Onun kadar cesur olamadım!..

A -
A +
“Bu kez de ben görevini savsaklayan kişinin yükünü omuzlarıma almıştım. Acaba taşıyabilecek miydim?.."
 
Makam odamda, hakkında ihbar mektubu yazılan komiseri sorgulamaya devam ediyordum. İddiada bu komiser, kendisine yapılan yasak tabanca ihbarını görmezden gelmiş ve görevi suistimal etmişti. Dürüstlüğüne ve başarılarına inandığım komiser de iddiayı kabul etmiş ve sebebini anlatmaya devam ediyordu:
"Babasının sakladığı tabancayı biz bulamadık ama çocuk buldu diye bu babanın kendi çocuğuna zarar vermesinden endişe ederek ve o günahsız yavrucağın o masum bakışına dayanamayıp zabıt yazan polis memuruma dedim ki:
-Yaz oğlum… Tüm aramalara rağmen ihbar konusu tabanca ve benzeri bulundurulması memnu (yasak) herhangi bir suç aletine rastlanmamıştır...
Zabıt yazan polis memuru da buna hiç itiraz etmeden ve hatta sevinerek bunu yazmıştır. İşte o gün yakalamam gereken tabancayı yakalamayışımın ve görevimi suistimal edişimin sebebi budur. Ancak tabancanın mekanizmasını çıkartarak kalanı sahibi Ahmet Ustaya verirken evden ayrılmadan sıkı sıkıya tembih ettim:
-Bak! Eğer benden sonra bu çocuğa bir fiske vurursan, ona kötü söylersen, onu cezalandırırsan ve ben bunu bir şekilde öğrenirsem, seni dünyaya geldiğine pişman ederim. En küçük bir fenalık yaptığını duymayayım. Bunu bu çocuğun hatırı için yapıyorum bilmiş ol! deyip evden ayrıldım.
Adam zaten konuşacak durumda değildi. Sadece 'tamam' anlamında başını arkaya iterek sağ elini kalbinin üstüne koyabildi...”
Bunları anlatan komiserin titreyen sesi yavaş yavaş canlandı. Tamamen kendisini toparladı. Sanki üstündeki ağır yükü atmış gibi vücudu dikleşti. Bir heykel gibi karşımda otururken şöyle dedi:
“Efendim, işte size tüm gerçekleri açıkladım. Cezama razıyım. Düzenleyeceğiniz ikrar tutanağını da imzalamaya hazırım. İsterseniz görevimden istifa bile edebilirim.”
Müthiş bir duygu selinin hücumuna uğramıştım. Bakışlarını bana çevirmişti.
“Ver elindeki mektubu!” deyip aldım ve kâğıdı yırtıp yırtıp çöpe attım. Bu kez de ben görevini savsaklayan kişinin yükünü omuzlarıma almıştım. Acaba bunu taşıyabilecek miydim?
Ve ileride yaşayacağım başıma gelen bir olayda o kahraman komiser kadar cesur olamadığıma hayıflanacaktım...
            Ali Rıza Cemeroğlu/E. Cumhuriyet Başsavcısı-Bursa
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.