Kaydet
a- | +A
Ehl-i beyte hürmeti... Ömer ibnil Hattab''ın devriydi ki bir zaman, Çok fazla ganimetle dönüldü bir gazadan. Zira kavuşulmuştu, çok büyük bir zafere, Toplanan ganimetler, dağılırdı erlere. Hazreti Ömer dahi, bizzat bulunuyordu, Erlerin hissesini, o tayin ediyordu. Ganimet hisse hisse dağılırken erlere, "Hazreti Hasan" geldi, hisse için o yere. Halife görür görmez, Hasan''ın geldiğini, "Bin dirhem gümüş verin" diye verdi emrini. Az sonra teşrif etti, hazreti Hüseyin de, "Bin dirhem" tayin etti, onun hissesini de. Her ikisine dahi, gösterdi saygı, edep, Sonra oğlu "Abdullah" eyledi hisse talep. "Beşyüz dirhem" verince, hissesini oğlunun, Dedi ki; (Babacığım, hikmeti ne ki bunun? Sizce de mâlumdur ki, ben yetişkin bir gencim, Hem de Resulullah''la, vakidir hayli cengim. Nice başlar kesmişim Resulullah önünde, Hiç geri durmamışım, asla bir cenk gününde. Hasan''la Hüseyin''e, biner dirhem verirken, Ne için bendenize, verdiniz beşyüz dirhem?) Buyurdu ki; (Ey oğlum otur da beni dinle, Bir mi olmak istersin, Hasan ve Hüseyin''le. "Aliyyül Mürteza"dır, onların pederleri, Hem de "Resulullah"tır, mübarek dedeleri. "Hazreti Fatıma"dır, anneleri onların, Şanları çok yüksektir, o iki bahtiyarın. "Cafer-i Tayyar" ile "Hazreti Ukayl" dahi, Amcaları olurlar, onların bizatihi. Hazreti "Ümmü Gülsüm" ve "Rukiyye" hatunlar, O iki mübareğin, teyzeleri olurlar. Onlar Resulullah''ın elinde büyüdü hem, Olur mu bundan büyük bir fazilet ve kerem? İşte onlar Resule olmuşken böyle yakın, Sen, kendini onlarla, yoksa bir mi tutarsın?) Abdullah babasından duyunca bu sözleri, Utandı, mahcub oldu, yaşla doldu gözleri. Hazreti Ali''nin de, gitti bu kulağına, Hasan''la Hüseyin''i, çağırdı huzuruna. Dedi; (Resulullah''tan, duymuştum Ömer için, "O, İslâmın nuru ve ışığıdır Cennetin") Bunu babalarından öğrenince o gençler, Koşarak kendisine, hemen müjdelediler. Sevinip bir kağıda, kaydetti bunu hemen, Vasiyet eyledi ki; (Vefat ettiğimde ben, Kabrime bu kağıtla, defnedin ki o günde, Kâfi gelir bu senet, bana mahşer gününde.)
ÖNE ÇIKANLAR