"Sen onu nereden tanıyorsun?"

A -
A +
“Son dediği cümle bir ok gibi çakıldı yüreğime. Bu söz benim okuduğum hocamın kitaplarında da yazıyordu.”
 
Londra’dan öğrenci tecilimi kırdırıp ülkeme askerlik görevimi yapmak için dönüp mübarek hocamın Eyüpsultan'daki kabrinin başında ettiğim duadan sonra kuramı beklemeye başladım.
Memleketim İstanbul’a çıktı görevim. Hafta sonları evci izinleri ve daha ne kolaylıklar yaşıyordum. Rabbim duamı kabul etmişti.
Hele o ilk gece… “Koğuşşş  yattt!” nidalarından sonra yatağımın yanındaki ara yerde, camdan süzülen ay ışığında, kamuflajı sererek yatsı namazımı kıldım. Üst ranzadan bir kıpırtı geldi. Henüz onunla tanışmamıştık ama çekinmeden sordu:
“Peki gündüz nasıl kılıyorsun? Eğitim sahasından hiç gelmiyoruz ki!..”
İri yarı heybetli yağız bir delikanlıydı:
“Zaruret durumunda bir mezhebe göre öğle ve ikindi aynı anda kılınabiliyor. Ben de yemek molasında öyle yapıyorum” diyince “Ben o mezhebi biliyorum, Hanbeli…” diye fısıldadı. Bu fısıldaşmalarımızı nöbetçinin ayak seslerini duyunca ikimiz de keserek yattık.
Yemek kuyruklarının ucu gözükmezdi. Üç beş laf etmesen de aç aç hiç çekilmezdi kuyruklar. Artık bir öne bakarsın bir arkaya bakarsın. Kim denk gelirse başlarsın konuşmaya.
Derken arkamdan birisi “duydun mu?” dedi.
Kafamı çevirdim, kimi göreyim; üst ranzadaki Adanalı Kadir. İlk geceden sonra gizli bir şeyler vardı bizi çeken. Onu görünce bir başka oluyordum, içimde bir kıpırtı. Derken aklıma yarım kalan “Hanbeli” sözü geldi.     
- Neyi duydun mu?
- Yahu okul komutanı, öğle molasında kışlayı toplayıp bir konuşma yaptı. Kışla sınırlarında namaz kılınmasına da izin yokmuş galiba.
Bilmiyorum ben yoktum. Sen galiba yine namazdaydın. E peki şimdi ne yapacaksın?
-Bilmiyorum, bir çaresini araştıracağım inşallah.
-Müslüman Allahü teâlânın emirlerinin dışına çıkmaz, günah işlemez. Kanunları emirleri de çiğnemez suç işlemez. Biz böyle öğrendik.
Bu son dediği cümle bir ok gibi çakıldı yüreğime. Çünkü bu söz benim okuduğum "Hakikat Kitabevi"nin eserlerinde de yazıyordu. Hatta geçen gün defaten okuduğum bir cümleydi! Bu genç neyin nesiydi?
-Meraklanma elbette emre itaat edeceğim ama rütbesi en yüksek olanın emrine.
-Yani?
-Namazlara devam. Sahi sen geçen Hanbeli falan demiştin ya, nereden biliyorsun bunu? Sonra az önceki söylediğin bu cümle de bana hiç yabancı gelmiyor?
-Sen Osman Ünlü Hocayı tanıyor musun? DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.