Kaydet
a- | +A
Ey insan Allah adamlarından bir büyük evliya zât, Bir gün cemaatine şöyle etti nasihat: (Ey insan, bu dünyada gaflete dalma sakın, Belki sana ecelin, yarından daha yakın. Eğer düşünüyorsan, "Çok gencim" henüz daha Genç iken ölenleri, görmez misin acaba? "Sıhhatliyim" diyorsan, yine yersiz bu sözün, Sağlamken ölenleri, görmez mi senin gözün. Düşünsene, ecdâdın şu anda nerde, hani? Ayrıldılar dünyadan, hepsi de hem de âni. Akrânından ölenler var iken senden evvel, Sana gelmeyecek mi sanıyorsun o ecel? Onlar da senin gibi düşünürlerdi, fakat, Ummadıkları anda, ettiler bir bir vefat. Var idi bir çoğunun, malı, mülkü, serveti, Yine de "ölüm" oldu, onların âkıbeti. Ölümü, onlar dahî etmezken hiç de hayâl, Bir anda bu dünyadan eylediler irtihâl. Senin, o ölenlerden ne farkın var ki aceb Ölüm hazırlığını geriye atarsın hep? Daha, bir müddet önce, beraber yaşadığın, Dostların, vefat edip "toprak" oldu bir yığın. Sen dahî onlar gibi olacaksın nihayet, Hiç ölmeyeceğine, elinde var mı senet? Geçen cenazeleri görürsün gözlerinle, Hattâ bizzat kabire koyarsın ellerinle. Bütün bunlara rağmen, yine düşünmezsin ki, Ben dahî bunlar gibi olurum elbette ki. Ey insan, uyan artık, sen dahî öleceksin, Ve bu hakikatleri, yakından göreceksin. O zaman pişmanlığın faydası olmaz aslâ, Öyleyse hâlis kul ol, dön Rabbine ihlâsla.) Yine bir sohbetinde buyurdu; (Bir insana, Önce lâzım olan şey, ermektir tam îmâna. Yâni itikadını, îmânını düzeltmek, Her şeyden daha önce lâzımdır insana pek. Bundan sonra, salih ve yarar iş yapmalıdır, Bu işlerin içinde, en mühimi "namaz"dır. Resûlullah buyurdu bir hadisi şerifte; (Namaz kılmak, bu dînin direğidir elbette. Namaz kılan bir kimse, dînini doğrultmuştur, Namaz kılmayan ise, dînini yıkmış olur.) Namazı, doğru dürüst kılarsa bir Müslüman, Kurtulur tamamiyle, her haram ve günahtan. Mü''minûn sûresinin başındaki âyette, Buyuruldu; (Mü''minler kurtulacak elbette.) Ayetin devamında şöyle buyurmaktadır, (Onlar, namazlarını dosdoğru kılanlardır.)
ÖNE ÇIKANLAR