Kaydet
a- | +A
Fakir, yetim ve esir... Hazreti "Hüseyin"le hem de hazreti "Hasan", Hasta olmuşlar idi, ikisi de bir zaman. Peygamber Efendimiz, alınca bunu haber, Hazreti Fatıma''nın hanesine geldiler. Hazreti Ali ile, Fâtıma''ya hitaben, Buyurdu; (Bunlar için, bir adak yapın hemen.) Peygamber Efendimiz, böyle emir verince, Üç gün oruç tutmayı nezrettiler hemence. (Sıhhate kavuşursa çocuklarımız eğer, Peşinden üç gün oruç tutacağız) dediler. Birkaç gün geçmişti ki, o günden itibaren, Sıhhate kavuştular, ikisi de tamamen. İyileşip kalkınca, Hasan ile Hüseyin, Oruca başladılar, bu nezri edâ için. Lâkin yiyecekleri yoktu iftar edecek, Birinden ödünç arpa istediler üç ölçek. Üç parçaya ayırdı, bunu hizmetçileri, Ve pişirdi biriyle iftarlık çörekleri. İftar vakti gelince, Fatıma kalkıp hemen, Herbirinin önüne, koydu o çöreklerden. Az zaman kalmıştı ki, tam iftar zamanına, Gayet "fakir" bir kişi geldi kapılarına. Hepsi de ekmiğini, o fakire verdiler, Kendileri "su ile" o gün iftar ettiler. O zavallı fakirin karnını doyurunca, Niyetlendi üçü de, ikinci gün oruca. Hizmetçi, o gün dahi, arpadan öğüterek, Yine iftarlık için, pişirdi birer çörek. Yine çok az bir zaman kalmış idi iftara, Ve üçü de bir hayli, acıkmıştı o ara. Orucu açmak için bekliyorken tam o an, Çalındı kapıları bir "Yetim" tarafından. Bu sefer de herbiri iftarlık ekmeğini, Verip sevindirdiler, o yetimin kalbini. İftarı sırf "su ile" açarak en nihayet, Üçüncü gün oruca ettiler yine niyet. Hizmetçi, geri kalan arpanın tamamından, Üç ekmek daha yaptı, iftara yakın zaman. Bu sefer de bir "esir" geldi kapılarına, Dedi; (Açım üç gündür, bir ekmek verin bana.) Verdiler ekmekleri, hepsi de bu esire, Açtılar iftarları, yine yalnız "su ile". Dördüncü gün onlara teşrif etti Peygamber, Getirdi Cibril dahi, çok müjdeli bir haber. Okuyup o Resule "Hel etâ" suresini, Dedi; (Yâ Resulallah, tebrik ederim seni. Ehli beytin verdiği sadaka sebebiyle, Meth etti Hak teala onları bilvesile.)
ÖNE ÇIKANLAR