Türkiye ve ABD planı masada: 3 milyon Suriyeli geri dönecek

NATO zirvesinin tek galibi Türkiye oldu. Alınan kararlar hızla uygulanmaya başladı. ABD, Suriye’nin kuzeyine 2 bin 500 asker gönderecek PKK ve YPG, Fırat'ın doğusuna çekilecek. Terör örgütlerinden boşalan yerlere de Türkiye’de barınan Suriyeli muhalifler gönderilecek.

NATO’nun kazananı ne İsveç ne Ukrayna ne de ABD oldu. Zirvenin Stratejik galibi olan tek ülke vardı o da Türkiye… Alınan kararlar daha bir hafta dolmadan uygulanmaya başlandı. Bunlardan ilki Suriyenin kuzeyindeki terör yapılanmasının etkisiz hale getirilmesiydi... Peki nasıl mı? ABD Suriye’nin kuzeyine 2 bin 500 asker gönderecek PKK ve YPG, Fırat'ın doğusuna çekilecek. Böylece sınır güvenliğimiz kontrol altında olacak.Terör örgütlerinden boşalan yerlere de Türkiye’de barınan Suriyeli muhalifler yerleştirilecek böylece 3 milyon Suriyeli evine dönmüş olacak. Peki Suriyeli muhalifler bu duruma ne diyor? ABD, Suriye politikasını neden değiştirdi? İran ve Rusya'nın bölgedeki etkinliği bitti mi? İşte merak edilen soruların cevapları...

NATO ZİRVESİNİN ARDINDAN ABD, SURİYE POLİTİKASINI DEĞİŞTİRDİ

13 seneden beri savaşın devam ettiği Suriye’de milyonlarca insan hayatını kaybetti. Canlarını kurtarmak isteyenler ise topraklarından kaçmak zorunda kaldı. Boşalan yerler ise terör örgütlerinin yeni meskeni oldu. Hal böyle olunca ülkemizin sınır güvenliği de tehlikeye girdi. Bölgede örgütleri destekleyen bir güç ise ABD oldu… Ancak NATO zirvesinde alınan kararlar sonucunda ABD, bölgedeki politikasını değiştirdi. Çünkü ülkemizin sınır ötesinde yaptığı operasyonlar onları da etkiledi. Nasıl bu kadar hızlı aksiyon alındı derseniz hala NATO için vize verilmemiş bir İsveç var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her ne kadar onay verse de son söz meclisin olacak. Peki Suriye’nin kuzeyindeki planlar neler?

ABD DÜĞMEYE BASTI

ABD, 2 bin 500 yeni asker sevk etme kararı aldığı Suriye’de ilk planda 3 bin muhalifi de Deyrizor ve Tenef aksına yerleştirmek için düğmeye bastı. İran’ın Irak üzerinden Ürdün ve Lübnan sınırına uzanan etkisini kırmak ve Suriye’den çıkarmak isteyen ABD, Türkiye’yi ikna için Ankara’ya bir heyet gönderdi. Plan kapsamında terör örgütü PKK/YPG, Deir El Zor, Tel Rifat, Rakka ve Menbiç’i muhaliflere bırakarak Fırat’ın doğusuna çekilecek. ABD, bu sayede Tahran’dan Suriye ve Lübnan’a uzanan silah, militan, lojistik sevkiyatının kara koridorunu tamamen kapatmak istiyor. Projeye destek veren Körfez ülkeleri ise rejim-İran ortaklığı ile Ürdün sınırını kullanarak yapılan büyük çaplı uyuşturucu ticaretinin önüne geçmeyi hedefliyor.

“İRAN VE RUSYA SOÇİ MUTABAKITAN SADIK KALMADI”

Suriyeli muhalif komutanlar ise İran ve Rusya’nın Soçi mutabakatına sadık kalmadığını Dera, Kuneytra, Guta, İdlib, Hama dahil birçok bölge, yapılan anlaşma ve kurulan gözlem gücüne rağmen Rusya-İran-Rejim üçlüsünün olağanüstü bombardımanları ile yakılıp yıkıldığını iddia ediyor.

“PKK DA İRAN VE ESAD REJİMİ İLE ORTAK”

Ayrıca Suriyeli muhalifler, ABD’nin de görüşme isteğini “MUHATABANIZ TÜRKİYE” diyerek reddetti. Muhalif komutanlar, “Şu an bir heyet Ankara’da. Biz fikrimizi çok açık beyan ettik. Türkiye nerede biz oradayız diye. Haziran ayının 18’inde bu konu ile ilgili bir toplantı oldu. Biz hiçbir biçimde PKK ile aynı safta olmayacağımızı belirttik. Hatta PKK’nın da İran ve Esad rejimi ile ortak olduğunu net bir biçimde muhataplarımıza ilettik. Ancak düşman ve zarar muhasebesi yapıldığında İran Suriye’yi her açıdan işgal ediyor. Kültür, din, ev, arazi, eğitim, kaynaklar ve bilinç olarak ülkemizi esir aldılar. PKK, ABD, Rusya gibi işgalciler daha farklı motivasyonlar taşıyor. Bu açıdan İran’dan kurtulmak önemli ancak bunu kesinlikle PKK ile ya da başka bir ihanet yapılanması ile yapmak istemiyoruz” şeklinde görüş belirtti.

3 MİLYON KİŞİYE ÜLKEYE DÖNÜŞ YOLU GÖRÜNDÜ

Halen Halep’te 4 bine yakın militanı bulunan İran, Tahran’la kara bağlantı akışının durması ile tüm bölgelerde mevcut konumunu kaybedecek. Rusya ise Ukrayna savaşı nedeniyle Suriye’deki askerî varlığını en düşük seviyeye indirdi. Suriye’de Putin’in eli kolu olan Wagner’in isyanı sonrası zaten iyice kan kaybetti. Bu son gelişme, Esad rejiminin tutma ihtimali sıfır olarak görülen Halep’te statükonun değişmesiyle en az 3 milyon kişinin yeniden şehre dönüşü anlamını taşıyor.