"En mühim farz namazdır!"

A -
A +

Ahmed Eflâkî Efendi “rahmetullahi aleyh”, 1300’lü yıllarda Anadolu'da yaşayan evliyâdandır. Konya’da vefât etti...

 

Kabr-i şerîfi de oradadır.

 

Bu zât birkaç talebesiyle yolculuğa çıktı bir gün.

 

Az sonra namaz vakti girdi...

 

Bir kuyu başında konakladılar.

 

Ancak su derindeydi.

 

İp ve kova da yoktu yanlarında.

 

Şaşırıp kaldılar!

 

Büyük velî zât;

 

“Yâ Rabbî! Abdest alacağız, bize yardım et” diye sessizce duâ etti...

 

Sonra kalkıp kuyu ağzına geldi.

 

Aşağıya doğru;

 

“Ey su! Allah’ın izniyle çık da abdest alalım” diye seslendi.

 

O anda su yükseldi.

 

Hattâ taştı kuyu ağzından.

 

Talebeler sevindiler...

 

Abdest alıp namazlarını kıldılar.

 

Sonra talebeler, "su nasıl yükseldi" diye konuşuyorlardı ki, mübârek zât bunu işitip “Bu, hiç mühim değil” buyurdu.

 

Sordular:

 

“Mühim olan nedir hocam?”

 

Cevâben;

 

“İslâmiyete uymaktır. Dînden kıl ucu kadar ayrılan kimsede de böyle hâller görülebilir. Ama o, istidracdır ki, Allah’a sığınırız böyle şeyden” buyurdu.

 

Ardından;

 

“En büyük kerâmet; İslâmiyete tam uymaktır. Farzları yapıp haramlardan kaçmak gibi fazîlet yoktur dînimizde... En mühim farz ise namazdır. Meselâ bir vakit namazım kazâya kalacağına bin defâ ölmeyi tercîh ederim” buyurdu.

 

 

 

 

 

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...