Beyninizi 8 yaş gençleştirecek dört alışkanlık: Bilim insanları açıkladı!
ABD’de Florida Üniversitesi’nden bilim insanları,dört basit yaşam alışkanlığının beyni biyolojik olarak sekiz yıla kadar gençleştirdiğini belirledi. Öte yandan, Limerick Üniversitesi'nin yürüttüğü ayrı bir çalışma ise yüksek sorumluluk bilincine sahip kişilerin erken ölüm riskinin yüzde 10 daha düşük olduğunu gösterdi.
Yeni bir araştırmaya göre, hayatınıza katacağınız dört olumlu alışkanlık beyninizin biyolojik yaşını 8 yıl düşürebilir. Florida Üniversitesi'nden bilim insanları tarafından yürütülen çalışmada, iyimserlik, yeterli derin uyku, stres yönetimi ve güçlü sosyal desteğe sahip olmak gibi faktörlerin, beyin taramalarında daha genç görünen bir beyinle doğrudan bağlantılı olduğu tespit edildi.
ARAŞTIRMANIN DETAYLARI
Çalışmada, dört farklı kıtadan 128 orta yaşlı ve yaşlı yetişkin iki yıl boyunca takip edildi. Katılımcıların yaklaşık yüzde 70'i kadındı ve çoğunluğu kronik ağrı veya diz osteoartriti riski taşıyordu.
Gelişmiş MRI taramaları ve yapay zeka teknikleri kullanılarak her katılımcının "beyin yaşı" tahmin edildi ve gerçek yaşıyla karşılaştırıldı. Psikolojik ve hayat tarzı faktörlerinin en sağlıklı karışımını bildiren kişilerin beyinleri, beklenenden sekiz yıla kadar daha genç görünüyordu.
Buna karşılık, kronik ağrı, düşük gelir, düşük eğitim seviyesi ve sosyal dezavantaj gibi zorlukların daha yaşlı görünen beyinlerle bağlantılı olduğu belirlendi. Ancak, araştırmacılar olumlu hayat tarzı faktörlerinin faydalarının, zorlukların beyin üzerindeki etkisinden daha güçlü ve daha uzun ömürlü olduğunu buldu.
Bununla birlikte, sigara kullanmamak ve sağlıklı vücut ağırlığını korumak da daha sağlıklı beyin yaşlanmasıyla ilişkilendirilen diğer davranışlar arasındaydı. Brain Communications adlı dergide yayımlanan araştırmayı yöneten Kimberly Sibille, "Sağlığı teşvik eden davranışlar, yalnızca daha az ağrı ve daha iyi fiziksel işlevle ilişkili değil. Aynı zamanda, anlamlı bir düzeyde, sağlığı katkı sağlayarak güçlendiriyorlar" dedi.
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ VE UZUN YAŞAM ARASINDAKİ ŞAŞIRTICI BAĞLANTI
Ayrı bir araştırma ise, belirli kişilik özelliklerinin insanların ne kadar yaşayacağını etkileyebileceğini öne sürdü. Limerick Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, yarım milyondan fazla kişiden elde edilen verileri inceledi ve beş ana kişilik özelliğine odaklandı: nevrotizm, dışadönüklük, açıklık, uyumluluk ve sorumluluk bilinci. Sonuçlar ise şu şekildeydi:
- Nevrotizm: Kaygı ve duygusal istikrarsızlıkla karakterize edilen yüksek nevrotizm seviyesi ise daha erken ölme riskini yüzde 3 artırıyordu.
- Dışadönüklük: Sosyallik ve başkalarıyla etkileşim kurma anlamına gelen dışadönüklüğün yüksek olması, ölüm riskinde yüzde 3'lük bir düşüşle ilişkilendirildi ve bu etki özellikle ABD ve Avustralya'da güçlüydü.
- Açıklık ve uyumluluk: Araştırmada, açıklık veya uyumluluk arasında ölüm oranıyla ilgili net bir bağlantı bulunamadı.
- Sorumluluk bilinci: Düzenli, disiplinli ve güvenilir olmakla ilişkilendirilen bu özelliğin yüksek olması, ölüm riskinde yüzde 10'luk bir düşüşle bağlantılıydı.
Araştırmanın yazarlarından Dr. Máire McGeehan, "Düşünme, hissetme ve davranış biçimimizin sadece yaşam memnuniyeti ve sosyal ilişkilerle değil, aynı zamanda ne kadar yaşadığımızla da bağlantılı olduğunu gösteriyor" dedi. Araştırmacılar, kişiliğin sağlık ve uzun ömürlülük için, sosyo-ekonomik durum gibi bilinen halk sağlığı faktörlerine benzer büyüklükte kritik bir etken olduğunu vurguladı. Bulgular, Journal of Personality and Social Psychology dergisinde yayımlandı.
