Kaydet
a- | +A
''Bu, Osman''ın elidir'' Resulullah Mekke''nin fethinden bir yıl evvel, Ömre''ye geldiyse de, kafirler oldu engel. Dediler: (Bırakmayız, Kâbeye bugün sizi, Gelecek sene yapın, bu ziyaretinizi.) O zaman Resulullah, Kureyş kâfirlerinin, Asıl niyetlerini öğrenebilmek için, Vazifeli gönderdi Osmân-ı Zinnûreyn''i, Buyurdu ki; (Var öğren, Kureyş''in niyetini.) O da gidip dedi ki: (Müslümanlar, Mekke''ye, Gelmiştir Beytullah''ı ziyaret ve ömreye.) Dediler: (İstiyorsan, var ziyaret eyle sen, Lakin diğerlerini bırakmayız katiyyen.) Dedi: (Resulullah''ı bırakmazsanız şayet, Ben dahi Beytullah''ı asla etmem ziyaret.) Duyunca bu cevabı, Osmân-ı Zinnureyn''den, Kızıp, onu bir müddet tutukladılar hemen. Osman ibni Affan''ın dönmesi gecikince, Allah''ın sevgilisi, üzüldüler bir nice. Derhal kafirlerle cenge karar verdiler, Eshabla bu hususta, hemen bîat ettiler. O gün bindörtyüz kişi, Resulullah''a tek tek, Söz verdiler, (Ölmek var, dönmek yoktur) diyerek. Mekke''de idiyse de, o gün hazreti Osman, Yine mahrum kalmadı, bu bi''at-ı rıdvandan. Zira Resul-i ekrem, sahabeye bakarak, Mübarek sol elini havaya kaldırarak, Buyurdu: (Ey eshabım, bu, Osman''ın elidir, O, Allah ve Resulün şu an hizmetindedir.) Sonra da sağ eliyle, tutarak sol elini, Koydu O''nun yerine bizatihi kendini. Bir gün de Resulullah, hazreti Âişe''nin, Evinde bulunurdu, biraz dinlenmek için. Mübarek paçaları, kıvrık idi birazcık, Dizinden aşağısı, görünürdü az açık. Hazreti Ebu Bekir, bu dinlenme anında, Girip oturuverdi, Peygamberin yanında. Resul gördü ise de, Sıddık''ın girdiğini, Örtmedi bacağının açık olan yerini. Az sonra izin alıp, girdi hazreti Ömer, Lakin yine bozmadı, o halini Peygamber. Ve lâkin görür görmez, Osman''ın geldiğini, Hemence toparlanıp, indirdi eteğini. Sual etti Âişe, Hakkın Sevgilisine; (Hiç bozmadın halini, Osman''dan gayrisine. Lakin O eve girip, görünce böyle seni, Ne için toparlanıp, indirdin elbiseni?) Buyurdu ki: (Melekler, hayâ eder Osman''dan, Ben hayâ etmez miyim, böyle olan bir zattan?)
ÖNE ÇIKANLAR