Kaydet
a- | +A
Nurlu kalpler... Bu zât buyuruyor ki; "Amelde ihlâs şarttır, İhlâs, her ibadeti "Allah için" yapmaktır. Eğer ki ihlâs ile yapmazsa kul ameli, Mahşerde onlar ona, olmazlar faideli. Sa''lebe İbni Sakka, Bel''âm ve İblîs''in de, İlim ve amelleri var idi hepsinin de. Ve lâkin ihlâsları olmadığından sebep, Azâb-ı İlâhiye müstahak oldular hep. İhlâs şuna denir ki, her amelin, her işin, Yapılmış olmasıdır sadece "Allah için". Eğer bir ibadete az riyâ ve gösteriş, Karışırsa, insana faide vermez o iş. Zîra bir bardak suya, bir tek kıl düşse şâyet, Gönül rahatlığıyla içilmez o su elbet. Yolu dahi, şudur ki, ihlâs elde etmenin, Yanında bulunmaktır, ihlâslı kimselerin. Evliyânın kalpleri, ihlâsın kaynağıdır, Onların kalplerinde İlâhi feyiz vardır. Zîra Resûlullah''ın kalbinden çıkan nûrlar, Kalpten kalbe akarak, cihanı doldururlar. Velîler, kalpleriyle alarak o nûrları, Aynen başka kalplere yansıtırlar onları." Bir gün de buyurdu ki; (Bir sünneti meydana, Çıkaran, nâil olur yüz şehid sevabına. Ya bir farz ve vâcibi çıkarmanın sevabı, O kadar çok olur ki, olmaz haddi hesabı Herhangi helâl haram, farz vacib ve müstehab, Öğreten kimseye de, verilir böyle sevap. Bir kimseden zor ile, yâni hakkı olmadan, Alınan "Bir kuruşu" geri vermek sonradan, Binlerle altın lira sadaka, yâni hayrat, Yapmaktan kıymetli ve sevaptır hem de kat kat. Bir kimse, çok ibadet yapmış olsa faraza, Hattâ Peygamberlerin ibadetini yapsa, Haksız, bir kuruşunu almışsa bir kimsenin, Onu ödemedikçe Cennete girmez kesin. Kalbi de temizlemek lâzımdır ki en evel, Bu olmadan, âzâlar yapamaz iyi amel. Âlimler "Şöyle olur, böyle olmaz" diyerek, Fetvâ verir ise de, fıkhı inceleyerek, Bunları tatbik etmek, zevk alarak ve hazla, "Allah adamları"nın işidir daha fazla. Kalp ne kadar nûrlanır, temizlenirse pası, Kolay olur âzânın emirlere uyması. Kim İslâma uymadan uğraşırsa kalp ile, "Mülhid", yani hak yoldan sapmıştır o hâliyle. Keramet gibi haller gösterse de o eğer, Hepsi "İstidraç" olup, keramet değildirler.
ÖNE ÇIKANLAR