Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Avustralya’ya ültimatom! "COP31’i tek başımıza yaparız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, COP31 iklim zirvesinin ev sahipliği konusunda Avustralya ile yaşanan anlaşmazlıkta Ankara’nın net pozisyonunu ortaya koydu. Diplomatik kaynaklara göre Erdoğan, Canberra yönetimine gönderdiği mesajda Türkiye’nin çok taraflı ve kapsayıcı bir eş başkanlık modeli önerdiğini ancak mutabakat sağlanmaması hâlinde COP31’i "tek başına düzenlemeye hazır olduğunu" iletti.
- Türkiye, 2022'de COP31 ev sahipliği için başvurmuştu ve konsensüs sağlanamazsa zirveyi tek başına düzenlemeyi taahhüt etti.
- Avustralya ise eş başkanlık modelinin BM prosedürleriyle uyumsuz olabileceğini ve Pasifik odağının zarar görebileceğini belirterek teklifı reddetti.
- Türkiye,'Kapsayıcılık ve işbirliğini' önemserken, Avustralya COP31'i Pasifik ada devletleriyle birlikte yürütmek istiyor.
- Uzlaşma sağlanmazsa COP31, BM İklim Sekretaryası'nın bulunduğu Bonn'a taşınacak.
Fransız haber ajansı AFP’nin aktardığına göre Türkiye, 2026’da yapılacak COP31 iklim zirvesi için Avustralya ile yaşanan ev sahipliği anlaşmazlığını çözmek adına kapsamlı bir eş başkanlık modeli önerdi. Ancak iki taraf henüz uzlaşmaya varamadı.
Avustralya ve Türkiye, 2022’de COP31’e ev sahipliği yapmak için başvurmuş ve hiçbir ülke teklifini geri çekmemişti.
Türk diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin uzun süredir “işbirliği ve kapsayıcılık” yaklaşımıyla ilerlediğini, ancak konsensüs sağlanamazsa zirveyi tek başına düzenlemeye hazır olduğunu duyurdu.
ERDOĞAN’DAN CANBERRA’YA AÇIK MESAJ
Diplomatik kaynaklara göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye gönderdiği son yazışmada Türkiye’nin pozisyonunu net bir şekilde ortaya koydu.
Erdoğan’ın mesajı özetle şöyle aktarıldı: "Türkiye çok taraflılığı güçlendiren bir başkanlık modelini savunmaya devam ediyor. Ancak mutabakat olmazsa COP31’i bağımsız şekilde düzenlemeye hazırız."
Buna karşılık Avustralya tarafı, eş başkanlık modelinin BM prosedürleriyle uyumsuz olabileceğini ve Pasifik odaklı gündemin zedelenebileceğini ileri sürerek teklifi geri çevirdi.
AVUSTRALYA’DAN “PASİFİK VURGUSU”, TÜRKİYE’DEN “KAPSAYICI ZİRVE” YAKLAŞIMI
Canberra yönetimi, COP31’i Pasifik ada devletleriyle birlikte yürütmek istiyor ve adaylık için Pasifik Adaları Forumu’nun desteğini arkasına almış durumda.
Avustralya, iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgenin Pasifik olduğunu söyleyerek uluslararası destek topluyor.
Türkiye ise kendi adaylığını şu çerçevede tanımlıyor:
Kapsayıcılık ve işbirliği,
2053 net sıfır hedefi doğrultusunda kaydedilen ilerleme,
Gelişmekte olan ülkelere iklim finansmanı sağlanmasına öncelik.
AFP'ye konuşan diplomatik kaynaklar “Türkiye’nin COP31’i dünyanın en savunmasız bölgelerine odaklayan bir zirve olarak planladığını” ifade etti.
BONN İHTİMALİ MASADA
BM kuralları gereği COP31 ev sahibi ülkenin, Türkiye ve Avustralya’nın da dahil olduğu Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu içindeki 28 ülkenin oybirliğiyle seçilmesi gerekiyor.
Eğer uzlaşma sağlanamazsa, zirve otomatik olarak BM İklim Sekretaryası’nın bulunduğu Bonn’a taşınacak.
Diplomatlar, COP30’un 21 Kasım’da sona ermesine rağmen tarafların hâlâ ilerleme kaydedemediğini belirtiyor.
TÜRKİYE’DEN YAPICI DİYALOG ÇAĞRISI
Türk diplomatik kaynak, AFP’ye yaptığı açıklamada şunları aktardı:
"Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede rekabetten ziyade işbirliği ve kapsayıcılık ilkeleriyle hareket etmeye devam edecek. Sürecin yapıcı diyalog ve karşılıklı saygı temelinde ilerlemesini istiyoruz."
Türkiye’nin kararlılığı COP31 ev sahipliği yarışında dengeleri değiştirmiş durumda.
