Kaydet
a- | +A
Nesfin gıdası!.. "Abdülaziz Dîrînî" âlim ve evliya zât, Öğüt isteyenlere şöyle etti nasihat: (Haramları öğrenip sakınınız pek fazla, Farzları da öğrenip, yapınız tam ihlasla. Dinimiz üç kısımdır, ilim, amel ve ihlas, Biri noksan olursa, Müslümanlık tam olmaz. Bu dünya bir "Hayal"dir, bitecek bir gün elbet, Onun için dünyaya, vermeyin ehemmiyet. Dünya, Hak tealanın men ettiği şeylerdir, Ona, ahmak olanlar değer ve kıymet verir. Aklı olan kul ise, çalışıp âhirete, Kavuşur bu suretle, ebedi saadete.) Nasihat istemişti bir genç de kendisinden, Buyurdu ki, (Korusun Allah seni nefsinden. O senin düşmanındır, nefsine verme fırsat. Zira senin birinci vazifen budur bizzat. İnsanlar sana nasıl davransın istiyorsan, Sen de başkalarına öyle davran her zaman. Ey insan, gafil olma, ölürsün bugün yarın, O gün olmaz faydası, sana yakınlarının. Çok iyi hazırlan ki, ölüm ve sonrasına, O gün başkalarının faydası olmaz sana. Ve senin "Kabir" diye, mekanın var ki bir de, Bu ömürden daha çok kalırsın o kabirde.) Bir gün de buyurdu ki; (Allahü tealanın, Sevgisine kavuşmak isteyen bir insanın, Önce, itikadını düzeltmesi lâzımdır, Sonra fıkıh öğrenip, bunları yapmalıdır. Sonra yapılacak iş, kavuşmaktır ihlâsa, Kalbi temizlemektir, masivadan bilhassa. Bir kalp ki tutulmuştur, sahibinden gayriye, O kalp "Hasta" demektir, muhtaçtır tedaviye. Hatta kurtulmadıkça, kalp bu hastalığından, Hiç hakiki îmana kavuşamaz o insan. Yâni İslamiyete, uymak hayli güçleşir, Farzı yapmak zahmetli, haramlar tatlı gelir. Kalbin bu hastalığa yakalanmasına hep, Nefsin arzularına uymaktır asıl sebep. Çünkü nefis Allaha düşmandır, hem de fazla, O''na ibadet etmek, arzu etmez o asla. Nefis, haddizatında, kendine de düşmandır, İnsana haramları işletmekten zevk alır. Eğer İslamiyete uyarsa bir kimse tam, Kalbi bu hastalıktan kurtulup, olur sağlam. Hatta İslamiyeti, iyi tatbik ettikçe, Nefis gıdasız kalıp, zaifleşir gittikçe. Haram ve günahlardır zira nefsin gıdası, Haram işlememekle, olur iyi olması.)
ÖNE ÇIKANLAR