Muhabbet şehidi Bu büyük zat, ömrünün son yirmibeş yılında, Rahatça uyumadı, yatıp da yatağında. Kendisini görmeye gelseydi âşıkları, Onlarla sohbet için çıkardı az dışarı. Derdi: (Ey kardeşlerim Allah''tan çok korkunuz, Resulü de çok sevip, O''na tabi olunuz, Saadetlerin başı, O Resule uymaktır, Ona uyulmaz ise, pişmalık muhakkaktır.) Böyle deyip giderdi tekrar aynı yerine, Ve "Aşk-ı İlahi"yle yanardı kalbi yine. Sonra bu muhabbetle geçerdi kendisinden, Ve yanıp kavrulurdu, onların sevgisinden. Yine böyle kendinden geçmişti ki bir saat, Ruhunu, bu haldeyken vererek etti vefat. Bu "Aşk"la kavuştuğu içindir ki Rabbine, "Muhabbet şehidi" de denilir kendisine. O, nasihatlerinde derdi: (Ey insanlar, Çok yemek yemeyin ki, ağırlık, gaflet basar. Çok az da yemeyin ki, yapılmaz sonra tâat, Herşeyin hayırlısı, olandır orta, vasat. Yine giyinirken de, "Orta yol"u seçiniz, Gösterişten kaçarak, pek sade giyininiz. Faidesiz işlerle bırakın uğraşmayı, Kerih görün ve hatta onlardan konuşmayı.) "Bayezid-i Bistami" buyurdu: Senelerce, Nefsimi ıslah için çalıştım gündüz gece. Onu öldürmek için, nice mücahedeler, Yapıp, sonra baktım ki, ölmemiş nefsim meğer. Çok üzülüp, nefsime bir nazar ettiğimde, Hâlâ "Gurur" ve"Kibir" görüverdim kendimde. Halbuki ömür boyu Rabbime kulluk ettim, Ona layık ibadet yapmayı çok istedim. Buna kavuşmak için, gayret ettim bir nice, Ve sabahlara kadar, namaz kıldım çok gece. Yine de namazlarım olmadı O''na layık, Allah''a boyun büküp, yalvardım şöyle artık: "Yâ Rabbi, bunca yıldır ettimse de çok gayret, Yine de sana layık yapamadım ibadet. Bayezid''e yakışır oldu hep namazlarım, Sana layık ibadet nasib et ey Allahım.) Kırk sene, riyazetle uğraştım nefsim ile Onu öldürmek için yıllarca çektim çile, Rabbime şu şekilde yalvardım ki velhasıl; (Rızana ne suretle olurum aceb vasıl?) Bana ilham geldi ki: (Şu testinle şu aban, Gönlünde bulundukça, olmaz bana kavuşman.) Kalbimden çıkarınca o testiyle aba''yı, Ancak kazanabildim o ilahi rızayı.

