Kaydet
a- | +A
Bu zât buyuruyor ki; (İyi dost ve arkadaş, İnsanı doğru yola getirir yavaş yavaş. Hadiste buyuruldu; (Arkadaşlık ettiğin, Kimsenin dîni gibi senin de olur dînin.) "Ben iyi miyim?" diye, edersen eğer merak, Kiminle arkadaşlık ediyorsun, ona bak. İyilerle olursan, sen de iyi olursun, Bozukların yanında, sen dahî bozulursun. Çünkü kalp, karşısında kim varsa, ona kayar, Yâhut da onun kalbi, meyledip sana akar. Bu zaman kurtulmanın, bir tek çaresi vardır, O da, hep iyilerle beraber bulunmaktır. Kur''ânda; "Ey mü''minler, îman ediniz" diye, Gerçek îman etmek emrediliyor bize. Yâni günahtan kaçıp, çok yaparak ibadet, Tam, hakiki îmâna kavuşmalıdır elbet. Çünkü kalıcı olmaz, taklîdî olan îman, Onun hakikatine kavuşmalı müslüman. Bu da, kâmil bir zâtın sohbeti ile olur, Yoksa, o büyüklerin kitapları okunur. Çünkü kitap okumak, yarısıdır sohbetin, Bu yolla da alınır, feyzi o büyüklerin. Yâni bir şeyin hepsi geçmese de eline, Hepsini de elinden kaçırmamalı yine İyi kimseler ile bulunun ki siz dahî, Zîra beraber iken, gelir feyzi İlâhi. Bu dünya, bir "Hayâl"dir, değmez bel bağlamaya, Çünkü insan sonunda, mahkûmdur ayrılmaya. İnsan, hazırlığını yapmalı ki mükemmel, Zîra hiç belli olmaz, âni gelir hep ecel.) Bir gün de buyurdu ki; (Allah''ın rızasına, Kavuşabilmek için, amel lâzım insana. Amelin de doğru ve düzgün olması için, Emir ve yasakları, öğrenmek lâzım ilkin. Meselâ namaz, oruç, hac zekat, nikâh talâk, Bütün bu bilgileri, öğrenmeli muhakkak. Bunlar bilinmedikçe, ameller doğru olmaz, Yanlış yapılınca da, hiç sevap alınamaz. Her şeyi öğrenmeden ve öğrendikten sonra, Birer cihad vardır ki, cümle müslümanlara, Biri, ilmi her yerde, aramak ve bulmaktır, Diğeri de, o ilmi yerinde kullanmaktır. Hem de fıkıh bilgisi herkese farz-ı ayndır, Yâni her müslümanın öğrenmesi lâzımdır. Dînimiz üç kısımdır, ilim, amel ve ihlâs, Bu üçü bulunmazsa, müslümanlık olamaz. Bunların üçünü de elde ederse insan, Olmuş olur o kimse, kâmil, olgun müslüman.)
ÖNE ÇIKANLAR