“Onu görünce iliklerime kadar titredim”

A -
A +

“Bir de haberlere konu olmuyor ama gazilerimiz ve onları bir ömür bekleyen sıkıntılı hayatlarını hangimiz biliyoruz ki?"

 
 
Haberlerde al bayrağa sarılı tabutlar içinde, tekbirler getirerek uğurladığımız şehitlerimizi izlerken içimiz kan ağlıyor. Kahroluyoruz. “Vah yavrularım” diyoruz. Ağlayan eşlere, ağlamayı bile bilmeyecek yaşta yetim kalan küçük yavrulara ah ederek bakıyoruz. "Allah rahmet etsin" dedikten sonra bizim için o konu kapanmış oluyor. Hiç kimse "yok yok" demesin, öyle oluyor. Onun için demişlerdir ki: "Ateş düştüğü yeri yakıyor..."
O şehitlerin aileleri ve çocukları evlatlarının acısıyla bir ömür yanıp kavrulurken bir de haberlere konu olmayacak şekilde gazilerimiz var. Onları bir ömür bekleyen sıkıntılı hayatları var… Siz hiç böyle bir gazi ile karşılaştınız mı?
Ben karşılaştım… Hem de o günümü zehir eden bir sürpriz olay sonrası karşılaştım.
Oturduğumuz mahalledeki belediye parkına eşim ve oğlumla pazar günü gezmeye çıkmıştım.
Şöyle bir dolaşıp hava almak istemiştik. Güzel başlayan pazar günü, biraz sonra burnumuzdan gelecekti. Parkın yanı başında bulunan marketten dondurma, çekirdek vb. gibi bir şeyler alacaktık.
Dükkâna arkamızdan iri kıyım bir genç girdi. Bu gencin normal olmadığını ilk bakışta anlıyordunuz. Dolayısıyla onun kontrolsüz hareketi sebebiyle gözünüz ister istemez o tarafa yöneliyordu.
Küçük oğlum da çocuk olduğu için ona bakmaya başlamıştı. Çocuğun bakışı bize göre fazla abartılı olmuştu. Çünkü nihayetinde çocuktu.
Bu bakışlardan rahatsız olan o genç birden oğlumun üzerine yürümesin mi?
Oğlum korkuyla “baba” diye arkama saklandı. Bir anda benden iki kat büyük cüsseli gençle karşı karşıya kaldım.
Bela geliyorum demiyordu. Ter bastı, nabzım yükseldi. İliklerime kadar titredim. Hanım da paniklemişti. Soğukkanlılığımı koruyup yaşımın verdiği babacanlıkla seslendim.
-Delikanlı, o senin akranın değil, o daha çocuk, dedim.
Benim bir sözüm üzerine o kocaman adam itiraz etmeden arkasını döndü, marketten çıkıp gitti.
Oğlum korkudan ağlıyordu. Hanımın benzi atmıştı. Ben sinir harbi yaşıyordum. Hâlimizi gören market sahibi dedi ki:
-Beyefendi üzerinde durmayın. Akli dengesi yerinde değil. O bir gazi…
Öyle deyince az önceki korku ve öfkeli hâlim, bir anda kayboldu. Ayak parmaklarımdan burun direğime kadar içim sızladı…  “Vah yavrum” dedim belli belirsiz… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.