Türkler çıktı Ay’a…

A -
A +
Uzay hayali mi?
Yok canım, daha neler!
Ne helikopteri, uçağı! Biz araba bile yapamayız.
Millet jet motoru yapıyor, biz pancar motoru üretemiyoruz.
Elin oğlu teknoloji satar, biz ancak patates ihraç ederiz.
Petrol çıkaramayız, doğalgaz bulamayız.
Çip mip zaten neyimize!
ABD bize silah satar, biz de onlar için ölürüz.
Çok değil, 10 yıl geriye gidin, bizdeki kafa buydu.
Öğretilmiş çaresizliklerin esiriydik âdeta!
Çünkü hep bu pompalanıyordu topluma.
            ***
18 yıllık iktidarında sadece ekonomik ve siyasi devrimle uğraşmadı Erdoğan.
90’ların karanlığından teslim aldığı zihinleri de dönüştürdü zamanla.
“Olmaz”, “Yapamayız” kabullenmişliğinin prangalarını söküp attı beynimizden.
Sonra neleri yapabileceğimizi gösterdi somut örnekleriyle.
Teknoloji nerede gelişir?
Tabii ki savunma sanayiinde…
“Millî silahlarımız, zırhlı araçlarımız” dedi.
“Kendi İHA ve SİHA’larımız, uçağımız, helikopterimiz” dedi.
Yerli otomobilden, jet motorundan, füzelerden, tanktan, toptan, drone’lardan bahsetti.
Sadece bahsetmekle kalmadı, yaptı da…
Jet motoru başarıyla testi geçti, helikopterlerimiz havalandı, uçan araba Cezeri testlere başladı.
Gelecekte F-16’ların yerini alacak yerli savaş uçağımız bile adım adım tamamlanıyor çok şükür.
            ***
Savunma sanayiinde dışa bağımlılık yüzde 75 bitti, az şey mi?
8-10 yıl öncesine kadar profesyonel askerlik hayaldi, şimdi gerçeğe dönüştü.
Terör belasıyla bunca yıldır mücadele eden bir ülkede bu noktaya gelebildiysek, işte bu sayede oldu.
Ve yerli teknoloji geliştikçe, Türkiye karada, havada ve denizde hâkimiyet kurmaya başladı.
Karadeniz’de 405 milyar metreküp rezerv bulduysak, bu gayretlerin neticesinde geldi.
            ***
Yukarıda saydığım onca güzelliğe önceki akşam uzay hedeflerini de ekledi Sayın Cumhurbaşkanı.
2023’te Ay’la ilk temasımız gerçekleşecek.
Sonrasında ay-yıldızımız kendi hibrid roketimizle Ay’a inecek.
Yani, “Eller çıktı Ay’a, biz kaldık yaya” lafı da tarihe karışacak.
Cumhurbaşkanımızın kadın olmasını istediği Ay’a gönderilecek ilk Türk yolcu da tarihe geçecek.
            ***
“Elin oğlu yarım asır önce indi Ay’a” diyenleri duyar gibiyim.
Kimsenin elini tutmuyorduk…
Bolu Dağı Tüneli'ni bile 16 yılda bitiremeyip, Erdoğan iktidara gelmese Bülent Ecevit döneminde patates deposuna çevirmeyi düşünenler boşuna bik bik etmesin.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi;
Ey CHP! Bela mısınız kardeşim?
Kafa çekip, heykel dikmekten; devlette kadrolaşıp, kamu malıyla keyif sürmekten öteye gitmeyenlerden bıktık, usandık.
Türkiye için her güzel gelişmeyi kendisi için felaket bilen, karalamaya ve engellemeye çalışanlar karanlık çukurlarında siyasi oyunlar oynamaya devam etsin.
Yeter ki milletimiz kimin ne yaptığını iyi görsün, onlar da artık ne yaparsa yapsın.
 
 
***********
 
Fezada İki Türk
 
Cumhurbaşkanımızın Millî Uzay Programı’nda verdiği müjdeler, aklıma gazetemizin 1980’lerde kitap olarak verdiği, daha sonra TGRT tarafından radyo tiyatrosuna dönüştürülen “Fezada İki Türk”ü getirdi.
Dikkat buyurun; 80’li-90’lı yıllardan bahsediyorum.
Çocukluk yıllarımızda ilgiyle dinlediğimiz hikâye şöyleydi;
            ***
“Dünyada tarihî bir gün yaşanır.
Türk ilim adamları 10. gezegeni keşfetmiştir.
Gezegeni biz bulmuşuz ya, adını da koymuşuz; Piri Reis...
Ve bu gezegene ilk yolculuğu 2010 Nisan ayında yine Türkler yapacaktır.
Preveze ismi verilen dünyanın en gelişmiş uzay gemisi, 2010 yılında Edirne’deki Uluğbey Uzay Üssü’nden fırlatılır.
Yolculukta asrın buluşu olan ışık roketleri de ilk kez Preveze’de denenecektir.
“Türkonot”larımız üsteğmen kaptan pilot Cüneyt ve yardımcısı pilot teğmen Ömer dualarla uzay yolculuğuna uğurlanır.
Önce Ay’daki Türk uzay üssüne inerler.
Oradan ver elini Piri Reis gezegeni...
            ***
Fakat düşman boş durur mu?
Ay’daki üssümüze ara ara saldıran düşman uzay gemileri, Preveze’nin Piri Reis gezegenine ulaşmasını da engellemeye çalışır, fakat muvaffak olamazlar.
Düşman gemilerini vura vura 10. gezegene ulaşan “Türkonot”larımızdan Cüneyt kaptan, uydudan canlı bağlandığı TGRT aracılığıyla dünyaya seslenir;
“Bu bayrağı yüce milletimizin yeniden büyümesinin sembolü olarak 10. gezegene dikiyorum.
Aziz milletim,
Bu şerefi nasip ettiği için yüce Allah’a ne kadar şükretsek azdır.
Bayrağımız kıyamete kadar bu sessiz diyarlarda dalgalansın.
10. gezegenin varlığı dahi tartışılırken âlimlerimiz ona yolculuk yapmayı sağlayacak yepyeni usuller buldu.
Şimdi gezegene sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ile hazırlanan altın harflerle yazılı Piri Reis plaketini çakıyorum.”
            ***
Sonra birçok ülkeden gelen tebrikler ve canlı bağlantılar.
Onlardan biri de İngiltere Kraliyet Yüksek İlimler Akademisi’ne…
Soru şu;
“Hasta adamlıktan dünya liderliğine giden bu yolu nasıl açıklarsınız?”
Önce atom uzmanı Hanry Morgan cevap verir;
  • Türklerin bu başarısı fevkalade değildir. Onlar 1950’lerden beri bizim planladığımız gelişmelerin aksine büyük gayret ve liderlerine tam bir bağlılıkla bu başarıyı elde ettiler.
Fizikçi John Levis sözü alır;
  • Türkler 21. asrın başlarında geri kalmışlık zincirini kırmalarıyla birlikte dünyanın üç büyük devletinden biri oldular. Bizim için birçok ibret alınması gereken başarı gösterdi Türkler. İlim alanında kalmayıp, dünya politikasına uzandılar. Elbette Müslüman ülkelerin bu yükselişten faydalanmamaları imkânsız. Dürüst olmak gerekirse, aralarındaki iktisadi ve siyasi birliktelik birçok memleket için her şeyin sonu olacaktır.
Sonra Söğüt’e bağlanır TGRT.
Oradan Osman Bey'in duyguları alınır.
  • Ne diyeyim oğul! Ceddimiz Orhan Gazi’nin Bursa’ya gelişi ne ise 10. gezegen Piri Reis’e milletimizden iki yiğidin gidişi de odur derim. Allah devlete-millete zeval vermesin...
Gemi, plütonyum örnekleri alarak dünyaya dönüşe geçer.
Ve şöyle bir anons duyulur;
Bu zenginlik kaynağı devletimize yeni maddi imkânlar kazandıracak. Allah çalışana başarı vadediyor. Türk milletinin bu şahlanışına kimse mâni olamaz artık. Güneş sisteminin en büyük maden ocakları bizim.
Mesajlar bu kadar.
Sonra Ay’a, oradan da Dünya’ya dönüş.”
            ***
N’oldu, saçma mı buldunuz?
Siz de heykel dışında bir şey hayal edin de, onu yazalım kardeşim!..
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.