklerden çekilemedi. Bir iki ay gümrüklerde kaldı. Halk yağsızlıktan mahvoldu. O arada Ecevit hükümeti düştü. Süleyman Demirel geldi. Muamele filan beklemeden talimat verdi çekti yağları gümrükten… Ertesi gün de 'Bunlar gider, kıtlık biter' dedi ve yağları dağıttı. Bunu söylemekte çok haklıydı. Ben uluslararası bir iş adamıyım. Bu kadar beceriksizlik olmazdı. O yağlar iki ay, iki buçuk ay o gümrük kapılarında bekleyemezdi...”
             Emin Ceylan-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.