Ben haklıyım demeyin Ahmed Sarban Efendi

A -
A +

Hayrabolu halkını irşad eden bir Allah dostu. Bir gün "Tevazu"dan bahseder: -Mütevazı olanı Allah da sever, kullar da. Ama kibirliyi kimse sevmez. Ve devam eder: -Bu gün, iki müslüman bir ihtilafa düşse, herbiri, "Ben haklıyım" diyor hemen. Halbuki haklı olsa ne geçecek eline? Yakında ikisi de ölecek. Kimin haklı olduğu orada belli olacak. Şöyle bitirir sözünü: -Bunların hali, şu koyunlara benziyor ki, boğazlanmak için sıradadırlar. Yine de kavga edip dururlar. Alın yazısı bilinir mi? Bir gün, sorarlar bu zata -Alın yazısı anlaşılır mı? Cevap verir: -Evet. Ve açıklar: -Alın yazısını merak eden varsa, yaptığı işlere baksın. Hangi yoldadır? Meyhaneye gidenle, camiye giden bir olmaz elbet. -Az daha açar mısınız? derler -Kardeşlerim! buyurur. Her insanın gönlünde bir şey yatar. Kimi zengin olmak ister, kimi müdür, kimi de evliya. Kim neyi isterse, o yolu araştırır. Allah da o şeyi ona kolaylaştırır. Şöyle devam eder: -Kalpteki arzular, pusula gibi yön verir insanlara. Bir suyun akış istikametinden, hangi noktada denize varacağı bellidir. Huysuz kadın Bu zatın bir hanımı vardır. Gayet huysuz. Geçimsiz mi geçimsiz. Ziyaret için gelenleri azarlar. -Siz bu heriften ne bekliyorsunuz? der, kovalar. Talebeleri üzülür bu hale. -Hocamız niye bunun derdini çekiyor? diye düşünürler Mübarek buna vakıf olur. Ve şöyle buyurur: -Evlatlar! İyi huylu ile geçinmek iş değil ki. Asıl hüner, huysuzlarla geçinmektir. Ve ekler: -Huysuz hanımıyla iyi geçinen, çok da sevap kazanır. Vakta ki vefat eder bu zat. O hanım, ancak o zaman anlar mübareğin kıymetini. Yaptıklarına bin pişmandır. Başını, mezar taşına koyar, -Aah! der, ben ne yaptım? Çok gözyaşı döker. Ama ne fayda. Tren kaçmıştır. *** "Şiirlerle Menkıbeler" kitap haline getirildi: Tel: 0212 432 77 94