Sırrı Süreyya Önder'in kızının okuduğu şiir kime ait? Cenaze töreninde Onat Kutlar anıldı

Sırrı Süreyya Önder'in kızı, Önder için düzenlenen törende babasını Onat Kutlar şiiriyle andı. Ceren Önder Kandemir’in konuşmasının ardından Onat Kutlar şiirlerine dair araştırmalar hız kazandı.
Sırrı Süreyya Önder’in vefatının ardından Atatürk Kültür Merkezi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törende Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir babasına veda mektubunu okudu. Gözyaşlarını tutamayan Kandemir babasını Onat Kutlar şiirleriyle uğurladı.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER’İN KIZININ OKUDUĞU ŞİİR KİME AİT?
Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) anma töreni düzenlendi. Törende Sırrı Süreyya Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir Onat Kutlar şiirleriyle babasını andı.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER’İN KIZI HANGİ ŞİİRİ OKUDU?
Sırrı Süreyya Önder için düzenlenen cenaze töreninde Ceren Önder Kandemir babasını Onat Kutlar şiirleriyle uğurladı. Cenaze töreninde okunan şiirin tamamı:
"Sen gittikten sonra iki çalgıcı
turnalar semahını çaldı ve kimse dinlemedi onları
benden başka. Sarımsak kokusunun
yoksulluk ve rakıyla buluştuğu saygısız kalabalıkta
kimse duymadı beni terkeden
kanatların bıraktığı esintiyi. Biri incecik öbürü kalın
iki tel vururken çalgının yüreğine
nicedir aklımı kurcalayan Bertold Brecht'in
'Sevenler' şiirini düşündüm bir yaşamdan ötekine
yanyana uçan iki turnayı. Taa yirmisekizlerden.
'Güneşin ve ayın az değişken dilimleri altında
uçup giderler yine, böyle tutkun birbirine.
Hey, nereye gidersiniz? - Hiç bir yere - Nerden gelirsiniz?
Her yerden. Sorarsınız, ne zamandır birliktesiniz? diye.
Az zamandır. Ne zaman ayrılacaksınız peki? - Yakında.'
Çıktığımda hava acıktı ikindi güneşi gibi
nicedir ısıtmayan parlak ayın az değişken dilimleri altında
yürürken sordum kendi kendime. Nereye gidiyorsun?
Hiç bir yere. Ne zamandır yalnızsın? Bilmem, denize
ve ayışığından yapraklar kesen
şiire sormalı bunu. Daha yazılırken
bir anıya dönüşen şiirlere
Sordum kendi kendime ne yapılabilir çamurdan? Heykel
Acilardan? Aşk. Yoksulluklardan
bir devrim bile yapılabilir. Ama hiç bir sey
hiç bir sey yapılamaz ayrılıklardan.
Sen, çalgıcılar ve ayışığı çekip gittiniz uykunun
eşiğine vurulmuş bir turna gibi dönerek
düşerken sordum otuzdokuzlardan Bertold Brecht'le birlikte
'Ne yapmalı peki?' Aklim dokunacak
bir baska akıl arıyor. Nicedir yabancı denizlerde
yıkanan tenim baska bir teni. 'Ne yapmalı?'
Biliyorum yağmur yağmaz yukarı doğru yeniden
Acımaz olur, silinir gider izi bıçağın.
Ama hiç bir rüzgar doldurulamaz boş kalan yerini,
bir yaşamdan ötekine
birlikte uçan turnaların yerini
gökyüzünde."