İsrail Dünya Kupası'ndan çıkarılacak mı?

İsrail Dünya Kupası'ndan çıkarılacak mı

sorusu gündemde yerini buldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın davetiyle Mısır’a gelen FIFA Başkanı Gianni Infantino, Kahire’de gerçekleştirilen Gazze için Barış Zirvesine katıldı. Zirvede Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani gibi isimler de yer aldı.

İSRAİL DÜNYA KUPASI'NDAN ÇIKARILACAK MI?

Mısır’da düzenlenen Gazze için Barış Zirvesi'ne Zirveye katılan FIFA Başkanı Gianni Infantino, İsrail’in Dünya Kupası’ndan çıkarılıp çıkarılmayacağı yönündeki soruya dikkat çeken bir cevap verdi.

Infantino, futbolun siyasi çıkarların bir parçası haline gelmemesi gerektiğini belirterek “Futbol dünyası barışı destekleyen tüm girişimlerin yanında olmalı. Bu spor, halkları bir araya getiren evrensel bir dildir.” ifadelerini kullandı.

FIFA Başkanı NTV ekibine yaptığı açıklamada, İsrail’in turnuvadan men edilip edilmeyeceğiyle ilgili doğrudan bir kararın gündemde olmadığını ifade etti. “Yalnızca çocuklara umut verenlere destek olabiliriz. Ortadoğu’nun, Gazze’nin ve Filistin’in barışa ihtiyacı var. Aynı şekilde İsrail’in de… Biz de bu yönde her türlü çabayı destekliyoruz.” dedi.

Infantino ayrıca “Futbolun jeopolitik hesaplara alet edilmemesi gerektiğini” belirterek barışın spor aracılığıyla da güçlenebileceğini ifade etti.

İSRAİL DÜNYA KUPASI'NA KATILACAK MI?

FIFA Başkanı’nın açıklamaları İsrail’in 2026 Dünya Kupası sürecinden çıkarılacağına dair beklentileri zayıflattı.

Infantino politik gerilimlerin sporun önüne geçmemesi gerektiğini söylerken, futbolun her koşulda barış ve dayanışma aracı olması gerektiğini dile getirdi.

Mısır’daki zirveye Donald Trump’ın davetiyle katılan Infantino, bölgedeki liderlerle de temaslarda bulunduğunu belirtti. “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle ve Katar Emiri’yle sürekli iletişim halindeyiz. Gazze’deki çocuklar için, barış sürecine katkı verecek adımlar için buradayım.” dedi.

#r-1152663,1152604,9457190#

Betül Tokkan
14 Ekim 2025
Betül Tokkan
Borsada ons, 5 bin doları geçti! Altında fiyatlardan fiyat beğen

TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. Faruk Bingöl-

Altın

fiyatlarında yaşanan tarihî yükseliş, Türkiye piyasalarında bazı fiyat dengesizliklerini de beraberinde getirdi.

Küresel piyasalarda ons altın bugünkü işlemlerde 4.180 dolar ile yeni zirve seviyesini gördü.

TSİ 09:00 itibarıyla fiyatlarda 4.120 dolara yakın denge arayışı devam ederken, ons fiyatı bu yıl %57 gibi oldukça ciddi bir prime imza attı.

Bu prim, aynı zamanda 1979 yılından bu yana altın fiyatlarında yaşanan en hızlı artışa da işaret ediyor.

#r-1152620#

ALTIN NEDEN YÜKSELİYOR?

Yıl boyunca ticaret savaşları, jeopolitik riskler, dolar endeksinde %10’a varan değer kaybı altın fiyatlarına destek olurken; son dönemde ise FED’in yeniden faiz indirimlerine başlaması ve gelecekte yeni faiz indirimi beklentilerinin yanı sıra ABD’de hükümetin kapanması, sarı metalde yukarı yönlü hareketliliği hızlandırdı.

ETF’LERE REKOR GİRİŞ

Dünya Altın Konseyinin eylül raporunda da “sarı metale yüksek ilgiyi” teyit eden bir bilgi geldi. Küresel altın yatırım fonlarına eylülde 17 milyar dolarlık para girişi gerçekleşti. Bu rakam, aynı zamanda tarihin en yüksek aylık girişi oldu. 2025 yılının 3. Çeyrek döneminde de 26 milyar dolarlık para girişi ile “tüm zamanların en güçlü çeyreklik performansı” gerçekleşti.

#r-1152661#

EN ÇOK TALEP AMERİKA’DAN

Böylece toplam yönetilen altın varlıkları 472 milyar dolarla yeni zirveye ulaştı. Fonların elindeki toplam fiziki altın miktarı ise 3.838 tona yükseldi. Eylülde küresel girişlerin büyük kısmı Kuzey Amerika (10,6 milyar dolar) ve Avrupa’dan (4,4 milyar dolar) geldi. Asya 2,1 milyar dolar, diğer bölgeler ise 175 milyon dolar ile bu listeyi takip etti.

GRAM ALTIN %88 YÜKSELDİ

Dış piyasalarda bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye’de de spot piyasada işlem gören

1 gram altının fiyatı bugün 5.619 TL ile yeni zirvesini gördü

. TSİ 09:00 itibarıyla ise fiyatlar 5.565 TL’ye yakın seyrediyor. Gram fiyatı, ons altındaki hareketten destek bularak bu yıl %88 yükseldi.

Altına yüksek talep, fiyatlarda aşırı oynaklık ve hurda arzının kısıtlı kalması, piyasada bazı dengesizlikleri de beraberinde getiriyor.

#r-1152680#

PİYASADA 3 FARKLI FİYAT

Altın yatırımcısı piyasaya çıktığında 3 farklı fiyat ile karşılaşıyor:

1-Kuyumculardan fiziki altın almak isteyenler için bugün satış fiyatı, sabah saatlerinde 5.750 TL’den gerçekleşiyor. Spot piyasa ile fiziki piyasa arasında yaklaşık %3,5’lik fiyat farkı bulunyor.

2-Bugün (14 Ekim 2025) sabah 09:00 itibarıyla Ziraat Bankası gram altın satış kuru 6.026 TL ve Kuveyt Türk Katılım Bankası satış fiyatı da 5.665 TL’den gerçekleşiyor.

3-Borsa İstanbul’da işlem gören Darphane Altın Sertifikası ise haftanın ilk işlem gününü 70,46 TL’den tamamladı. Bu kapanış, gram altının 7.046 TL’den fiyatlandığını gösterdi. Böylece

‘AltınS1’in, ons altını yaklaşık 5.225 dolardan fiyatlaması da dikkatlerden kaçmadı.

Ömer Faruk Bingöl
14 Ekim 2025
Ömer Faruk Bingöl
“Öldüm, gömün” diyerek selasını okuttu! Mahalleli sağ salim sokakta görünce şoke oldu

İlginç olay,

Şarköy

ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre Hakan Örün, Şarköy Çarşı Camisi müezzinini telefonla arayarak sela okutmak istediğini söyledi. Bunun üzerine cami hoparlörlerinden, Hakan Örün’ün öldüğü yönünde sela verildi. Aynı zamanda belediye hoparlörlerinden de ölüm anonsu geçildi. Ancak bir süre sonra sokakta sağ salim dolaşan Hakan Örün’ü gören mahalleli, şaşkın bakışlarla ne olduğunu anlamaya çalıştı.

“ÖLMEMİŞ, ÖLSEYDİ CENAZESİNE GİDERDİK”

Mahalle sakinlerinden biri, yaşanan olayla ilgili olarak

"Burada bir sela verilmiş. Vatandaş kendi selasını okutmuş. Biz öyle duyduk ama konuyu tam ayrıntılı olarak bilmiyorum. Selasını okutan Hakan Örün. Ölmemiş ama selayı kendisi mi okuttu, başkası mı okuttu bilmiyorum.

Hakan Örün ölmemiş, ölseydi cenazesine giderdik. Tanıdığımız bir ailenin ferdi

"

dedi.

NEDEN YAPTIĞINI AÇIKLADI

Hakan Örün ise yaptığı açıklamada, o gün psikolojik olarak çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek şunları söyledi:

"Aklımdan bin tane düşünce geçti. Ölmeyi de düşündüm. Müezzinleri, hocaları aradım. ‘Öldüm, gömün’ dedim. Abimi aradım, ‘Beni babamın üzerine gömün’ dedim. Ne yapıyorsanız yapın, beni babamın üzerine gömün dedim. O gün canım çok sıkkındı. Moralim çok bozuk, acayip kafam takıktı. Öyle bir karar aldım. Şiirlerimi toparladım, ‘Bunları saklayın, bunlar benim dünya mirasım gibi bir şey’ dedim. Verdirdim selamı, gelsinler beni gömsünler dedim. İsterse diri diri gömsünler, hiç fark etmez. Ölmeden gömsünler. Ama canım çok sıkındı, moralim çok bozuktu."

SAĞLIK DURUMU İYİ

Yaşanan olay kısa sürede ilçede gündem olurken, Hakan Örün’ün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

#r-1145744#

Melin Öztürk
14 Ekim 2025
Melin Öztürk
Yeni Yuvam Modeli nedir, şartları neler? Emlak Konut'tan peşinatsız faizsiz ev alma projesi!

Emlak Konut ve Emlak Katılım ortaklığında geliştirilen “Yeni Yuvam Modeli” açıklandı. Model, Türkiye genelinde seçili projelerde uygulanıyor ve faizsiz, peşinatsız ev sahibi olma imkanı sunuyor.

YENİ YUVAM MODELİ NEDİR?

Yeni Yuvam Modeli, Emlak Konut GYO ile Emlak Katılım’ın ortaklığıyla hayata geçirilen, klasik konut kredilerinden farklı, tasarrufa dayalı bir finansman düzenlemesidir. Bu model çerçevesinde vatandaşlara faiz, peşinat ve ara ödeme yapmadan konut sahibi olma olanağı sunuluyor. Ayrıca, tipik tasarruf-finansman düzenlerinde yaygın olan çekiliş, sıra ve teslimat bekleme süreleri bu modelde yok. Modelin dayandığı finansman altyapısı, Emlak Katılım Tasarruf Finansman Sistemi’ne bağlanıyor.

YENİ YUVAM MODELİ ŞARTLARI NELER?

Yeni Yuvam Modeli 18 yaşını doldurmuş herkese açık. Kefil gerektirmeyen sistem, tasarruf finansmanında yeni bir alternatif sunuyor. 

Model kapsamında seçilecek konutların Emlak Konut projeleri arasında olması şartı söz konusu. Model, İstanbul, Antalya, İzmir ve Balıkesir gibi illerdeki toplam 23 projede uygulanacağı ilan edildi.

Öte yandan model "çekilişsiz, kurasız, beklemesiz" bir sistem sunuyor. 

YENİ YUVAM MODELİ EVLERİ NEREDE?

“Yeni Yuvam Modeli”, Emlak Konut’un İstanbul, Antalya, İzmir ve Balıkesir’deki 23 prestijli projesinde uygulanıyor.

Bu modelde; Yenişehir Evleri Arnavutköy, Yeni Fikirtepe (Hemen teslim), Komşu Finans Evleri (Hemen teslim), Göktürk Kemer Evleri, Balıkesir Emlak Konutları (Hemen teslim), Kuzey Adalar, Park Yaşam Antalya, Allsancak, Ataşehir 173, Başakşehir Avrasya Konutları Cadde, Batı Yakası, Evora İzmir, Gölyaka İstanbul, Hayat Flora, Majör Gölyaka, Meydan Başakşehir, Nezihpark Bahçekent, Park Yaşam Çınarköy, Senfoni Etiler, Tual Gölyaka, Vadi Panorama Evleri ve Tual Asya projeleri vatandaşa sunuldu.

#r-1152594,1151437#

İrem Öz
14 Ekim 2025
İrem Öz
Devlet Bahçeli'den önemli açıklamalar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

#r-1152640#

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Hepinizi sevgiyle selamlıyorum.

Yaşıyor olmak demek yalnızca atan ve çarpan bir kalbe sahip olmak demektir. Eski defterleri karıştırırsak müflis tüccar durumuna düşeriz,. Gönüllere ulaşırsak kardeşliğimizi güçlü şekilde pekiştiririz. Türk ve Türkiye Yüzyıl'ındaki dipsiz tartışmaları mutabakata bağlamanın hedefindeyiz. Bu hedef ahlakidir.

"GERİLİMLERİ BERTARAF ETMEK MÜMKÜN"

Hedefimiz ahlakidir; tastamam akıl, izan ve insan merkezlidir. Çaba ve çalışmalarımız bu yöndedir.

Sevgi, saygı ve merhamet bahçesinin bütün çiçeklerini kurutan ideolojik manipülasyonlara direnmek en başta siyaset müessesinin hedefi olmalıdır.

Türk milletini feraha eriştirmek asli görevimizdir.

Türk-Kürt ayrışmasını tetikleyen iç ve dış düşman cephesidir. Gerilimleri bertaraf etmek mümkündür. 

Türk-Kürt, İnanan–inanmayan, laik–anti-laik ikilemini körükleyen yine aynı odaklardır.

Dâhili ve harici tezgâh ise Alevî-Sünnî bloklaşmasını siyasî ve ideolojik dürtülerle süreklilik içinde tahrik ve tahkim etmeye kalkışan Türk ve İslam muhaliflerinin kara kampanyasıdır. İ

nanç ve ifade hakkıyla insan ve fikir hürriyetinin kullanımına ses çıkaran, itiraz eden, tepki gösteren; buna her kim teşebbüs ve tenezzül ediyorsa ya akıl ve vicdan mahrumudur ya da taşeron olarak sahaya sürülmüş bir ajan provokatör mahlûktur.

İblis uşaklarının kirli tezgahlarını bozma vakti gelmedi mi? Tek yürek olmayalım mı?

Samimiyetle diyorum ki hem Aleviyiz hem Sunniyiz, hepsinden de önce Müslüman Türk milletiyiz!

Alevi kardeşlerimizin derdi derdimizdir. Aleviliği inan ve kültür muhtevasından çıkaranlar büyük bir yanlışın failleridir. Cami ne kadar bizimse cemevi de o kadar bizimdir. 

"CEMEVİNİN İBADETHANE OLARAK GÖRÜLMESİNE SAYGI DUYULMALI"

Cemevinin ibadethane olarak tescili hususunda atılgan olmak, engelleri birer birer kaldıracak irade cesaretini sergilemek gerekmektedir. Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimizin

cemevinin ibadethane olarak görmelerine anlayış ve saygı duymak lazım. Kardeşlerimizin cemevini inanç evi olarak görmelerini anlayışla bakılmalıdır.

Yaklaşık 6 bin metrekarelik alana inşa edilen, aynı zamanda Türkiye'nin ve dünyanın en büyük cemevi Hacıbektaş Horasan Erenleri Dergahı Cemevi Külliyesi açıldı. Edep ve hürmet mektebi, muhabbet meclisi orada kurulacaktır. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum, hayırlı uğurlu olsun...

Ayrıntılar geliyor...

Gözde Nur Bayar
14 Ekim 2025
Gözde Nur Bayar
Antalya’da rüşvet operasyonu büyüyor! Soruşturmanın 7’nci dalgasında 6 gözaltı

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in de bulunduğu dosyada 6 kişi hakkında daha gözaltı kararı verildi.

Böcek, rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma iddialarıyla yürütülen soruşturma çerçevesinde geçtiğimiz haftalarda görevden uzaklaştırılarak tutuklanmıştı.

#r-1149413#

Yeni gözaltıların, dosyada 7. dalga operasyon kapsamında gerçekleştirildiği öğrenildi.

Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, sabah saatlerinde zanlılar E.B, M.A.C.D, E.T.Ç, S.Ç, M.K. ve Ö.Y'yi gözaltına aldı.

195 MİLYON LİRALIK RÜŞVET İDDİASI

Dosyada, Antalya Büyükşehir Belediyesinden ihale alan A.A, B.Ç, M.Y. ve Y.Y’nin, hak ediş ödemelerini almak için Muhittin Böcek ve oğlu Mustafa Gökhan Böcek’e 195 milyon lira rüşvet verdiği öne sürülüyor.

Muhittin Böcek'in Oğlu Mustafa Gökhan Böcek

Rüşvet paralarının yatırıldığı iddia edilen döviz bürosu ve iki kuyumcu işletmesine kayyum atanmıştı.

12 Ağustos’ta belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlenmiş, 17 kişiden 2’si serbest bırakılırken, 15 zanlı adliyeye sevk edilmiş, bunlardan 8’i tutuklanmış, 5’i adli kontrolle, 2’si ise savcılık ifadesi sonrası serbest kalmıştı.

Mustafa Gökhan Böcek, 19 Ağustos’ta Viyana’dan Antalya’ya döndüğü sırada havalimanında gözaltına alınmıştı.

Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, Antalya Emniyet Müdürlüğü görevinden uzaklaştırılan İlker Arslan ve iş insanı F.A., 7 Eylül’de çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.

BELEDİYE YÖNETİCİLERİ DE TUTUKLANDI

10 Eylül’de düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 21 şüpheliden, iş insanı M.E.H, Kanal V televizyonu sahibi M.O.K, eski Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı T.S, belediye şirketi ANT Tepe’nin müdürü İ.E. ve satış elemanı L.Ş. tutuklandı.

Böcek’in eski gelini Z.K.’nin de aralarında bulunduğu 3 kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

Etkin pişmanlıktan yararlanan M.E.H, T.S. ve İ.E. ise 27 Eylül’de tahliye edildi.

Soruşturma, rüşvet ağı iddialarının genişlemesiyle birlikte 7. dalga operasyon kapsamında sürüyor.

Muzeyyen Bıyık
14 Ekim 2025
Muzeyyen Bıyık
Trump'ı çileden çıkaran fotoğraf: Son zamanların en kötüsü

ABD Başkanı Donald Trump, Time dergisinin kapağına taşıdığı fotoğrafta "saçını yok ederek" çok kötü bir resim seçtiklerini ifade etti. ABD merkezli sosyal medya platformu Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Time dergisinin kendisini konu alan kapağından bahseden Trump, "Time dergisi benim hakkımda nispeten iyi bir hikaye yazdı, ancak kullandıkları fotoğraf şu ana kadarki en kötü fotoğraf olabilir." ifadelerini kullandı.

"ELEŞTİRİLMEYİ HAK EDİYOR"

Trump, derginin seçtiği bu fotoğrafın eleştirilmeyi hak ettiğini belirterek derginin fotoğraf seçimini şu ifadelerle sorguladı: 

Saçlarımı

'kaybettiler'

ve sonra başımın üzerinde yüzen bir taç gibi görünen ama son derece küçük bir şey vardı.

Gerçekten garip

!

Alt açılardan fotoğraf çekmeyi hiç sevmezdim ama bu çok kötü bir fotoğraf ve eleştirilmeyi hak ediyor.

Ne yapıyorlar ve neden?

"YÜZEN TAÇ GİBİ BİŞEY"

Time dergisi, dün ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformunda üzerinde Trump'ın olduğu 10 Kasım 2025 tarihli bir kapak fotoğrafı paylaşmıştı. Trump, derginin, saçlarını yok ettiğini ve seyrek gösterdiğini belirterek fotoğrafta başının üstünde yüzen bir taç gibi görünen bir şey olduğunu kaydetti. Fotoğraf hakkında "çok garip" yorumunu yapan Trump, alt açılardan fotoğrafının çekilmesini sevmediğini, bu fotoğrafı çok kötü bulduğunu vurguladı.

İşte o fotoğraf: 

#r-1152647#

 

 

 

Çağıl Sütçü
14 Ekim 2025
Çağıl Sütçü
Sermiyan Midyat "Cellabi" davasını kazandı! 5 yıl sonra tazminat alacak

Yönetmen, oyuncu ve senarist Sermiyan Midyat, Mersin’de çekilecek olan ‘Cellabi’ adlı filmde başrol olmak için Blackwell Prodüctions isimli yapım şirketiyle anlaşmıştı.

Midyat, filmin çekilmemesi üzerine İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak dava açmış, dilekçede ise Blackwell Prodüctions adlı yapım şirketinin Mersin’deki yerel halktan söz konusu filmde rol verecekleri iddiasıyla para topladığı, film çekilmeyince para toplanan kişilerin Midyat’a mesaj attığı mesajları gören Sermiyan Midyat’ın sözleşmede belirtilen süre içerisinde filmin çekilmemesi üzerine davalı yapım şirketine noter aracılığıyla ihtarname gönderdiği ve ihtarnameye karşı olumsuz cevap aldığı aktarılmıştı.

#r-809090#

5 YILDIR SÜREN DAVA

İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Midyat'ın avukatı Baver Tulpar Karakuş ile Blackwell Productions Yapım AŞ'nin avukatı Yusuf Ergün katıldı. 

Duruşmada söz alan Sermiyan Midyat'ın avukatı davanın kabulünü isterken, davalı yapım şirketinin avukatı ise davanın reddini talep etti. 5 yıldır süren dava karara bağlandı.

 SERMİYAN MİDYAT HAKLI BULUNDU

Kararını açıklayan mahkeme, Blackwell Productions Yapım A.Ş.'nin 118 bin 717 lira 50 kuruş tazminat ile 200 bin lira cezai şart parasını 5 yıllık faiziyle birlikte Sermiyan Midyat'a ödemesine karar verdi.

NELER OLDU

“Cellabi” filminin

Brewster’in Milyonları

adlı kitaptan uyarlanacağı basına yansımıştı. 

2019 yılında, Mersin’de çekileceği duyurulmuş; oyuncu kadrosu Sermiyan Midyat, Orçun Kaptan ve Sevcan Yaşar gibi isimlerden oluşuyordu.

Film çekilemeyince Midyat dava etmiş, mahkemeye sunduğu dilekçede mağduriyet şu sözlerle ifade edilmişti:

“Söz konu filmle ilgili çekim yapılamamıştır. Sermiyan Midyat da filme davet edilmemiştir. Müvekkilime herhangi bir bildirimde bulunmayan davalı yapım şirketi, Mersin bölgesinde de film seti oluşturmamıştır. Müvekkilim, film için yaklaşık bir ay Mersin bölgesinde beklemeye devam etmiştir. Müvekkil, filmin tanıtımıyla ilgili görüntü ve haberlere basında yer vermiştir. Filmin çekilmemesi, müvekkilin onuruna, saygınlığına ve ticari itibarına zarar vermiştir. Müvekkilin maddi ve manevi zararının karşılanmasını istiyoruz. Bu nedenle 100 bin lira manevi tazminat ile 200 bin lira cezai şart bedelinin davalı şirketten tahsilini talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

Ali Tüfekçi
14 Ekim 2025
Ali Tüfekçi
Şehit edilen Filistinli gazetecinin son mesajı: Savaş bitse bile Gazze’nin yanında olun

 

Gazze’deki soykırımı dünyaya duyurduğu için İsrail’in hedef gösterdiği

Filistinli gazeteci Salih el-Caferavi

öldürüldü. Son mesajında Gazze’ye destek veren, yanında duran ve protesto düzenleyen herkese teşekkür mesajı göndererek “Savaş bitse de Gazze’nin yanında olun” diye çağrı yapan Caferavi, İsrail’in Sabra Mahallesi’nde sebep olduğu yıkımı kayıt altına almaya çalıştığı sırada kaçırıldı.

İsrail yanlısı gruplar tarafından kaçırılan Caferavi, yedi kurşunla öldürüldü. ABD merkezli Instagram hesabındaki 330 binden fazla takipçiye, İsrail’in Gazze’de işlediği soykırım sırasında Filistinlilerin yaşadığı sıkıntıları aktaran Caferavi, özellikle Arap dünyasında tanınır hâle gelmişti.

Öte yandan Meta’nın, Caferavi’nin katledilmesinin hemen ardından Instagram profilini sildiği ortaya çıktı.

#r-1152314#

CAFERAVİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ 

İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal ettiği dönemde silahlandırdığı çeteler, sosyal medyada tanınan Filistinli gazeteci Salih el-Caferavi'yi öldürdü.

Filistin basınında yer alan haberlerde, Caferavi'nin Gazze kentinin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde İsrail destekli yasa dışı çeteler tarafından öldürüldüğü belirtildi.

Caferavi'nin İsrail'in Sabra Mahallesi'nde sebep olduğu yıkımı kayıt altına almak için çalışırken saldırıya uğradığı ve eşyalarının çete mensupları tarafından çalındığı ifade edildi.

Filistinli gazeteci Caferavi'nin "basın" yazılı çelik yelek giyimli naaşının Gazze kentindeki El-Ehli Baptist Hastanesi'ne götürüldüğü görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.

Çok sayıda Filistinli gazeteci Caferavi'nin ölümünü üzüntüyle karşılayarak, taziye mesajı yayımladı.

Al Jazeera'ya konuşan Gazze'deki İçişleri Bakanlığından bir kaynak, ateşkesin başlamasıyla Gazze'nin güneyinden kuzeyine geri dönen zorla yerinden edilmiş Filistinlileri de hedef aldığına dikkati çekti.

ABD merkezli Instagram sosyal medya hesabındaki 330 binden fazla takipçiye, İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım sırasında Filistinlilerin yaşadığı sıkıntıları aktaran Caferavi, özellikle Arap dünyasında tanınır hale gelmişti.

İsrail ordusu ise Caferavi'nin paylaşımlarına ilişkin karşı açıklamalar yaparak kendisini hedef göstermişti.

Sezer Doğru
14 Ekim 2025
Sezer Doğru
Delhi ve Agra: Evliyalar şehri

SAİT EKEN

- Delhi ve Agra,

Hindistan

’ın tarihî ve manevî kimliğini en güçlü şekilde yansıtan iki şehirdir. Mir Muhammed Numan, Muhammed Bakî Billah, Nizameddin Evliya, Kutbittin Bahtiyar Kâkî, Mir Muhammed Nur Bedayunî, Şah Veliyullah-ı Dehlevî, Abdullah-ı Dehlevî, Mazhar-ı Cânân hazretleri (“rahmetullahi aleyhim ecmain”) ve daha nice evliya-i kirâm hazeratının ilim ve irfan dolu hayatı, Humayun Türbesi’nin ihtişamı ve Tac Mahal’in müthiş aşkı, bu topraklarda geçmişle bugünü bir arada yaşatır. Bu sebeple Delhi ve Agra’yı ziyaret edenler, yalnızca bir seyahat değil; aynı zamanda derin bir tarih ve maneviyat yolculuğuna çıkarlar.

Hindistan’ın kalbi ve başkenti Delhi, sadece siyasi bir merkez değil, tarih boyunca medeniyetlerin buluşma noktası olmuş köklü bir şehirdir. Delhi, asırlar boyunca Gaznelilerden Gurlulara, Delhi Sultanlığı’ndan Babür İmparatorluğu’na kadar pek çok Müslüman milletin hayat sürdüğü topraklar olmuştur.

Bu sebeple şehir, camiler, medreseler, türbeler, saraylar ve kervansaraylarla âdeta bir açık hava müzesine dönüşmüştür.

Delhi, İslamiyet’in Hindistan’da yayılışında büyük rol oynamış, Allahü tealanın sevgili kulları olan pek çok evliya-i kiram hazeratının yaşadığı ve insanlara yüzyıllar boyunca Allahü tealanın emir ve yasaklarını anlattığı kadim topraklar olarak süregelmiş; hâlen bu mübarek zatların izlerini taşıyan, günümüzde

30 milyondan fazla insanın

yaşadığı dev bir metropol şehirdir. Delhi, Hindistan’ın en büyük ticaret ve sanayi merkezlerinden biridir. Teknoloji, eğitim, tekstil ve el sanatları şehrin ekonomisinin omurgasını oluşturur.

Delhi’deki evliya-i kiram hazeratı sadece dinî birer şahsiyet değil, aynı zamanda toplumun sosyal dokusunu inşa eden mühim şahsiyetler ve kanaat önderleridir.

Onlar aracılığıyla Hindistan’da İslamiyet, kılıçla değil; hoşgörü, muhabbet ve gönül bağıyla yayılmış, türbeleri, fakirlerin doyduğu, yolcuların dinlendiği, kimsesizlerin kucaklandığı mekânlar olmuştur. Bu yüzden Delhi, halk arasında “Evliyalar Şehri” olarak anılır. Hâlen her gün binlerce Müslim ve Gayrimüslim ziyaretçi, bu büyüklerin feyz ve bereketinden istifade etmeye çalışmaktadır.

TAC MAHAL'İN İLHAM KAYNAĞI

Delhi’de yer alan Humayun Türbesi, Babür İmparatorluğu’nun ikinci hükümdarı Humayun için 16. yüzyılda eşi Hümeyra Begüm tarafından yaptırılmıştır. Kırmızı kumtaşı ve beyaz mermerin uyumuyla inşa edilen türbe, Hindistan’daki ilk büyük kubbeli türbe olarak bilinir. Mimari açıdan Humayun Türbesi, daha sonra inşa edilecek Tac Mahal’e ilham kaynağı olmuştur. Bahçeli planı, simetrik yapısı ve ihtişamlı görünümüyle âdeta “Babür mimarisinin başlangıç noktası” kabul edilir. Bugün UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bu türbe, Delhi’nin tarihî zenginliğini gözler önüne seren en önemli eserlerden biridir.

AŞKIN VE SADAKATİN ANITI: TAC MAHAL

Delhi’den yaklaşık 200 kilometre uzaklıktaki Agra, dünyanın en çok bilinen yapılarından biri olan Tac Mahal’e ev sahipliği yapar. 17. yüzyılda Babür İmparatoru Şah Cihan tarafından çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal’in hatırasına yaptırılan bu eser, yalnızca bir türbe değil; aynı zamanda bir aşkın sembolüdür. Beyaz mermerden inşa edilen Tac Mahal, zarif kubbeleri, ince süslemeleri ve muhteşem mimarisiyle eşsiz bir eserdir. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan yapı, her yıl milyonlarca turisti kendine çeker.

MAZHAR-I CAN-I CANAN HAZRETLERİ

“Silsile-i aliyye” denilen âlim ve velilerin meşhurlarındandır. İsmi Şemseddin Habibullah’tır. Babası Mirza Cân bin Abdüssübhan’dır. 1699’da Kalabağ adlı küçük bir kasabada doğdu, 1781’de Delhi’de şehit edildi. Kabri, Şah Cihan Camii yakınındaki Dergâh Camii’nde olup oradaki dört kabirden biridir. Talebesi Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin de kabri yanı başındadır.

MUHAMMED BAKİ BİLLAH HAZRETLERİ

Evliyanın büyüklerinden olup insanları Hakk’a davet eden, doğru yolu göstererek saadete kavuşturan “Silsile-i aliyye”nin yirmiikincisidir. İkinci bin yılın müceddidi ve İslam âlimlerinin göz bebeği olan İmâm-ı Rabbânî Ahmed-i Farukî Serhendî hazretlerinin hocasıdır. 1564’te Kabil’de doğan Muhammed Bakî-Billah, 1603’te Delhi’de kırk yaşında vefat etmiştir. Türbesi Kutabrol denilen yerdeki kendi mescidinin yanında olup ziyaret edilmektedir. Bugün burası Nebi Kerim Mahallesi olarak anılmaktadır.

SEYYİD NUR MUHAMMED BEDEYUNİ HAZRETLERİ

Evliyanın büyüklerinden olup “Silsile-i aliyye”nin yirmialtıncısıdır. Bedayun şehrindendir, doğum tarihi bilinmemektedir. 1722’de vefat etmiştir. Türbesi Nizameddin Evliya’nın türbesinin batısında yer alır. İlmini ve feyzini İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu, büyük âlim ve mürşid-i kâmil Muhammed Seyfeddin-i Farukî’den almıştır. İnsanlar onun sohbetinden feyz almak için koşmuştur. Yetiştirdiği talebelerin en meşhuru ve halifesi, Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretleridir.

KUTBUDDİN-İ BAHTİYAR KAKİ HAZRETLERİ

Çeştiyye tarikatının Hindistan’daki ilk büyük temsilcilerindendir. Asıl ismi Bahtiyar el-Uşî Dehlevî, lakabı Kutbuddîn’dir. Seyyiddir ve nesebi Hazreti Ali’ye kadar uzanır. 1173’te bugün Kırgızistan’ın Fergan bölgesinde Uş adlı kasabada doğmuş, 1235’te Delhi’de vefat etmiştir. Delhi’nin “manevî öncüsü” olarak kabul edilen Bahtiyar Kâkî hazretleri, irşadıyla tasavvufun ve ehl-i sünnet itikadının Delhi’de kök salmasına vesile olmuştur.

ABDULLAH-I DEHLEVİ HAZRETLERİ

“Silsile-i aliyye”den büyüklerden olup seyyiddir. 1745’te Hindistan’ın Pencab şehrinde doğmuş, 1824’te Delhi’de vefat etmiştir. Kabri Şah Cihan Camii yakınındaki dergâhındadır. Binlerce seveni her zaman ziyaret ederek feyz almaktadır. Abdullah-ı Dehlevî, Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerinin huzurunda yetişmiş ve kısa zamanda tasavvuf yolunda ilerleyerek mutlak icazetle şereflenmiştir.

NİZAMEDDİN EVLİYA HAZRETLERİ

Delhi denildiğinde akla gelen ilk evliyalardan biridir. Çeştiyye tarikatının önde gelen temsilcilerindendir. Hayatını İslamiyet’i yaymaya, fakirlere, kimsesizlere ve talebelere hizmet etmeye adamıştır. 1238’de Bedayun’da doğmuş, 1325’te Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Dergâhının saraya yakın olmasından dolayı saray mensupları, şehzadeler, komutan ve subaylar bu zata talebe olmuştur.

MİR MUHAMMED NUMAN HAZRETLERİ

Seyyiddir. 1569’da Semerkand’da doğmuş, Hindistan’a gelerek Hace Bakî-Billah hazretlerinin sohbetiyle şereflenmiştir. Uzun seneler İmâm-ı Rabbânî hazretlerine hizmet etmiş ve talebe yetiştirmesi için Burhanpur’a gönderilmiştir. 1650’de Ekberabad şehrinde vefat etmiştir.

#r-1151565,1151034#

Batıkan Altaş
14 Ekim 2025
Batıkan Altaş
Girne'de çiğköfteyle kardeşlik sofrası kuruldu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Girne kentinde bu yıl ikincisi düzenlenen Çiğköfte Kültür Festivali, renkli görüntülere ve güçlü kardeşlik mesajlarına sahne oldu. Adıyaman Dernekler Federasyonu ile

KKTC

Tüm Adıyamanlılar Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte, Adıyaman’ın köklü lezzeti çiğköfte, Kuzey Kıbrıs halkıyla buluştu.

ÇOK SAYIDA İSİM KATILDI

Girne Boğaz Piknik Alanı’nda gerçekleştirilen festivale, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın,   Adıyaman Dernekler Federasyon Başkanı Hüseyin Sevinçtekin,  KKTC Tüm Adıyamanlılar Derneği Başkanı Suphi Asiltürk ve çok sayıda davetli katıldı.

Etkinlikte ziyaretçilere yaklaşık 5 ton çiğköfte ikram edildi, yöresel halk oyunları ve müzik dinletileriyle festival coşkusu doruğa çıktı. Adıyaman’a özgü stantların açıldığı festival alanında, misafirlere hem geleneksel tatlar sunuldu hem de kentin kültürel mirası tanıtıldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasında Kıbrıs Türk halkının kültürüne ve kimliğine vurgu yaparak, “Kıbrıs vatandır, kültürdür, maneviyattır. KKTC yaşayacak, güçlenecek.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise iki devletli çözüm vizyonuna dikkat çekti, “Federasyon defteri kapanmıştır. Artık gerçekçi, kalıcı ve adil çözüm iki egemen devlet temelinde mümkündür.” dedi. Yılmaz ayrıca Türkiye ile KKTC arasındaki iş birliğinin güçlenerek devam ettiğini, deprem bölgelerindeki yeniden imar çalışmalarında da dayanışma ruhunun yaşatıldığını belirtti.

Festivalde konuşan Federasyon Başkanları Sevinçtekin ve Asiltürk de etkinliğin sadece bir lezzet buluşması değil; Adıyaman ile Kıbrıs halkı arasında gönül köprüsü kuran bir kültür şöleni olduğunu ifade ettiler.

Günün sonunda çiğköfte yoğrulurken kurulan sofralar, dostluk, birlik ve dayanışmanın sembolü haline geldi. Girne’de gelenekselleşen festival, hem Adıyaman kültürünü yaşattı hem de Türkiye–KKTC kardeşliğini bir kez daha pekiştirdi.

Sinem Eryılmaz
13 Ekim 2025
Sinem Eryılmaz
Apple’dan 5 milyon dolarlık meydan okuma: Açığı bul, ödülü kap!

Apple

, siber güvenlik alanındaki en iddialı adımlarından birini atıyor. Şirket, bug bounty (ödüllü açık bulma) programını yenileyerek bireysel ödemelere ek olarak bonus sistemi başlatıyor. Yeni düzenlemeyle birlikte, özellikle

“felaket düzeyinde”

güvenlik açıklarını bulan araştırmacılar için

ödül miktarı 5 milyon dolara

kadar çıkabilecek.

#r-1151366#

Gelecek aydan itibaren yürürlüğe girecek sistemde, Apple ayrıca

Lockdown Mode’u aşabilen açıklar veya beta sürümlerde keşfedilen güvenlik hataları için ek ödüller verecek

.

Apple Güvenlik Direktörü Ivan Krstic, programın 10 yıl önce yalnızca davetli araştırmacılara açık olduğunu, 2020’den itibaren halka açıldığını hatırlatarak, bugüne kadar 800’den fazla araştırmacıya toplam 35 milyon dolar ödül dağıtıldığını söyledi.

Yeni sistemle birlikte Apple, tek tıklamalı WebKit açıkları ve kablosuz bağlantı üzerinden yapılan yakın mesafe saldırılarını da program kapsamına aldı. Ayrıca “Target Flags” adlı yeni uygulamayla araştırmacılara, açıklarını hızlı ve kesin biçimde kanıtlayabilecekleri bir “capture the flag” yarışma ortamı sunulacak.

"AHLAKİ BİR SORUMLULUĞUMUZ VAR"

Krstic, şirketin yalnızca az sayıdaki kullanıcıyı değil, tüm ekosistemi koruma vizyonuna sahip olduğunu vurguladı:

“Casus yazılımlar az kişiyi hedef alıyor olabilir ama gazeteciler, teknoloji şirketleri ve sivil toplum kuruluşları bu araçların kötüye kullanıldığını defalarca belgeledi. Bu insanları savunmak bizim için büyük bir ahlaki sorumluluk.”

Apple ayrıca, güvenlik çalışmalarını desteklemek amacıyla bin adet iPhone 17’yi sivil toplum kuruluşlarına bağışlayacağını ve yeni “Memory Integrity Enforcement” sistemiyle iOS’taki en sık istismar edilen açık türlerini etkisiz hale getirmeyi hedeflediğini açıkladı.

Yeni sistemin, özellikle aktivistler, gazeteciler ve politikacılar gibi hedef alınma riski yüksek kullanıcıları koruması bekleniyor.

Türkiye Gazetesi
10 Ekim 2025
Türkiye Gazetesi