Kaydet
a- | +A
Kabir sualleri... O bir gün buyurdu ki: (Ölü kabre girince, Yanına iki melek geliverir hemence. Ve ona sorarlar ki: (Rabbin kim, dinin nedir? Ve kimdir Peygamberin, Kıblen dahi neredir?) Saadetli kimseler derler ki: (Rabbim Allah, Peygamberim hazreti Muhammed Resulullah. Dinim din-i İslamdır, Kur''andır hem imamım, Kıblem Kâbetullahtır, Müslümanlar ihvanım.) Melekler tasdik edip onun dediklerini, Derler ki: (Halas ettin elimizden kendini.) Kabrini "yetmiş arşın" büyütüp o kişinin, Cennetten iki kapı açarlar onun için. Sonra güzel kokulu, nadide fesleğenler, Getirip, mezarını süsler, tezyin ederler. Cennetin kokuları, açılan kapılardan, Meyyitin üzerine yayılır hiç durmadan. Hayatında yaptığı "Ameller"i de yine, En sevdiği dostunun girerek suretine, Çok neş''eli olarak yanına geliverir, Güzel şeyler söyleyip, onu hep eğlendirir. Kabri "Nur" ile dolar onun bu gelişinde Ta kıyamete kadar, olur neş''e içinde. Asırlar geçse bile, ona çok kısa gelir, Ve kıyamet kopması, ona çok sevgilidir.) Bir gün de, sohbetinde bu büyük evliya zat, "Tasavvuf"tan bahsedip, şöyle verdi malumat: "Tasavvuf", mahlukatı kalbinden çıkarmaktır, Allahü tealaya daha yakın olmaktır. Başka bir ifadeyle, Allahü tealanın, Sevgi ve rızasına varmasıdır insanın. Bu rıza ve sevgiye kavuşmak için dahi, Bir vasıta, bir "Rehber" gereklidir tabii. "İnsan-ı kamil"dir ki bu vasıta da esas, Bu, arada olmadan, maksada ulaşılmaz. Talebe, rehberini ne kadar çok severse, Kavuşur o miktarda, çok bereket ve feyze. Zira Resulullah''ın kalbinden çıkan "Nur"lar, Bu yüksek rehberlerin kalbinden yayılırlar. Onlar, Resulullah''tan gelen bu feyizleri, Yayıp aydınlatırlar istekli kimseleri. Ve lakin "Rehber"ini üzerse her kim biraz, Veyahut inanmazsa, bu feyze kavuşamaz. Sarsılırsa rehbere sevgi ve inanması, Kesilir o nisbette, Ondan feyiz alması. Feyz alabilmek için kafi gelir "Muhabbet", Sevgisi çoğaldıkça, feyiz de artar elbet. Birlikte olanlara daha çok feyiz gelir, Onun bereketiyle, imanı kuvvetlenir.)
ÖNE ÇIKANLAR