İmânla ölmek, en büyük nimet...

A -
A +

Hindistan velîlerinden Abdülvehhâb Müttekî hazretleri Mendev’de doğdu. Mekke'de vefât edip, Ma’lâh kabristanına defnedildi.

 

Bu zâtın yanına bir gün bâzı insanlar gelip dert yandılar:

 

“Hocam! Biz falan köyden geliyoruz. Bir derdimiz var da, onu arz edecektik zât-ı âlinize.”

 

Büyük zât dinleyip;

 

“Buyurun” dedi.

 

Onlar da;

 

“Hocam! Biz buğdaylarımızı öğütemiyoruz. Zîra değirmenimizin suyu âniden kesildi. On gündür çocuklarımız aç kaldılar. Çok zor durumdayız” diye dert yandılar.

 

Mübârek zât dedi ki:

 

“Ne yapsak acabâ?”

 

“Bir duâ etseniz hocam. Cenâb-ı Hak geri çevirmez sizin duânızı.”

 

Büyük velî;

 

“Estağfirullah” dedi.

 

Ve ellerini açıp;

 

“Yâ Rabbî! Bu kullarına sonsuz kereminden su gönder de dönsün değirmenleri” diye yalvardı.

 

Duâsı bitmeden bir “şarıltı” koptu...

 

Günlerdir akmayan su, başladı akmaya. Ve döndürdü değirmenin taşını.

 

● ● ●

 

Bir gün de sevdiklerine;

 

"Âhirette azâba düşen bir kulun, bu azâba nasıl düştüğüne şaşırmam. Ama cehennemden kurtulup sonsuz cennet nîmetlerine kavuşanın, buna nasıl kavuştuğuna şaşarım" dedi.

 

Sonra da;

 

"İyi biliniz ki, Allahü teâlâ bir kuluna, îmânla ölmekten daha büyük bir nimet vermemiştir" buyurdu.

 

 

 

 

 

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...