Bakan Tekin "Dünyaya örnek olacak" diyerek duyurdu! Suriye-Türkiye arasında eğitim köprüsü

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin

, Şam'daki resmi temaslarının ardından Süleymaniye Külliyesi'nde değerlendirmede bulundu.

SÜREKLİ TEMAS HALİNDELER

Şam'a sabah erken saatlerde ulaştıklarını dile getiren Tekin, eski rejimin devrilmesinden sonraki süreçte Suriye'deki muhataplarıyla sürekli temas halinde olduklarını söyledi.

#r-1140902,1136323#

Tekin,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bağımsız, güçlü, barışın ve insan haklarının egemen bulunduğu ülke olarak Suriye’nin varlığına vurgu yaptığını ifade etti.

"Genel müdür düzeyindeki arkadaşlarımız, ziyaretleriyle ilişkileri belli bir noktaya getirdikten sonra biz de buraya geldik." diyen Tekin, Suriye Eğitim Bakanı Muhammed Abdurrahman Terko ve Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı Mervan el-Halebi ile gelinen aşamayı ve bundan sonraki yol haritasını değerlendirdiklerini belirtti.

Bakan Tekin, "Bizim tüm desteklerimiz ve politikamız, komşumuz, derin geçmişe sahip olduğumuz kardeşlerimizin müreffeh, bağımsız, egemen bir ülke olarak kendi ayakları üzerinde durmasına yöneliktir." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin en uzun kara sınırını Suriye ile paylaştığına dikkati çeken Tekin, özellikle "terörsüz Türkiye" hedefi açısından iki ülke ilişkilerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Tekin, "Bu anlamda Suriye’deki arkadaşlarımızla Suriye’yi güçlendirecek konularda yanlarında olacağımızı ifade etmek için buradayız." şeklinde konuştu.

"Görüşmeler, oldukça pozitif bir atmosferde geçti." diyen Tekin, Suriyeli muhataplarının Türkiye'nin eğitim alanındaki tecrübe ve birikimine özel önem verdiklerini ve bu doğrultuda destek talep ettiklerini söyledi.

"NASIL YÜRÜYECEĞİMİZİ DEĞERLENDİRDİK"

Eğitim-öğretim süreçlerinin yeniden düzenlenmesinden müfredata, ders kitaplarının tasarımına kadar birçok alanda Suriye ile birlikte çalışabileceklerini ifade eden Tekin, "Bu kapsamda ortak ekipler oluşturduk. Nasıl yürüyeceğimizi değerlendirdik." dedi.

Tekin, özellikle müfredatın yeniden dizayn edilmesinin Suriyeli yetkililerin öncelikli taleplerinden olduğunu, Türkiye'nin de bu sürece destek sunacağını söyledi.

Bakan Tekin, ayrıca öğretmen yetiştirme konusunda Türkiye'nin tecrübelerinin paylaşılacağını vurguladı.

Türkiye’de eğitim gören Suriyeli öğrencilere de değinen Tekin, "Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında yaklaşık en az 800 bin civarında Suriyeli çocuk ve gencimiz, bizim okullarımızda eğitim aldı. Onların onurlu ve gönüllü geri dönüşlerinin koordine edilmesi de önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Tekin, bu çerçevede Suriyeli öğrencilerin sınıf seviyelerine göre Suriye’deki eğitim süreçlerine uyumları, ilgili mevzuatın hazırlanması ve sınav sistemlerinin düzenlenmesi gibi teknik konuların ele alındığını söyledi.

"DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK ŞEKİLDE İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRECEĞİZ"

Bakan Tekin, Türkiye ile Suriye arasında kapsamlı işbirliği sürecinin başlatılacağına dikkati çekerek, "İki komşu ülkenin hukukuna yaraşır bir işbirliği yapacağız, dünyaya örnek olacak şekilde ilişkilerimizi geliştireceğiz." dedi.

Tekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatının Suriye’yi bağımsız ve özgür bir güç olarak görmek ve bu yönde desteklemek olduğunu vurgulayarak, "Biz de görüşmelerimizi bu politikayı destekleyecek şekilde şekillendirdik. Döndükten sonra arkadaşlarımız, çalışmalarına devam edecek." ifadelerini kullandı.

Bakan Tekin ve beraberindeki heyet, Süleymaniye Külliyesi'ne gerçekleştirdikleri ziyaretin ardından Şam Havalimanı'ndan Türkiye'ye döndü.

Batıkan Altaş
2 Eylül 2025
Batıkan Altaş
Komşuda nüfus hızla yaşlanıyor! Elon Musk'tan çarpıcı çıkış: "Yunanistan'ın ölümü"

Tesla, Space X ve sosyal medya platformu X'in (eski adıyla Twitter) sahibi ABD'li milyarder

Elon Musk

, X'teki bir sosyal medya hesabından paylaşılan Yunanistan'ın nüfusuyla ilgili gönderiye alıntılayarak dikkat çeken bir yorum yaptı.

Yunan basınındaki bir habere dayandırılan Musk'ın yorum yaptığı paylaşımda,

"Yunanistan'da uzun süren demografik kriz nedeniyle 700'den fazla okul kapatıldı. Yunanistan, Avrupa Birliği'ndeki en düşük doğurganlık oranlarından birine sahip. Nüfus hızla yaşlanırken, gençler de ülkeyi terk ediyor. 2025-2026 eğitim-öğretim yılında, açık kalabilmek için gereken 15 öğrenci sayısına ulaşamayan 721 okul kapatılacak."

ifadeleri yer aldı.

'YUNANİSTAN'IN ÖLÜMÜ'

Elon Musk, Yunanistan'daki nüfus yapısını konu alan dikkat çeken gönderiyi alıntılayarak

"The death of Greece" (Yunanistan'ın ölümü)

yorumunu yaptı.

https://x.com/elonmusk/status/1962901849172029859

YUNANİSTAN'DAKİ NÜFUS SORUNU

Musk'ın da yorum yapma gereksinimi duyduğu Yunanistan'da doğum oranları son yıllarda ciddi şekilde düşüş gösteriyor. Resmi verilere göre ülkenin doğum oranı Avrupa Birliği ortalamasının altında seyrediyor ve bu durum nüfusun giderek yaşlanmasına yol açıyor. 

Yaklaşık 10,3 milyonluk nüfusa sahip Yunanistan'da düşük doğum oranı, göç ve ekonomik sorunlarla birleşince demografik yapıda önemli değişiklikler yaşanıyor. Uzmanlar, bu tablonun ülkenin gelecekteki iş gücü ve sosyal güvenlik sistemi açısından ciddi riskler barındırdığına dikkat çekiyor.

#r-1137806#

ELON MUSK'IN KAÇ ÇOCUĞU VAR?

Öte yandan dünyanın en zengin iş insanlarından biri olan Elon Musk'ın toplamda 11 çocuğu bulunuyor.

İlk evliliğinden 6, Kanadalı şarkıcı Grimes ile birlikteliğinden 3, üst düzey yöneticisi Shivon Zilis'ten de 2 çocuğu olan Musk, aile yaşamını yoğun iş temposuna rağmen sık sık önemsemeye çalıştığını ifade ediyor.

Abdullah Aydemir
2 Eylül 2025
Abdullah Aydemir
Mevlid Kandili'nde ne oldu, önemi ne?

Yüce Allah'ın kainatı hürmetine yarattığı

Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)

, 12 Rebiülevvel 571 gecesinde dünyaya geldi. İslam aleminde asırlardır bu gece Mevlid Kandili olarak idrak ediliyor. Bu yıl 3 Eylül Çarşamba’yı 4 Eylül Perşembe’ye bağlayan geceye denk gelen Mevlid Kandili, dua, ibadet ve zikirler eşliğinde coşkuyla kutlanıyor.

Mevlid Kandili

öncesinde milyarlarca Müslüman ise

"Mevlid Kandili'nde ne oldu ve önemi ne?

" sorularına cevap arıyor.

MEVLİD KANDİLİ'NDE NE OLDU, ÖNEMİ NE?

Mevlid Kandili, Rebiülevvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Dünyadaki bütün insanlara Peygamber olarak gönderilen Muhammed aleyhisselam’ın doğduğu gecedir.

Bu

gece, Kadir Gecesi'nden sonra en kıymetli gecedir.

Mevlid Kandili'nde Peygamber Efendimiz doğduğu için sevinenler affedilir.

Bu gece, Peygamber Efendimizin doğum zamanlarında görülen halleri ve mucizeleri okumak, dinlemek ve öğrenmek çok sevaptır. Bütün Müslümanlar her sene bu geceyi Mevlid Kandili olarak kutlamakta, her yerde Mevlid kasideleri okunarak Hazret-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) hatırlanmaktadır.

“Mevlid” doğum zamanı, Rebiülevvel, ilkbahar demektir.

Peygamber Efendimiz, nübüvvetten sonra her yıl bu geceye önem verirdi.

Her peygamberin ümmeti, kendi peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı.

Bugün de Müslümanların bayramıdır, neşe ve sevinç günüdür. Adem aleyhisselam ve diğer bütün varlıklar Hazret-i Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) şerefine yaratılmıştır.

#r-1142912,1142903,1142894#

Cüneyt Akçatepe
2 Eylül 2025
Cüneyt Akçatepe
Gizem Arıkan kimdir, kaç yaşında? Gözleri Karadeniz dizisinde Ayla karakterini oynuyor

ATV ekranlarında izleyiciyle buluşmaya hazırlanan Gözleri Karadeniz dizisi, 2 Eylül Salı akşamı ekran macerasına başlıyor. Dizinin oyuncu kadrosu dikkat çekerken Gözleri Karadeniz Ayla karakterini canlandıran Gizem Arıkan ismi araştırılıyor. 

GİZEM ARIKAN KİMDİR?

10 Şubat 1994 tarihinde İstanbul'da doğan Gizem Arıkan, 2016 yılında oyunculuğa başladı. 2020-2021 yılları arasında "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" dizisinde Didem karakterini canlandırdı.

GİZEM ARIKAN OYNADIĞI DİZİLER

Gizem Arıkan, 2016 yılında oynadığı "Aşkın 5 Hali" filmiyle oyunculuğa başladı. 2018'de Organik Aşk, 2023'te ise Aybüke: Öğretmen Oldum Ben filmlerinde rol aldı. 

2018 yılında Bir Deli Rüzgar dizisiyle televizyon ekranlarında tanınmaya başlandı. Ardından 2019'da Yaralı Kuşlar ve yine aynı yıl Çocuklar Duymasın dizisinde yer aldı. 2020'de Aile Şirketi, 2020-2021'de Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, 2022'de İçimizdeki Ateş ve son olarak 2023-2025'te Kod Adı Kırlangıç dizilerinde rol aldı.

GÖZLERİ KARADENİZ AYLA KİM, GERÇEK ADI NE?

Gözleri Karadeniz dizisinde Ayla karakterini Gizem Arıkan canlandırıyor. Ayla karakteri varoşta büyümüş hırslı bir kadındır. Sürekli magazin dergilerine bakar ve bir gün zenginler gibi yaşayacağını düşünür. Maçarilerin evinde çalışan gözü yükseklerde bir kadındır.

#r-1142876,1142780#

İrem Öz
2 Eylül 2025
İrem Öz
En yakın milli maç ne zaman? A Milli Takım Gürcistan karşısında sahada

En yakın milli maç ne zaman

yapılacak sorusu gündemdeyken Gürcistan-Türkiye karşılaşması heyecanla bekleniyor. Milliler, Gürcistan deplasmanının ardından Türkiye’ye dönerek gruptaki en zorlu rakiplerinden biriyle karşılaşacak. 7 Eylül 2025 Pazar günü saat 21.45’te Konya’daki MEDAŞ Büyükşehir Stadyumu’nda İspanya ile karşılaşacak olan A Milli Takım, bu maç öncesi hazırlıklarını Konyaspor Kayacık Tesisleri’nde sürdürecek.

EN YAKIN MİLLİ MAÇ NE ZAMAN?

Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri kapsamında sahaya çıkmaya hazırlanıyor.

Elemelerdeki ilk sınavını 4 Eylül'de Gürcistan karşısında verecek olan milliler, ardından grup aşamasında İspanya ile karşı karşıya gelecek.

GÜRCİSTAN-TÜRKİYE MAÇI NE ZAMAN, NEREDE?

Ay-yıldızlı ekip 4 Eylül 2025 Perşembe günü Gürcistan deplasmanında sahaya çıkacak.

Karşılaşma, Tiflis’te bulunan Boris Paichadze Ulusal Stadyumu’nda saat 19.00’da oynanacak. Futbolseverler bu mücadeleyi canlı olarak TV8 ekranlarından takip edebilecek. 

Gürcistan karşılaşmasının ardından milliler, 7 Eylül 2025 Pazar günü saat 21.45’te Konya’da İspanya ile karşı karşıya gelecek.

GÜRCİSTAN-TÜRKİYE ADAY KADRODA KİMLER VAR?

Kaleci: Altay Bayındır, Berke Özer, Mert Günok, Uğurcan Çakır

Savunma: Abdülkerim Bardakcı, Çağlar Söyüncü, Eren Elmalı, Ferdi Kadıoğlu, Merih Demiral, Mert Müldür, Samet Akaydin, Yusuf Akçiçek, Zeki Çelik

Orta saha: Demir Ege Tıknaz, Hakan Çalhanoğlu, İsmail Yüksek, Kaan Ayhan, Orkun Kökçü, Salih Özcan

Forvet: Arda Güler, Barış Alper Yılmaz, Can Uzun, Deniz Gül, İrfan Can Kahveci, Kenan Yıldız, Kerem Aktürkoğlu, Oğuz Aydın, Yunus Akgün

#r-1142875,1142794,1142799#

Betül Tokkan
2 Eylül 2025
Betül Tokkan
Trabzonspor'dan Galatasaray'a yıldız yağıyor! Son 14 yılda 8 transfer: Kimler geldi kimler geçti?

Transfer döneminin son günlerinde atağa geçen

Galatasaray

, son olarak Uğurcan Çakır'ı renklerine bağladı. Sarı-kırmızılılar, Trabzonspor kaptanını

33+3 milyon euroluk rekor ücret

karşılığında kadrosuna kattı.

Uğurcan Çakır, son 14 yılda Trabzonspor'dan Galatasaray'a gelen 8'inci futbolcu oldu.

#r-1142752#

SELÇUK, BURAK, ENGİN BAYTAR...

HT Spor'un derlediği habere göre; Galatasaray 2010'lu yılların başlarında Trabzonspor'un efsane kadrolarından birçok oyuncuyu renklerine bağlamıştı. 2011-2012'de

Selçuk İnan, Ceyhun Gülselam

ve

Engin Baytar

, 2012-13'te

Burak Yılmaz

, 2014-15'te ise

Olcan Adın

Trabzon'dan İstanbul'a uçmuştu.

CAVANDA'DAN 2,5 MİLYON EURO

Sarı-kırmızılılar, 2016-2017 sezonunda ise

Luis Cavanda

'yı 1,8 milyon euroya renklerine bağlamıştı. Belçikalı yıldız Galatasaray'da beklentilerin altında kalsa da sarı-kırmızılı kulüp, Cavanda'nın transferlerinden kâr elde etmişti.

Standard Liege

'e 500 bin euroya kiralanan Belçikalı, 2018'de

2,5 milyon euro

karşılığında yine Standard Liege'e transfer olmuştu.

GOL KRALI BURAK YILMAZ

Selçuk İnan, Galatasaray'ın efsane isimleri arasında girerken; Ceyhun Gülselam ve Engin Baytar da kazanılan şampiyonluklarda pay sahibi oldu.

Burak Yılmaz, Galatasaray'da şampiyonluklar yaşayıp, gol kralı unvanını kazandı.

Olcan Adın da Galatasaray'da biri şampiyonluk olmak üzere 4 kupa sevinci yaşadı.

EREN'E 4 MİLYON EURO

Galatasaray, Uğurcan Çakır'dan önce sezon başında Trabzonspor'dan milli futbolcu

Eren Elmalı için bonuslarla birlikte 4 milyon euro

bonservise kadrosuna katmıştı.

#r-1142719#

 

Gökhan Karataş
2 Eylül 2025
Gökhan Karataş
CHP İstanbul İl Başkanlığı seçimine hile karıştırıldığı iddiasında iddianame hazır

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, savcılığa yapılan ihbar üzerine CHP İstanbul İl Kongresi hakkında soruşturma yürütüldüğü ve 10 şüpheli hakkında 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. Maddesi'nde belirtilen "oylamaya hile karıştırılması" suçundan hazırlanan iddianamenin 72. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildiği ve dava açıldığı belirtildi.

#r-1142861#

DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ TALEP EDİLDİ

Açıklamada, soruşturma kapsamında İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine kongre ve kongrede alınan kararların iptaline ilişkin Siyasi Partiler Kanunu'nun

"oylamaya hile karıştırılması" ve "seçimlerin yapılması"

maddeleri kapsamında İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne birleştirme talepli davaname düzenlendiği belirtildi.

Bu arada, bugün İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen başkan ve yönetimin görevden uzaklaştırılmalarına, İl Başkanlığı'na geçici yönetim kurulu atanmasına verdiği ara karar dosyasıyla savcılık tarafından hazırlanan davanamenin birleştirme talebini İstanbul 41. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin değerlendireceği öğrenildi.

İDDİANAMEDEN DETAYLAR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek 8 Ekim 2023'te gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Başkanlığı İl Kongresinde şüpheli Özgür Çelik'in desteklenmesi adına bir kısım delegelere para vermek, bir kısım delegelere ise yakınlarını CHP'li belediyeler ya da bu belediyelere bağlı iştiraklerde işe sokmak vaadinde bulunmak suretiyle bir kısım kongre delegelerinin iradelerini fesada uğratarak, bir kısmıyla da işbirliği halinde olacak şekilde yapılan seçim ve oylamaya hile karıştırdıklarının anlaşıldığı" ifadeleri yer almıştı.

Savcılık, şüpheliler Özgür Çelik, İnan Güney, Aydın Karaaslan, Fahrettin Çırak, Melda Tanişman Tutan, Niyazi Güneri, Rıza Akpolat, Tülay Yavuz, Uğur Gökdemir, Veli Gümüş'ün, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun "oylamaya hile karıştırılması" suçunu düzenleyen 112 maddesi uyarınca 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.

 

Gözde Nur Bayar
2 Eylül 2025
Gözde Nur Bayar
YTÜ’den sanayinin yeşil geleceğine yerli katkı: GreenStars

KOBİ'ler, GreenStars'tan alacakları karbon ayak izi hesaplama, sürdürülebilirlik yol haritası hazırlama ve danışmanlık gibi kritik hizmetlerin maliyetinin yüzde 90’ını TÜBİTAK hibe desteğiyle karşılayabiliyor. Küresel iklim krizinin ve yükselen sürdürülebilirlik bilincinin iş dünyasını kökten dönüştürdüğü bir dönemde, Türkiye’deki en iddialı hamlelerden biri Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nden (Yıldız TTO) geldi. YTÜ’nün asırlık akademik birikimiyle geliştirilen ve yüzde 100 yerli olan GreenStars, kurumların sürdürülebilirlik performansını uçtan uca değerlendiren bir platform olarak öne çıkıyor. Model bu yönüyle sanayinin sürdürülebilirlik performansını uçtan uca değerlendiren ve uluslararası geçerliliğe sahip en kapsamlı sertifikasyon sistemi özelliğine sahip.

Birleşmiş Milletler'in

17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacını (SKA)

temel alan GreenStars, şirketlerin

çevresel

,

sosyal

ve

yönetişim

alanlarındaki mevcut durumlarını analiz ederek geleceğe dönük stratejik bir yol haritası sunuyor ve bu yolculuğu saygın bir sertifikayla taçlandırıyor.

''SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE UÇTAN UCA ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ''

Yıldız TTO Genel Müdürü Dr. Selim Serkan Say, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Yıldız Teknik Üniversitesi’nin 114 yıllık akademik birikimini ve bilimsel üretim gücünü, GreenStars projesiyle doğrudan sanayiye aktarıyoruz. Yıldız TTO olarak, çevreye duyarlı güzide kurumların yeşil dönüşüm yolculuğuna katkı sunuyor, firmalarla yol arkadaşlığı yapıyoruz. GreenStars, klasik bir sertifikasyon sistemi olmayıp Türkiye’nin sanayi vizyonunu geleceğe taşıyan stratejik bir modeldir. Uluslararası standartlara uygun karbon ayak izi hesaplamalarından enerji verimliliği etütlerine, TÜBİTAK destekli mentörlük hizmetlerinden sektörler arası güçlü referans ağına kadar uçtan uca çözümler sunuyoruz. GreenStars, Türkiye’nin yeşil ekonomide küresel rekabet gücünü artıracak, yerli ve milli bir sürdürülebilirlik markası olarak artan bir ivmeyle yoluna devam edecek” dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN ULUSLARARASI ONAYLI YOL HARİTASI 

Yıldız TTO markası GreenStars, yenilikçi bir değerlendirme platformu olmanın yanı sıra kurumlar için güvenilir bir dönüşüm merkezi olma vizyonuyla hareket ediyor. Bu vizyonun en somut çıktısı olan

GreenStars Kurumsal Sürdürülebilirlik Sertifikası

, uluslararası denetim kuruluşu TÜV Austria Turk iş birliğiyle verilerek sertifikayı alan kurumlara küresel pazarlarda geçerli bir saygınlık kazandırıyor.

Çevre

,

sosyal

,

yönetim sistemleri

,

insan kaynakları

,

idari süreçler,

altyapı

ve

bilgilendirme eğitim

organizasyon gibi çok katmanlı bir değerlendirme sürecinin ardından yeterli skora ulaşan şirketler, sürdürülebilirlik taahhütlerini uluslararası düzeyde kanıtlama imkanı buluyor. Bu süreç işletmelerin marka itibarını güçlendirirken, yatırımcılar ve paydaşlar nezdinde güveni pekiştiriyor.

KARBON AYAK İZİNDEN ENERJİ VERİMLİLİĞİNE YEŞİL DÖNÜŞÜMÜN TEKNİK ŞİFRELERİ

GreenStars'ın sunduğu bütüncül hizmetler, yeşil dönüşümün teknik gerekliliklerine de tam kapsamlı çözümler üretiyor.

GHG Protokolü

ve

ISO 14064

gibi küresel standartları kullanarak gerçekleştirdiği

Kurumsal Karbon Ayak İzi Hesaplaması

ile şirketlerin sera gazı emisyonlarını bilimsel bir temelde ölçerek azaltım stratejileri geliştirmelerine imkan tanıyor. Bununla birlikte, alanında uzman mühendis kadrosuyla yürüttüğü enerji etüdü çalışmaları, işletmelerin enerji israf noktalarını tespit ederek operasyonel maliyetlerini düşürmelerini ve verimliliklerini en üst düzeye çıkarmalarını sağlıyor. Bu hizmetler, kurumların çevresel sorumluluklarını yerine getirmesine katkı sunarken, aynı zamanda ciddi bir maliyet avantajı elde etmesine de kapı aralıyor.

KOBİ'LER İÇİN TARİHİ FIRSAT: TÜBİTAK DESTEKLİ YEŞİL İNOVASYON

GreenStars, büyük sanayi kuruluşlarının yanı sıra ülke ekonomisinin lokomotifi olan KOBİ'lerin de yeşil dönüşüm sürecine aktif katılımını hedefliyor. Bu doğrultuda, TÜBİTAK tarafından yürütülen

"1831-Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Programı"

kapsamında yetkilendirilmiş sayılı mentör kuruluştan biri olarak KOBİ'lere önemli bir fırsat sunuyor. Program sayesinde KOBİ'ler, GreenStars'tan alacakları

karbon ayak izi hesaplama

,

sürdürülebilirlik yol haritası

hazırlama

ve

danışmanlık

gibi kritik hizmetlerin maliyetinin yüzde 90'a varan kısmını

TÜBİTAK hibe desteği

ile karşılayabiliyor. Bu tarihi destek, KOBİ'lerin rekabet güçlerini artırarak

Avrupa Yeşil Mutabakatı

gibi düzenlemelere uyumunu kolaylaştırıyor.

GÜÇLÜ REFERANSLAR, GÜVENİLİR İŞ BİRLİKLERİ

Yıldız Teknik Üniversitesi'nin gücünü arkasına alan Yıldız TTO GreenStars, kısa sürede Türkiye'nin en saygın kurumlarının tercihi olmayı başardı. Aralarında

İstanbul Havalimanı (İGA), TÜBİTAK, Yünsa, Rebul, Koleksiyon, Orka Holding, Unifree Duty Free, Sefine Tersanecilik

ve MetropolCard gibi kendi sektörlerinin lider markalarının bulunduğu geniş bir referans ağı, GreenStars'ın sunduğu çözümlere duyulan güvenin en önemli göstergesi. Güçlü iş birlikleri ile GreenStars sürdürülebilirlik alanında bir hizmet sağlayıcı olmanın ötesinde şirketler için stratejik bir çözüm ortağı olacak şekilde kendini konumlandırıyor.  

Zeynep Erdivanlı
2 Eylül 2025
Zeynep Erdivanlı
Ünlü isme eski eşinden isyan! Özgür Timuremre'den İnci Akbay hakkında yeni iddia: Sendroma maruz bırakıyor

Blog yazarı İnci Akbay, eski eşi ve çocuğunun babası Özgür Timuremre'den, 2019 yılında İzmir Adliyesi önünde bando takımı eşliğinde boşanmıştı.

Gündem olan görüntüler ve Akbay ile Timuremre arasındaki dava süreci uzun zaman dikkat çekmişti.

Timuremre o günlerden sonra kızının İnci Akbay tarafından manipüle edilerek

"ebeveyn yabancılaştırma"

sendromuna maruz bırakıldığını iddia etti.

Kızına ait paylaştığı videolarda kızının

"Ben sarılmayacağım, annem izin vermiyor. Anneme söyleme bunu kızar bana"

ve

"Hayır, sarılma babana diyor. Ben sarılmak istiyorum ama o istemiyor"

ifadeleri dikkat çekti. 

Kızını görebilmek için yasal yolları sonuna kadar kullandığını söyleyen Timuremre,

"vazgeçmeyenbaba"

adıyla açtığı hesabında kızına olan sevgisini ve verdiği mücadeleyi paylaşıyor.

İNCİ AKBAY'DAN CEVAP 

Timuremre'nin çektiği videolarda ise kızının, "Ben sarılmayacağım, annem izin vermiyor. Anneme söyleme bunu kızar bana" ve "Hayır, sarılma babana diyor. Ben sarılmak istiyorum ama o istemiyor" söylemleri de dikkatlerden kaçmadı.

Görüşme merkezinde kızına yalnızca 2-3 dakika süreyle, dokunmadan kavuşabildiğini belirten Timuremre, evinde ise kızına ayrılmış odada onun kullandığı elbiseleri koklayarak hasret gideriyor.

Öte yandan anne İnci Akbay ise baba Timuremre'nin iddialarına ilişkin açıklama yapmayacağını ve kızının konu olduğu hiçbir haberin yapılmasını istemediğini belirtti. Ancak Akbay Instagram hesabından hikaye paylaşarak kısa bir açıklama paylaştı.  

"BEN KIZIMI HİÇBİR ZAMAN BIRAKMADIM"

Kızını görmek için 8 yıldır her ay 2 defa 550 kilometre Sapanca'dan İzmir'e gittiğini aktaran Özgür Timuremre şunları söyledi:

"Son 3 yıldır, kızımı bir görüşme merkezinde 2-3 dakika kadar kısa bir süre görebiliyorum. Boşandığım kişi sosyal medya fenomeniydi. Sanırım kendisine katkıda bulunacağını düşünerek 2019 yılında boşanma duruşması çıkışında bando ekibi eşliğinde 5-6 kadın oynadı ve o video çok ilgi gördü.

Kendisini uyardım, ‘Benim kızım büyüdüğü zaman, videoları görecek ve bu videolar ergen bir çocuk için uygun bir görüntü değil' dedim ve bana, ‘Ben soyadıma kavuşmayı kutladım, başka bir gayem yok' dedi.

Kızım 2013 yılında doğdu ve ayrılık kararı aldığımızda 4 yaşına girmek üzereydi. Ben 2017 yılının mayıs ayında evden ayrıldım ama ben kızımı hiçbir zaman bırakmadım, her zaman görmeye gittim.

Bana verilen yasal süreleri kullanmaya çalıştım hatta fazlasını talep ettim. Ben kızımın karşı taraftan manipüle edildiğini düşünüyorum. Burada bilimsel bir taktik olan ‘Ebeveyn yabancılaştırma' sendromu kullanılıyor.

Bunu ben çok araştırdım. Velayeti elinde bulunduran ebeveyn tarafından karşı tarafa uygulanan 17 stratejinin 13 tanesinin, bana ve kızımı uygulandığını fark ettim.

Şu anda benim kızım birçok şeyi kendi kararıymış gibi söylüyor ama ben böyle olmadığını düşünüyorum. Ben bu konuda da hukuki mücadelemi devam ettireceğim" 

"MANİPÜLASYONLARLA KIZIM BENDEN UZAKLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR"

Manipülasyonlarla kızının kendisinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını öne süren Timuremre  sözlerine şöyle devam etti:

"2017 yılında ilk defa Ödemiş'te kızımı görmeye gittim. Kendi aile ortamlarında zor şartlar altında kızımı gördüm. Kızıma bir soru sordum ve kızım bana annenin söyleyebileceği bir şey söyledi. Bende o soruyu tekrar sorarak kayda aldım. Yaklaşık 7 yıl boyunca bu görüntüyü ben kendi başıma izledim ve kimseye de izlettirmedim. Son dönemde artık bu yapılan manipülasyonların farkına varılsın diye insanlarla paylaşmaya başladım. 4-5-6 yaşlarından itibaren ufak ufak, ‘Babana gidersen üzülürüm, çok uzun süre kalırsan ben özlerim seni, dün çok uzun kaldın, bugün ben sana biraz kırıldım' gibi manipülasyonlarla kızım benden uzaklaştırılmaya çalışılıyor. 8 ya da 9 yaşlarındaydı manipülasyonlar o kadar çok artmaya başladı ki, gelmeme rağmen kızımı görmeden geri dönüyordum. Adli Destek Hizmetleri üzerinden, yasal hakkımı kullanarak kızımı görmeye başladım. Sebebini bilmediğimiz bir şekilde kızım orada benimle görüşmek istemediğimizi söylüyor. Oradaki uzmanlarda konuyu tam analiz edemedikleri için çocuğun teslim edilemediğine dair bir tutanak imzalanıyor ve sonrasında biz oradan ayrılıyoruz. Aslında 2-3 dakika için 550 kilometre yol kat ediyorum. Bende bunu hak etmiyorum, benim çocuğumda bunu hak etmiyor"

"EVLENMEK NE KADAR DOĞALSA BOŞANMAKTA O KADAR DOĞALDIR"

Açtığı sosyal medya hesabı sayesinde, kendisi birçok insanın olduğunu fark ettiğini belirten Özgür Timuremre, "Evlenmek ne kadar doğalsa boşanmakta o kadar doğaldır. Burada sadece tek bir nokta, annelik-babalık görev ve sorumlulukları her zaman devam eder. Dolayısıyla hiçbir ebeveyn, çocuğa diğer ebeveyni kötülememelidir. Çünkü çocuklar hem annesini hem de babasını eşit oranda hak ederler. Hukuki ve psikolojik olarak devam eden mücadelemi aynı zaman da başka bir platforma da taşımak istedim çünkü karşı taraf sosyal medya fenomeni. Tek taraflı yargılamalar, bilmeden eleştiriler, bana ve babalığıma karşı linçler oluyor. Bazı insanlar bilmeden ve tek taraflı yargıladıkları için sonrasında helallik istediler. 'Sonuna kadar helal olsun'. Bunları fark edince sosyal medya platformu üzerinde hesap açtım ve kızımla yaşadığım güzel anları orada anlatmaya ve yayınlamaya başladım. Aynı zamanda ebeveyn yabancılaştırma sendromu üzerinde de bazı bilgiler vermeye başladım ki, toplumda da bu hususta bilinçlenme oluşsun. Keza çok güzel tepkiler aldım, bu mücadelemi bilmemiş olan insanlar, 'Sen burada mıydın? Biz uzun zamandır seni çocuğuyla ilgilenmeyen, terk etmiş bir baba sanıyorduk, hatta bazılarımız senin öldüğünü sandık' diyen insanlar oldu. Her hafta boşanma sürecinde kızımla yaşadığım anları sosyal medyaya yüklüyorum ve oradan güzel tepkiler alıyorum. Aynı zamanda benim gibi çok insan olduğunu gördüm. Kadın ya da erkek çocuğunu görme hususunda mücadele veren ama karşı tarafın manipülasyonları ya da engellemeleriyle çocuklarını göremeyen insan varmış. Bu konuda bilinçli olan insanlar birbirlerine bilgi aktarıyorlar, birbirlerini olumlu yönde yönlendiriyorlar. Aslında bir nevi faydalı da oldu bu durum" şeklinde konuştu.

"HAYATIMDA İLK DEFA SANIK OLARAK MAHKEMEDE YARGILANDIM"

Sahte rapor alınarak yargılandığını, bu yargılamadan beraat ederek karşı tarafa dava açtığını ve bu davayı kazandığını aktaran Timuremre, "Şiddete eğilimli olduğuma dair sahte bir rapor alınarak 2017 yılında beni mahkemeye verdiler. Hayatımda tanık olarak bile mahkemeye çıkmamıştım, ilk defa sanık olarak mahkemede yargılandım. Yaklaşık 3 yıl sürdü ve belge ile bilgilerle aklandım. Benim böyle bir suçu işlemediğime kanaat edildi ve hakim beraatıma karar verdi. Bende karşı tarafı kamuyu ve mahkemeleri yalan delillerle aldatmaktan mahkemeye verdim, kendisi buradan bir ceza aldı. Benim niyetim ceza alması veya hapis yatması değil. Hem kızıma hem de bütün insanlara basın yoluyla bunlar anlatılıyor. Belki de benim kızım beni böyle biliyordu yıllar boyunca. Belki de bu sebepten dolayı benden uzaklaşmış olabilir. Yavaş yavaş büyümeye başladığını fark ediyorum kızımın, belirli bir seviyeye ulaştığında belki bazı şeyleri fark etmesini sağlamaya çalışıyorum. Kızım, bir gün birlikte geçirdiğimiz güzel anları izler umuduyla da ekiliyorum videoları. Bazı gerçekleri kendi aklıyla fark eder diye de bu paylaşımları yapıyorum. Canım kızım, boncuk kızım ben seni çok seviyorum, senden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim. Ben ve ailem senin buraya geleceğin günü hasret ve sabırla bekleyeceğiz. Seni çok seviyorum" ifadelerini kullandı.

"EBEVEYN YABANCILAŞTIRMA SENDROMU" NEDİR?

Timuremre'nin açıklamaları sonrasında "ebeveyn yabancılaştırma sendromu" iddiasını ne kadar doğru olduğu tartışma konusu oldu. 

Sendrom hakkında görüş belirten Psikolog Bünyamin Mert Bürtek ise şunları söyledi:

"Boşanma sonrasında yaygın görülen sendromlardan bir tanesi de ebeveyne yabancılaşma sendromudur. Son zamanlarda boşanmalar sık olduğu için bu sendromu da çok sık görüyoruz.

Boşanma sonrasında anne ve babanın, diğerini kötülemesiyle ortaya çıkan bir durumdur ve tabi ki çocuğu yoğun bir stres altına alabilir. Sendromun yaygın görülen durumlarına baktığımızda, çocuk kötülenen ebeveyn doğru ve güzel bir şey söylese bile dinlemeyebilir, buna karşı gelebilir.

Kötülenen ebeveyn sevgi ve temas göstermek istediğinde çocuk bunu şiddetle reddedebilir, öfke gösterebilir. Çocuk, alakasız durumlarda bile ebeveyni suçlayabilir. Çocuk, suçlanan ebeveyne ne kadar düşmansa, suçlayan ebeveyne de bir o kadar bağımlılık gösterir ve bu da ayrı bir sorundur.

Çünkü çocuk artık iki ebeveynden birini sildiğinde diğerine daha bağımlı hale gelecektir bu da okulda bile sorun oluşturabilir. Boşanma; çocuk için zaten zor bir süreç ve çocukları en fazla kaygılandıran durum belirsizlik. Boşanma sonrasında ne yaşanacak, başına ne gelecek bunlar çocuk için yoğun bir belirsizlik demek bu kadar kaygılı bir dönemde annesi, babayı veya babası anneyi karalarsa çocuk çok daha fazla stres yaşayabilir.

Bir anne veya bir baba ne kadar kötü olursa olsun bunu yaşı ilerledikçe çocuğun bizzat kendisinin deneyimlemesi gerekir. Çocuklar basit düşünürler anne veya baba diğerinin hakkında düşmanca sözler söylediğinde çocuk artık iki değil bir destekçisinin olduğunu düşünür ve kendisini yaşıtlarından daha şanssız görmeye başlar.

Bu sendromu yaşamamak için çözüm basit, boşanma sürecinde çocuğa güven verilmeli, süreçle ilgili şeffaf bilgiler sunulmalı, tutulabilecek sözler verilmelidir. Anne baba hakkında, baba da anne hakkında olumsuz konuşmamalıdır. Velayeti alan taraf, karşı tarafın kötü bir alışkanlığı yoksa çocukla sık sık görüşmelerine izin vermelidir" 

Ali Tüfekçi
2 Eylül 2025
Ali Tüfekçi
Çiftçiler kazançlı! Sulama sistemi yenilendi, hem verim arttı hem 4 kat tasarruf sağladılar

Pirinç tanesinin tarladaki hali çeltik, dünyada mısırdan sonra en fazla üretilen ikinci büyük tahıl ürünü. Çeltik, suyu en fazla kullanan bitkiler arasında yer alıyor. Tarlalar çeltik gelişim sezonu boyunca sular altında bırakılıyor ve aşırı su tüketimi oluyor.

İklim değişikliğiyle birlikte su kaynaklarının sürdürülebilirliği için geleneksel sulama yerine çeltik yetiştiriciliğinde damla sulama gibi tasarruf sağlayan yöntemlere ihtiyaç duyuluyor.

HEM VERİMLİ HEM SU TASARRUFLU

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Çamoğlu, kuraklık nedeniyle çeltik gibi ihtiyaçtan fazla su harcanarak yetiştirilen bitkilerde tasarruf sağlayan yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

Su kaynaklarıyla ilgili sıkıntıların şehirlerdeki su kesintilerinden de anlaşılabileceğine işaret eden Çamoğlu, "Tarımsal alanlarda da yine benzer durumlar var. Çeltik yetiştiriciliği yapan üreticilerimizden sürekli su sıkıntılarının olduğunu duyuyoruz. Çeltik alanlarına su kaynaklarının mevcut durumuna bağlı olarak kısıtlamalar getiriliyor. Bu yıl bu kısıtlamaların arttığını görüyoruz" dedi.

Çamoğlu,

çeltikte damla sulamanın kolaylıkla uygulanabildiğini belirterek, damla sulamaya uygun ve yabancı ot ilaçlarına dayanıklı çeltik tohumu çeşitlerinin seçiminin öncelikli olarak düşünülmesi gerektiğini

ifade etti.

ÇELTİKTE DAMLA SULAMA YÖNTEMİNİN ÖNEMİ

Türkiye'de yılda yaklaşık 1 milyon ton çeltik üretildiğini dile getiren Çamoğlu, üretimin yoğun olarak Trakya Bölgesi'nde, Çanakkale, Gönen ve Samsun'da yapıldığını söyledi.

Çamoğlu, ülkede kişi başına yıllık çeltik tüketiminin 8-10 kilogram civarında olduğunu belirterek, "Çeltik, su altında yetişen bir bitki. Bu nedenle 'damla sulamayla nasıl yetiştirilebilir?' sorusu akla geliyor ancak görüyoruz ki örnek uygulamalarda bu başarıyla yapılabiliyor. Yani küresel iklim değişikliğinin su kaynaklarına olumsuz etkisiyle

ileride dışa bağımlı olmadan, kendi yerli çeşitlerimizle pirinç yemek istiyorsak damla sulamayla çeltik yetiştirmeyi kesinlikle aklımıza koymamız gerekiyor

" diye konuştu.

5 BİN YERİNE 1000 METREKÜP SU KULLANILIYOR

Çeltiğin aslında geleneksel sulama yöntemlerinde kullanıldığı kadar suya ihtiyaç duymadığına dikkati çeken Çamoğlu, şöyle devam etti:
"Geleneksel çeltik yetiştiriciliğinde dekara 5 bin metreküp su kullanılıyor. Oysa bizim ihtiyacımız 1000 metreküp, dolayısıyla

5 bin yerine 1000 metreküp su kullanarak 4 bin metreküp tasarruf sağlanabilir. Bu da 4 kat daha az su kullanmak demek.

Bu çok önemli bir tasarruf. Damla sulama yönteminde çeltikte verim geleneksel sulamaya göre azalmıyor hatta bazı yerlerde artış gösteriyor. Aynı zamanda damla sulama yönteminde bitkinin ihtiyacı kadar ilacın bitkiye direkt uygulanmasıyla çevre kirliliği de önleniyor."

GÜBRE VE İLAÇTAN DA TASARRUF SAĞLANIYOR

Çamoğlu, damla sulama yönteminin çiftçilere kolaylık sağladığını belirterek, "Eğimli arazide geleneksel sulama yaparak çeltik yetiştirmek istiyorsak ciddi bir toprak hazırlığı yapmak gerekiyor fakat damla sulamada böyle bir hazırlığa ihtiyaç yok. Tavaları oluşturmak için 'tir' de denilen setlerle çeviriyoruz. Setlerle çevirdiğimizde yer kaybı söz konusu.

Damla sulamada setlere gerek yok. Sadece boruları yerleştirerek bunu yapabilmek mümkün. Onun dışında bir yılda birden fazla ürün yetiştirme imkanı da sağlıyor. Gübre ve ilaçtan da tasarruf sağlıyoruz

" dedi.

Çeltikte damla sulama için devlet destekleri bulunduğuna işaret eden Çamoğlu, desteklerle sulama yatırımlarında yüzde 50 hibe alınabildiğini söyledi.

ESKİDEN 600 KİLOYDU ŞİMDİ 900’E ÇIKTI

Çanakkale'de damla sulama yöntemiyle çeltik yetiştiren Dişbudak Köyü Muhtarı Rıdvan Uysal, 200 dönüm arazide 5 yıldır damla sulamayla üretim yaptığını belirterek, "Sudan tasarruf ederek daha kaliteli ürün üretebiliyoruz. Eğimli arazilerde yetiştirebiliyoruz" ifadesini kullandı.

Geleneksel sulamayla çeltik yetiştirirken ne kadar su harcadıklarını bilmediklerini dile getiren Uysal, kartlı sayaçlarla harcadıkları suyun takibini kolayca yapabildiklerini ve damla sulamayla dönüm başına yaklaşık 900 metreküp su harcadıklarını dile getirdi.
Uysal, damla sulamada verim artışı da gözlediklerini ifade ederek,

"Eski sistem sulamalarla dekarda 600 kilogram alıyorduk, şimdi en az 750-800 hatta 900 kilogram alabiliyoruz"

dedi.

"GÜZEL VERİM ALDIK, MEMNUNUM"

Bayram Yümsek de 35 yıldır çiftçilik yaptığını belirterek, mısır yerine çeltik ekerek kazancını artırdığını söyledi. Yümsek, "İlk kez damla sulamayla çeltik uygulaması bize geldiği zaman 'Damla sulamayla çeltik mi olur?' dedik. Çanakkale Lapseki İlçe Tarım Müdürlüğünden arkadaşlar 'Siz ekin, biz size yardımcı olacağız.' dediler. Öyle başladık. Güzel verimler aldık, ben memnunum" dedi.

#r-1142475#

Melin Öztürk
2 Eylül 2025
Melin Öztürk
Gürsel Tekin ilk kez TGRT Haber'e konuştu! "CHP'yi CHP'liler yönetecek"

Şaibeli kurultay davasına adım adım gidilirken CHP'nin İstanbul yönetimi görevden alındı. İl başkanlığı görevine Gürsel Tekin getirildi. 196 delegeyle beraber görevden alınan Özgür Çelik, "Süreci takip etmek ve yönetmek üzere İstanbul İl Başkanlığımıza geçiyorum" açıklamasını yaptı. 

TGRT Haber'de konuyla ilgili konuşan TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik, Ankara'da da benzer bir iptal kararı çıkmasını beklendiğini şu sözlerle açıkladı:

"İstanbul delegeleri tedbiren görevden alındı. Kayyıma teslime etmeyiz diyorlardı. Bakalım öyle şeyler olacak mı? Gürsel Tekin'i parti binasına sokacaklar mı göreceğiz. 

Bugün MYK toplanıyor. Birazdan açıklama yapacaklar"

Öte yandan Gürsel Tekin'le konuşan Gazeteci Barış Yarkadaş da atanan heyetin kayyım değil çağrı heyeti olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:

Bu çağrı heyetinin görevi, 15 Eylül'de Ankara'daki mahkeme netleştiğinde, iptal kararı çıkarsa.. Ben çıkmasını bekliyorum. 196 delegenin delegeliği iptal edildiğinde ve delegeler büyük  kurultayda seçim sonuçlarını doğrudan etkilediği için seçim iptal edilir. İkincisi bu olağan kurultaya gölge düşmüştür, ve kriminal hale gelmiştir. Seçime hile karıştırıldı. 

Burada bir mahkeme kararı var, delegelerin iradesinin sakatlandığına yönelik tespitler var."

"BENİM İÇİNDE SÜRPRİZ OLDU"

Gürsel Tekin'in haberi TGRT Haber ekranlarından öğrendiğini söyleyen Yarkadaş, Tekin'le aralarında geçen diyaloğu şu sözlerle aktardı:

"Gürsel Tekin, şunu söyledi:

Kanallarda dolaşırken Fatih Atik'i ekranda gördüm, gözüm takıldı. Ne oldu diye baktığımda. Haberi duyurduğunu işittim. Benim ismimi söyledi. Ben de haberi TGRT Haber'den öğrendim. Benim için de sürpriz oldu. 

"ELİMİ TAŞIN ALTINA KOYACAĞIM"

Heyetteki isimleri görünce gayet olumlu tercih yapıldığını düşündüm. Böyle bir çağrı heyetinde yer almayı ve elimi taşın altına koymayı da uygun buluyorum. Elimi taşın altına koyacağım. CHP'yi adliye koridorlarından çıkartacak olan süreçte üzerime düşen ne varsa yapacağım.

CHP'nin uzun süredir adliye koridorlarına düşürülmesine Aziz İhsan Aktaş ve benzeri isimlerle anılmasına zaten benim gönlüm razı değildi, bunun vicdani yükünü taşıyordum.

Bazı belediye başkanlarımız bununla yargılanmasına doğrusu izah etmekte zorlanıyordum. Şimdi bizim üzerimize düşen görev partimizi olağan bir kongre sürecine götürmek, tüm bu iddiaların tekrarlanmasını sağlayacak etik mekanizmayı sağlama,  CHP'yi tamamen CHP'lilerin yöneteceği bir sistematiğin içine oturtmak en temel görevimizdir.

CHP bizim tabii ki her şeyimiz evimiz yuvamızdır. Yeni kongre sürecinin  CHP'liler tarafından hazırlanması gayet doğaldır" dedi. 

Çağla Çağlar
2 Eylül 2025
Çağla Çağlar
Tesla Avrupa rekorunu Türkiye pazarında kırdı

Türkiye otomotiv pazarında elektrikli araç (BEV) satışları Ağustos ayında 17.480 adet ile dikkat çekici bir seviyeye ulaştı. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) açıkladığı verilere göre, Tesla bu dönemde 8.730 adet satış gerçekleştirerek hem Togg’u hem de diğer rakiplerini açık ara geride bıraktı.

Tesla

, Temmuz ayında da 4.706 adet satışla pazarda liderlik koltuğuna yükselmişti. O dönemde 2.720 adetlik satış yapan Togg’un önünde yer alan marka, Ağustos’ta farkı daha da açtı. Böylece yılın ilk sekiz ayında Tesla, Model Y ile toplam 25.756 adet satışa ve %21,5 pazar payına ulaştı. Togg ise T10X modeliyle 21.070 adet satış ve %17,6 pazar payı elde ederek ikinci sırada kaldı. Dikkat çeken bir diğer nokta ise Tesla’nın yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa genelinde de en yüksek satış rakamına yine Türkiye pazarında ulaşması oldu.

#r-1142789#

ÖTV’DE ZAM BEKLENTİSİ SATIŞLARI TETİKLEDİ Mİ?

Tesla’nın Ağustos ayıda yakaladığı performansta bazı başlıklar öne çıkıyor. Togg’un sedan modelinin ön sipariş süreci yaklaşırken mevcut T10X’e olan talepte bir miktar yavaşlama yaşanması bu başlıklar arasında yer alırken, Tesla’nın tedarik sorunlarını büyük ölçüde çözüp teslimat hızını artırması da ağustos satışlarını etkileyen faktörler arasında gösteriliyor. Ayrıca ÖTV zammı beklentisi nedeniyle daha önce verilen siparişlerin önemli bir kısmı Ağustos’a kaydığı belirtiliyor. Öte yandan diğer markalarda yaşanan ve sosyal medyaya yansıyan teknik sorunlar, tüketicilerin tercihlerini Tesla’ya yönlendirdiği tüm bu gelişmeler neticesinde markanın satışlarını güçlü biçimde arttırdığı konuşuluyor.

ELEKTRİKLİDE EN ÇOK HANGİ MARKALAR TERCİH EDİLİYOR

ODMD verilerine göre Ağustos ayında Türkiye’de en çok satan elektrikli otomobil markaları sıralamasında uzun süredir ilk sırada yer alan Togg üçüncü sıraya düşerken, Çinli üretici BYD 1.639 adetlik satışla ikinci sıraya yükseldi. Öte yandan uzun süre ilk beş içinde yer alan Mini, ÖTV zammı sonrası satış temposunu kaybederek 9. sıraya gerilerken, Hyundai ise güçlü bir performansla ilk beşe girmeyi başardı. 2025 yılı toplam satışlarında Tesla, Togg ve BYD sırasıyla ilk üçte yer alırken, Mini beşinci, Hyundai ise yedinci sırada bulunuyor. İşte Ağustos ayı içinde ve yılın ilk sekiz ayında en çok satış yapan ilk on marka sıralaması:

AĞUSTOS AYINDA EN ÇOK SATAN MARKALAR

  1. Tesla: 8.730 satış
  2. BYD: 1.639 satış
  3. TOGG: 1.249 satış
  4. Hyundai: 750 satış
  5. Mercedes: 639 satış
  6. Citroen: 638 satış
  7. KIA: 466 satış
  8. Opel: 466 satış
  9. Mini: 456 satış
  10. Peugeot: 250 satış

OCAK-AĞUSTOS DÖNEMİNDE EN ÇOK SATAN MARKALAR:

  1. Tesla: 25.756 satış (%21,53 pay)
  2. TOGG: 21.070 satış (%17,61 pay)
  3. BYD: 13.391 satış (%11,19 pay)
  4. KIA: 6.697 satış (%5,60 pay)
  5. Mini: 6.439 satış (%5,38 pay)
  6. Citroen: 5.658 satış (%4,73 pay)
  7. Hyundai: 5.430 satış (%4,54 pay)
  8. Opel: 5.430 satış (%4,54 pay)
  9. Peugeot: 4.821 satış (%4,03 pay)
  10. Mercedes: 4.546 satış (%3,80 pay)

 

Ali Çelik
2 Eylül 2025
Ali Çelik
Bankadan para çekecekler bu 3 gelişmeye dikkat! 125 bin TL'nin geri ödemesi düştü mü?

TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. Faruk Bingöl-

Piyasalarda eylül ayı başlarken, bu ay faiz oranlarının seyrini belirleyecek 3 önemli gelişme öne çıkıyor. İlk olarak yarın açıklanacak ağustos TÜFE verisi, piyasa tarafından yakından takip ediliyor.

ENFLASYON AÇIKLANACAK

Trive Yatırım tarafından yapılan değerlendirmede, “Enflasyona yönelik beklentiler aylık bazda %1,79 ve yıllık %32,6 şeklinde öne çıkıyor. Enflasyonun beklentilerin altında gelmesi, TCMB’nin de faiz indirim sürecinde elinin çok güçlü olduğunu gösterecek. Dolayısıyla piyasalar açısından pozitif olacaktır” denildi.

#r-1142687#

TCMB FAİZ KARARI

Piyasaların 11 Eylül’deki TCMB faiz kararını da beklediği aktarılan analizde, “200 baz puanlık indirim konuşuluyor olsa da tahminlerin altında gelebilecek bir enflasyon verisi sonrası, bu beklenti 300 baz seviyesine yükselebilir” ifadelerine yer verildi.

FED NE YAPACAK?

Küresel tarafta ise 17 Eylül’deki FED faiz kararı dikkatle izlenecek. Trive Yatırım’ın değerlendirmesinde “Trump bastırıyor, FED direniyor. Yalnız son dönemde istihdam verilerinin zayıflığı ve Powell’ın Jackson Hole toplantılarında faizlerde ayarlamaya gidilebileceğini belirtmesi, faiz indiriminin kapısını açtı. Bölgesel başkanların da bu beklentiyi destekler açıklamalarını takip ediyoruz. 25 baz faiz indirimi cepte. 50 baz puan olur mu? Bugünden belirlemek zor” görüşü dile getirildi.

İSTİHDAM VERİSİ KRİTİK

Bu arada FED için faiz kararı öncesinde kritik bir gösterge olan ağustos tarım dışı istihdam verisi, 5 Eylül’de açıklanacak. Mayıs ve Haziran verilerinin, gelen revizyonlarla aslında çok zayıf olduğu görülmüştü. Hatta bu nedenle Trump, ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu Komiserini görevden almıştı. Beklentilerden daha zayıf bir istihdam verisinin, gelecek dönemlerde de faiz indirimlerine destek olması ve bunun, gelişmekte olan piyasalara da pozitif yansıyabileceği aktarılıyor.

#r-1142683#

İHTİYAÇ KREDİSİ FAİZLERİ

Bu arada söz konusu gelişmeler içeride kredi faizleri için de yakından izleniyor. Enflasyonun beklenti altında kalması halinde faiz indirimlerinin boyutunun da daha yüksek olabileceği ve bunun zamanla kredi faizlerinde de yansıyacağı aktarılıyor.

EN UCUZ KREDİ ORANLARI

Bankalarca sunulan ihtiyaç kredisi tekliflerine bakıldığında, 12 ay vadede en düşük oranlar şöyle:

-TEB: %3,39

-Alternatif Bank: %3,39

-INB Bank: %3,59

-QNB: %3,59

-Getir Finans: %3,65

-Yapı Kredi: %3,69

-Denizbank: %3,69

125 BİN TL KREDİ / 12 AY VADE

En düşük orandan hesaplama yapıldığında 125 bin TL’nin 1 yılda geri ödemesi şöyle:

-Kredi Tutarı: 125 bin TL

-Kredi Vadesi: 12 ay

-Kredi Oran: %3,39

-Aylık taksit: 13 bin 635 TL

-Toplam geri ödeme: 164 bin 344 TL

Ömer Faruk Bingöl
2 Eylül 2025
Ömer Faruk Bingöl
Diploma sahtekârıyla konuştuk! Operasyonlar engel olmadı, fiyatlara zam yaptı! “YÖK, ÖSYM, ÖBS… Hepsine giriyoruz”

GÜNAY ÇAĞRICI —

Devletin aralıksız yürüttüğü operasyonlara rağmen, internette

sahte diploma ticareti

hız kesmiyor. Özellikle sosyal medya üzerinden yürütülen bu

yasa dışı faaliyetlerde

, ilkokuldan yüksek lisansa kadar her seviyeden diploma vaadiyle binlerce lira talep ediliyor.

İletişim Başkanlığına

bağlı

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi

(DMM), geçen hafta yayımladığı bültende manipülasyonun önüne geçmeye çalıştı. Bültende, ilk şüpheli girişimin Ağustos 2024’te tespit edildiği, ilk operasyonun

Ocak 2025

’te, ikinci dalganın ise

Mayıs 2025

’te yapıldığı belirtildi.

İki aşamalı operasyonda

220 şüpheli hakkında

adli işlem yapıldı; 199 kişi hakkında dava açıldı, 37’si tutuklandı, 150 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. Ele geçirilen dijital materyallerin detaylı incelendiği ve sürecin siber güvenlik, iç denetim ve istihbarat birimlerinin koordinasyonunda yürütüldüğü vurgulandı.

#r-1137400#

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

, geçen hafta soruşturmanın gizlilikle yürütüldüğünü ve elde edilen deliller doğrultusunda farklı tarihlerde gözaltılar yapıldığını söylerken, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise

“Devletteki bu tür şebekeleşmeler jiletle kazınacak. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı delilleri bir yıl öncesinden toplamış ve dava sürecine dönüştürmüştür”

ifadelerini kullandı.

DİPLOMA PAZARI!

Devletin peş peşe operasyonlarına rağmen sahte diploma ticareti internet ortamında sürüyor. Biz de “Diplomaci.com” adlı bir site üzerinden kendini

“belge uzmanı”

olarak tanıtan bir sahtekârla iletişime geçtik.

“0553 732 38 45”

telefon numarası üzerinden

WhatsApp

ile konuştuğumuz sahtekâr, 10 bin liradan başlayan fiyatlarla ilkokuldan üniversiteye kadar her seviyede diploma hazırladığını söyledi, belgelerin YÖK, ÖSYM ve üniversite sistemlerinde görünür hâle getirildiğini iddia etti. Sahtekârın internet sitesindeki ücret tarifesine zam yapması dikkatlerden kaçmadı.

İlk olarak

“göstermelik diploma mı yoksa e-Devlet onaylı diploma mı”

istediğimizi soran sahtekâr, süreci ayrıntılarıyla anlattı:

Talep ettiğiniz üniversitenin diploma tasarımı birebir hazırlanır. Kişisel bilgileriniz sisteme işlenir, ÖSYM veri tabanına yerleşme kaydı eklenir. YÖK Bilgi Sistemine mezuniyet bilgileri tanımlanır. Üniversitenin öğrenci sisteminden transkript ve mezuniyet belgesi alınır. Size ayrıca üniversite uzantılı e-Posta ve öğrenci paneli verilir.

SİSTEME NASIL GİRİYORLAR?

Konuştuğumuz sahtekâra göre süreç şöyle işliyor:

■ Talep edilen okulun diploma tasarımı birebir hazırlanıyor.
■ Kişinin adı, bölümü, mezuniyet tarihi ve not ortalaması sisteme işleniyor.
■ ÖSYM veri tabanına “yerleşme kaydı” ekleniyor.
■ YÖKSİS’te diploma numarası ve mezuniyet bilgisi tanımlanıyor.
■ Üniversitenin Öğrenci Bilgi Sistemine giriş sağlanıp transkript ve mezuniyet belgesi hazırlanıyor.
■ Hatta “[ad.soyad]@universite.edu.tr” uzantılı e-Posta bile veriliyor.

TARİFE NET: 10 BİN LİRADAN 100 BİN LİRAYA...

Sahtekârın verdiği tarife:

■ İlkokul diploması: 10 bin TL
■ Ortaokul diploması: 15 bin TL
■ Lise diploması: 25 bin TL
■ Ön lisans diploması: 35 bin TL
■ Lisans diploması: 50 bin TL
■ Yüksek lisans diploması:     100 bin TL
■ Ödeme yöntemi ise üç aşamalı: Kapora, diploma videosu sonrası %40’lık ödeme ve belge e-Devlet ekranına yüklendikten sonra     kalan tutar.

PARAYI ALIP KAYBOLDULAR

‘Şikayet Var’

isimli sitede, sahte diploma hazırladığını söyleyen sahtekârlar hakkında çok sayıda

‘şikâyet’

bulmak mümkün:

“Aileme şaka olsun diye göstermelik diploma almak istedim. İnternetten ulaştığım diplomaci.com üzerinden U** isimli kişiyle görüştüm. Kendilerini YÖK ve MEB’le bağlantılı gibi tanıttılar. İki aşamalı ödeme istediler; ilkini yapınca diploma basım videosu gönderdiler. Kalan ücreti yollayıp dekontu paylaştığımda beni engellediler.”

https://x.com/turkiyegazetesi/status/1955124586044903913

Günay Çağrıcı
12 Ağustos 2025
Günay Çağrıcı