Postmodern darbenin en yakın şahitleri anlattı: 28 Şubat’ın ucu İsrail’e çıkıyordu

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Postmodern darbenin en yakın şahitleri anlattı: 28 Şubat’ın ucu İsrail’e çıkıyordu

Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Türkiye, savunmada yerli üretime geçiş kararı alınca, milyarlarca dolar kaybedeceğini anlayan İsrail düğmeye bastı. Siyonistlerin askeriye, bürokrasi ve siyasetteki uzantıları darbeye giden yolun taşlarını el birliğiyle döşedi!

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ

Türkiye üzerinde derin izler bırakan postmodern darbede, en büyük paya sahip olan dış aktörlerden biri İsrail... Tarih sayfalarına ‘karanlık dönem’ olarak geçen 28 Şubat’ı, sürecin en yakın şahitleriyle konuştuk. Darbecilerin hedef aldığı “REFAHYOL” hükûmetinde Devlet Bakanlığı yapan Teoman Rıza Güneri, 28 Şubat’ta bir numaralı aktörünün İsrail olduğunu söyledi. Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin de Türkiye savunma alanında millîleşme kararı alınca siyonistlerin harekete geçtiğini vurguladı. 
Teoman Rıza Güneri, ekonomik, politik ve sosyolojik açıdan ağır hasarlar bırakan darbenin etkilerini şöyle yorumladı: Çok özel yöntemlerle girişilen komplonun merkezinde İsrail vardı. Dönemin başbakanı merhum Erbakan Hoca’mızın, yerli ve millî savunma hamlesi İsrail’i rahatsız eden en önemli adımdı. Necmettin Erbakan siyonizmi ve uzantılarını yakından tanıyordu. Bu yüzden Türkiye’nin savunma sanayiindeki İsrail etkisini bitirmek istedi. Şirket yöneticilerini toplayıp “Kendi tankımızı, insansız hava aracımızı, uçağımızı, füzemizi üreteceğiz. Dışa bağımlı kalarak gerçek manada bir bağımsızlıktan söz edemeyiz” dedi ve onlardan yeni döneme hazır olmalarını istedi. 

Bu toplantı sonrası doğrudan saldırıya geçtiler. İsrail, medya, iş dünyası, sivil ve askerî bürokraside satın aldığı isimlerin yanı sıra siyasi uzantıları eliyle hükûmete savaş açtı. İtibar suikastına başladılar. Ülkeyi kaosa sürüklediler. Esas korkuları Türkiye’nin yerli savunma üretimine geçmesiydi. Çünkü böyle bir durumda ülkeyi kontrol etme kapasiteleri yok olacaktı. İstedikleri kadar ve astronomik faizli kredilerle silah satmaya devam etmek istiyorlardı. Çok boyutlu saldırının amiral gemisi birkaç medya grubuydu. Hatta daha sonra konuştuğumuz bazı askerler de dolduruşa geldiklerini itiraf etti. İsrail komplosunda Çevik Bir ismi öne çıkıyor ancak birçok alanda onlarca Çevik Bir görev aldı ve verilen görevleri ifa etti. 

İSRAİL’İ ZENGİN EDİYORDUK

Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin de döneme ilişkin çarpıcı bilgiler paylaştı: İsrail, emniyet, istihbarat birimleri ve jandarma dahil birçok güvenlik kurumuna ürün veriyordu. F4 uçakları ve M60 tanklarının modernizasyonu ile 5 milyar doları aşan gelir elde ediyorlardı. Bir diğer anlaşma da elektronik harp ve atış sahası anlaşması olmuştu. İşte tam bu noktada Türkiye’nin satın alma konseptinden üretim anlayışına geçişi milat oldu. Aslında bu eğilim rahmetli Turgut Özal ile başlamıştı. ASELSAN ve TAI gibi kuruluşların küçük üretimlerinin yeni ve daha büyük ürünlerle desteklenmesini istiyordu. İşte İsrail-Türkiye gerilimi ve bunun yansımaları yöneticilerimizin üretim aşamasına geçiş kararı almasıyla başladı. ABD-İsrail kanadı ‘hazır alın’ diyordu. 4 milyar dolara aldığımız bir uçağın 1 milyar doları İsrailli komisyonculara gidiyordu. Özal’ın Savunma Sanayii Müsteşarlığını kurması en kritik adımdı. Savunmada bugünkü tablo hem Özal hem de Erbakan’ın hayaliydi ve gerçek oldu. 

‘HERON’LAR ŞÜPHELİYDİ

Pekin, insansız hava aracı ‘Heron’ları kiraladığımız İsrail’in, o dönemdeki faaliyetlerini de şüpheli olarak niteledi ve “Bize hizmet etmesi gereken Heron’u İsrailli pilot kullanılıyordu. İsrail istihbaratı, PKK ile ilgili olan biteni bilmeyi istiyordu. Şüpheli faaliyetler gözlemledim. Bizim gördüklerimizi PKK ya da başka taraflarla da paylaşmış olabileceklerini düşünüyorum. İstihbarat Başkanı olduğum dönem düşecek uyduları bize kiralama teklifinde bulundular, geri çevirdik” dedi.

‘HAKLARIMIZ İADE EDİLSİN’

28 Şubat mağdurları, “postmodern darbe” sürecinde haklarını alamayanların ya da eksik alanların bu haklarına kavuşabilmesi için zarar tespit komisyonu kurulmasını talep ediyor. 28 Şubat Gönüllüleri Platformu Başkanı Şerife Kaya “Kurulacak zarar tespit komisyonuyla haklarını hiç alamayanlar veya eksik alanlar bu haklarını alsın. Hem devlet hem biz çok yorulduk. Haklar iade edilsin ve dosya kapatılsın” dedi. 

Postmodern darbenin en yakın şahitleri anlattı: 28 Şubat’ın ucu İsrail’e çıkıyordu - 1. Resim

200 MAĞDUR HÂLÂ HAPİSTE

28 Şubat, 24 milyon kişiyi olumsuz etkiledi. Bugün bile yaklaşık 200 mağdur cezaevinde... Onların en büyük isteği yeniden yargılanmak ve özgürlüklerine kavuşmak.

 

 

Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...