İslamiyet nedir? Bu büyük evliyâ zât, buyurdu; (İslâmiyet, FBütün dinler içinde, en üstünüdür elbet. Hak teâlâ bu dîni, Cibrîl-i emîn ile, Gönderdi âyet âyet, Resûl-i emînine. Dünya ve âhirette, mes''ud olmağa dâir, Usul ve hükümleri ihtiva etmektedir. Önce gelen dinlerin, bilcümle hayırları, İslâm dîni içinde bulunur ayrı ayrı. Her ne kadar var ise, kötülük ve mazarrat, İslâmın haricinde bulunur hepsi fakat. Her iyilik ve hayır, İslâmın içindedir, Onda kemlik olması, imkân haricindedir. İslâmın haricinde, bir menfaat düşünmek, Seraptan şerap ummak olur ki muhaldir pek. Kanuna karşı gelmek, suçtur İslâmiyette, Suç işlememelidir, Müslümanlar elbette. Ayırır İslâm dîni, iyi kötü ahlakı, İyi huylu olmağa sevkeder cümle halkı. Gayri müslimleri de, men eder incitmekten, İffet ile hayâyı emreder her cihetten. Tam sıhhatli olmağı, tavsiye ve emreder, Boş vakit geçirmeği, çok şiddetle men eder. İlme, fenne, tekniğe, her türlü endüstriye, Verir çok ehemmiyet, lâyık olduğu üzre. Hak teâlâ bu dîni, tâ kıyamete kadar, Gelecek nesillerle ilgili, alâkadar, Ne kadar değişiklik, terakkî etse zuhur, Hepsini sağlayacak esaslar da kurmuştur. İslâmın hükümleri, bir "Reçete"ye benzer, Onu kim tatbik etse, hep yükselir, ilerler. Onun hükümlerinden uzaklaşanlar ise, Git gide gerileyip, düşerler bir yeise. Bugün bir memlekette, huzurluysa eğer halk, İslâmın ahkamına uymaktadır muhakkak. Ve eğer bir toplumda, yok ise rahat, huzur, İslâma sırt çevirmiş olmaktandır, bu budur. Hak teâlâ insana, hem rûhî, hem bedenî, Refah sağlamak için, göndermiştir bu dîni. Sadece Allah ile kul arasında değil, Fertlerin birbiriyle, ayırmadan renk ve dil, Hak ve ödevlerini, tesbit ve tanzim eder, Ve hep ilerlemeği, yükselmeği emreder. Bu din, "sosyal adâlet" üstüne kurulmuştur, Dünya, ona uymakla, bulur rahat ve huzur. Yalnız Müslümanların rahatlığına değil, Herkesin huzuruna, olur rehber ve delil. Cihanşümul bir dindir, velhâsıl İslâmiyet, Bütün insanlık için, odur şeref ve nimet.)

