''Sana müjdeler olsun!..'' Talebesinden biri anlatır ki şöylece; Hocamı tanımadan, rüya gördüm bir gece. Bir grup cemaati gördüm ki gidiyorlar, Diyorlar ki; (Bursa''da, bir evliya kişi var. Seyyid olup, Resulün evladındandır o zat, Ediyor insanlara, çok tesirli nasihat. Sözleri, süpürüyor kalplerden kiri, pası, Onu gören, kolayca kazanıyor ihlâsı.) Bunları işitince, bana da geldi gayret, Zira henüz görmeden, sevmiştim onu gayet. Düşündüm ki; "Ben dahi, gideyim o veliye, Diyeyim, beni dahi alın talebeliğe." O giden kimselere, katılarak velhasıl, Kasabadan çıkarak, Bursa''ya olduk vasıl. Ben o büyük veliyi, görünce birden bire, Heybet ve vakarından, bayılıp düştüm yere. Sonra ayıldımsa da, ayağa kalkamadım, Yerde emekliyerek, huzura öyle vardım. Ve düşündüğüm gibi, dedim ki o veliye; "Beni de kabul edin lütfen talebeliğe." "Kabul ettik" buyurup, yanlarına aldılar, Ve mübarek eliyle, sırtımı sığadılar. Bir heyecan içinde, uyandım bu rüyadan, "Tabiri nedir" diye, sual ettim babamdan. Dedi ki; (O velinin huzuruna git derhal, Hizmetine girerek, hayır duasını al. Zira bu, manevi bir ikazdır şimdi sana, Kavuşursun çok büyük bir lütuf ve ihsana. Sana müjdeler olsun, geçirme daha vakit, O büyük evliyanın huzuruna durma git.) Sevinip veda ettim, annem ile babama, Rastladım çıkar çıkmaz, ben bir grup adama. O rüyadakilere benzerdi sanki onlar, Ve bana dediler ki; (Bursa''da bir veli var. Sohbetini dinleyen, buluyor rahat, huzur, Öyle tesirli sohbet, dünyada az bulunur.) Ben "Hayırdır inşallah" diyerek hemen sonra, Onlara katılarak, vasıl oldum Bursa''ya. Ve o zatı görünce, o rüya gibi aynen, Bayılıp düştüm yere, o zatın heybetinden. Biraz sonra, kendime geldim ise de, fakat, Ayağa kalkmak için, yok idi bende tâkat, O rüyadaki gibi, yerde emekleyerek, Gittim o büyük zatın ayağı dibine dek. Başımı kaldırarak, dedim ki; (Efendimiz, Beni, talebeliğe kabul eder misiniz?) "Kabul ettik" buyurup, o mübarek eliyle, Hemen sonra, sırtımı sığadı yine öyle.

