İsrail'i korku sardı! İsyan bütün ülkeye yayılabilir

işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'daki gerilim tırmanıyor. İsrailli yetkililer, olayların, bir yıl önce olduğu gibi ülke içindeki Arap nüfuslu şehirlere sıçramasından endişe ediyor.

Fanatik Yahudiler, 15 Nisan Cuma günü başlayan ve bir hafta süen Hamursuz Bayramı'nda Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını artırdı. Sabah namazının ardından baskın düzenleyen İsrail güçleri de Filistinlilere ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etti. Olaylarda 152 Filistinli yaralandı, yüzlercesi de gözaltına alındı. İsrail polisinin, Mescid-i Aksa'da bulunanlara müdahalesi ve kullandığı güç, uluslararası arenada tepki topladı. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere birçok lidere yaşanılanların bir an önce sonlandırılmasını istedi. Ancak tansiyon hala düşmedi. Pazar gününden bu yana son beş günde İsrail polisi eşliğinde Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin sayısı 3 bin 670'e ulaştı.

BEŞ GÜNDE 57 GÖZALTI

İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesinde yer alan habere göre ise çarşamba günü durumu değerlendirmek için yapılan bir oturumda, bir polis teşkilatı temsilcisi son günlerde İsrail vatandaşlığına sahip 57 Filistinlinin gözaltına alındığını bildirdi. Temsilci, taş atma, sokakları kapatma ve kamu düzenini bozma suçlamalarıyla yakalananların çoğunun, İsrail içindeki Arap nüfuslu Vadi Âra, Nasıra, Umm el-Fahm ile El-Feridis kent ve köylerinin sakinleri olduğunu kaydetti.

TEK BİR KIVILCIM YETER

Toplantıya katılan bütün güvenlik yetkilileri, önceden planlanmamış olsa bile, geçen yıl olduğu gibi, tek bir kıvılcımın İsrail içindeki Arap şehirlerindeki durumu ateşleyebileceği konusundaki endişelerini dile getirdil.

"DURUM KRİTİK. İSRAİL POLİSİ BÜTÜN FAALİYETLERİNİ DURDURMALI"

İsrail'in güneyindeki Arap beldesi Raht Belediye Başkanı Fayiz Abu Suheyban, gazeteye yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa çevresinde çatışmaların kuzey ve güneydeki kasabaları etkileyeceği konusunda uyardı. Durumun çok kritik, her şeyin Mescid-i Aksa'da neler yaşanacağına bağlı olduğunu ve herkesi etkileyeceğini kaydeden Suheyban, İsrail polisinin ramazan ayı boyunca bütün faaliyetlerini durdurması, sorunları Kudüs'teki İslami Vakıflar Dairesi ile koordine etmesi ve bütün problemleri çözmesi çağrısında bulundu.

"POLİSLER KADINLARI DARBEDERSE KİMSEYİ TUTAMAM"

İsrail polisinin, Müslümanların Mecsid-i Aksa'daki tarihini tanıması gerektiğini ifade eden Suheyban, şöyle konuştu: Benim için Mescid-i Aksa kutsal bir yerdir. Onun kutsallığına saygısızlık eden birini görürsem, bu beni tahrik eder ve bana belirli bir tepki, gösteri veya başka bir şey için meşruiyet verir. Raht'taki gençler camide (Mescid-i Aksa'da) polislerin kadınları ve çocukları darbettiğini görürse, o zaman bir şey söyleyemem ve kimse beni dinlemez, belki Raht'ta beni taşlarlar.