Sevgili Peygamberimiz, Eshâbına ganîmet malı dağıtıyordu.
Bir köylü, Efendimize;
"Yâ Resûlallah! Adâlet üzere hareket et" deyiverdi.
Efendimiz üzüldüler!
Ve o köylüye dönüp;
"Ben adâlet etmezsem kim eder?" buyurdular.
Hazret-i Ömer oradaydı.
Efendimize dönüp;
"Yâ Resûlallah! İzin ver, şu adamın cezâsını vereyim" dedi.
Resûlullah Efendimiz;
"Hayır, bırak! Onun öyle arkadaşları olacak ki, sizin ibâdetlerinizi beğenmeyecek, ok yaydan nasıl çıkarsa dinden öyle çıkacaklar" buyurdu.
● ● ●
Bir gün Sevgili Peygamberimize bir kimse sordu ki:
“Oğlum ishal oldu ne yapayım?"
Efendimiz:
"Bal şerbeti içir” buyurdular.
Gidip bal şerbeti içirdi.
Ertesi gün tekrar gelip;
"İçirdim, ama ishali arttı" dedi.
Resûlullah yine:
"Git, bal şerbeti içir" buyurdu.
O kişi gitti, ertesi gün yine gelip;
“İçirdim, ishali arttı” dedi.
Efendimiz;
"Allahü teâlânın kelâmında yanlışlık olamaz. Git ona bal serveti içir" buyurdu.
Gidip bal şerbeti içirdi.
Bu defâ kardeşi iyileşti.