Her şehidin ardında acı bir öykü...

Mardin'de okul yakan hainler yardıma koşan polislerin aracını uzaktan kumanda ile patlattı. Şehitlerden geriye dram dolu hikâyeleri kaldı...

Güvenlik güçlerinin karşısına çıkmaktan korkan PKK'lı hainler dün yine kalleşçe saldırdı. Mardin'in Dargeçit ilçesinde yapımı devam eden okulu ateşe veren PKK'lılar, her zaman yaptıklarını yapıp pusuya çekildi. Teröristler, itfaiyenin rahat çalışması ve çevre güvenliğini sağlamak için giden polislerin bulunduğu zırhlı aracının geçişi sırasında yola önceden döşediği patlayıcıyı uzaktan kumandayla infilak ettirdi. Patlamayla birlikte havaya fırlayan zırhlı araçta bulunan Dargeçit İlçe Emniyet Amiri İbrahim Halil Aksoy, polis memurları Akif Hatunoğlu, Mehmet Hüseyin Balta ve Ahmet Akalın şehit oldu. Dört şehit, arkalarında onlarca sevenini ve acı bir hayat hikâyesi bırakmıştı... Ahmet Akalın 4 ay önce nişanlanmıştı. Akif Hatunoğlu ise ikinci evladı daha ana karnındaydı...

Ailesi Kürtçe ağıtlar yaktı
Kürtlerin hakkını koruyoruz deyip en büyük eziyeti yine Kürtlere yapan hainlerin şehit ettiği bir diğer yiğit ise Diyarbakırlı bir Kürt polisti. 31 yaşındaki Mehmet Hüseyin Balta'nın acı haberi Aşağı Konak köyüne ulaştığında yakınları Kürtçe ağıtlar yakarak gözyaşı döktü. Şehit polis geride 2 ve 4 yaşlarında iki kız evlat bıraktı...

Ardında iki yetim kaldı
Hain saldırıda şehit olan İbrahim Halil Aksoy geçen yıl geçici görevle Mardin'e gitmişti. 5 ve 12 yaşında iki oğlu vardı... Bir evin bir oğluydu, vefakârdı, yaşlı annesine gözü gibi bakıyordu. Kurşun adres sormayıp onu da bulmuştu. Acı haber yaşlı annesine ulaştığında daha fazla takat getiremeyip olduğu yere yığıldı. Alanya ilçesi Kızlarpınarı Mahallesi'ndaki yollar trafiğe kapatılıp taziye çadırı kuruldu. Acı haberi alan yakınları aileyi yalnız bırakmadı.

Baba evini sıvasız evladını babasız bıraktı
29 yaşındaki Akif Hatunoğlu Osmaniye'nin 59 günlük süreçte verdiği 7. şehitti. Sebiha adında 1.5 yaşında bir kızı vardı, bir evlat daha bekliyordu. Ne yazık ki hain saldırı gencecik bir canı daha almıştı. Ama en acısı, o acı haber ailesine nasıl verilecekti!.. Aileye telefonla ulaşan polisler “Oğlun şehit oldu ana” diyemedi... “Evinize hırsız girdi. Adana'ya gelmeniz gerekiyor” diye küçük bir yalan uydurup inşaatlarda sıvacılık yapan babası ve annesini minibüsüne bindirip Adana'ya gelmek üzere yola çıktı. Bu arada araca bir de polis memuru bindi, o acı haberi alıştıra alıştıra verecekti... Sonunda feryatlar koptu, 'Gitti kuzum Allah'ım kuzum gitti' diye ağıt yakması yürekleri dağladı. Teselli etmek bir yana polisler de ağladı.
Şehidin ailesi yoldayken belediye ve polis ekipleri de evde hazırlık başlattı. Babası inşaatlarda çalışarak kazandığı parayla onu okutmuştu. Vefakâr polis bunu unutmadı, ailesinin evini tadilat yaptırmak için kredi çekerek borçlandı. Mardin'deki zorunlu görev süresini aslında geçen yıl tamamladı ama kredi borcunu ödeyebilmek için bu süreyi uzattı. Hatunoğlu'nun yaptığı ve bir tarafı sıvasız olan eve Türk Bayrağı asıldı. Evin balkonunun demir şebekesi bile yoktu. Belediye de evin etrafında temizlik yapıp taziye çadırı kurdu.

4 ay önce nişanlanmıştı
Henüz 1 yıllık polis memuru Ahmet Akalın 4 ay önce nişanlanmıştı. Bir kaç gün evvel hemşire olan nişanlısıyla fotoğraflarını facebook'ta paylaşıp altına, “Bir bayrağa sarılmış ki... İki cihan bir olsa bizi ayıramaz” mesajını iliştirmişti. Ama o kalleş saldırı mutlu çiftin hayallerini bitirdi. Kısa süre önce şehit haberlerine sessiz kalanlara sitemkâr paylaşımlarda bulunmuştu Ahmet Akalın... “Sessiz olun...!!! Polisler şehit oluyor!!! Vicdanı olmayanlar!! Huzur içinde uyumaya devam edin!!! Siz bilmezsiniz ama bizler sizin için şehit olmaya devam ederiz!!!” sözleriyle sanki şehit olacağını haber vermişti... Akalın'ın acı haberiyle birlikte Deştiğin Mahallesi'nde 20 günde 2 şehit ateşi düştü. Ahmet Akalın'ın kız kardeşi Semra Çarman'ın da kendisi gibi polisti. Şehidin amcasının oğlu Metin Akalın da askerlik görevini yaptığı Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde 1992 yılında şehit düşmüştü.