Bir iftira "Kutbüddin-i Bahtiyar", o yerin sultaniyle, Bir gün geziyorlardı kol kola, sevgi ile. "Maiyyet-i sultan" da gelirlerdi geriden, Önlerine, ağlıyan bir kadın çıktı birden. Sultana yaklaşarak dedi ki: (Ey efendim, Bizi nikah edin ki, çok zor vaziyetteyim.) Hükümdar şaşırarak, sordu ki o kadına; (Kiminle nikahlanmak istersin, söyle bana.) Kutbüddin Bahtiyar''ı göstererek o kadın, Dedi: (Şu kimse ile nikahımızı yapın. Sebebine gelince, inanın ki ey sultan, Gayri meşru olarak hamileyim ben ondan.) Bu sözler karşısında, Kutbüddin-i Bahtiyar, Sultan ve adamları, hep hayrette kaldılar. Reddettiler ise de böyle bir iddiayı, Temizlemek lazımdı lakin bu iftirayı. Kutbüddin-i Bahtiyar dönüp "Ecmir"den yana, Arz etti kalbi ile, bu işi üstadına. "Muinüddin Çeşti" ki, üstadı bu kişinin, Ondan yardım ve medet istedi bu iş için. İki yer arasında, ikiyüzellisekiz Kilometre mesafe var idi hiç şüphesiz. Herkes hayret içinde beklerken o saatta, "Muinüddin-i Çeşti" göründü az uzakta. Herkes onu görünce daha çok şaşırdılar, Koşarak, tazim ile onu karşıladılar. Kutbüddin''e dönerek buyurdu ki: (Evladım, Ne için biraz önce istedin bizden yardım?) O ise kederinden hiç konuşamıyordu, Ağlayıp, gözlerinden yaşlar boşanıyordu. Üstadı biliyordu bu işi firaseten, İftiracı kadından tarafa döndü hemen. Dedi: (Ey bu kadının karnında olan çocuk, Soracağım suale cevap ver bana çabuk. Şu ahlaksız kadının doğru mu iddiası? Değilse, sen beyan et, nedir bunun esası?) Büyük merak içinde beklerken o an herkes, O kadının karnından duyuldu şöyle bir ses: (Benim annem olacak bu şerefsiz kadının, Sözleri iftiradır, inanmayın siz sakın. Bu kadın, edebsizin, ahlaksızın biridir, Bu yüzden üzülüp de, olmayın müteessir. "Kutbüddin-i Bahtiyar"ı, bazı çekemeyenler, Onu, halkın gözünden düşürmek istediler. Bunu tatbik için de, buldular bu kadını, Ve ona yaptırdılar alçak planlarını.) O kadının karnından çıkınca böyle bir ses, Böylece hakikati öğrenmiş oldu herkes.

