Bu zât bir sohbetinde, gadap, şehvet ve akıl, Hakkında bilgi verip şöyle buyurmaktadır. (Rabbimiz hayvanların yaşayabilmeleri, Ve zararlı şeylerden, sakınabilmeleri, İçin iki kuvveti, onlarda halk etmiştir, Bunlardan biri "Gadap" ikincisi "Şehvet"tir. Onlara lâzım olan şeyleri cenab-ı Hak, Yeryüzünde her yerde, yarattı bol olarak. Yiyeceği ve suyu, gezerek bu hayvanlar, Fazla zahmet çekmeden, bulup faydalanırlar. Lakin edinmek için, bütün bunları insan, Çalışıp kazanması lâzım gelir bir zaman. Yalnız yaşamak için çok lazım olan "hava" Çalışmadan, kolayca, ihsan oldu bedava. Gece uyurken bile, ihsânı ilâhiyle, İnsan kendiliğinden nefes alır hâliyle. İkinci derecede lâzım olan "su"yu da, Yine çok bol olarak, bahşetti bize Hüdâ. Lâkin bir fark ile ki, suyu alıp içmeğe, Gitmesi lazım gelir, insanın bir çeşmeye. Diğer ihtiyaçları temin içinse fakat, Çalışmağa mecburdur, yoksa olmaz bu hayat. Gıda, mekân, elbise, kitap, silâh ve ilâç, Hepsi de insan için, bir zaruri ihtiyaç. "Nefis" kuvveti ile, insanlar usanmadan, Dünyaya, seve seve çalışırlar durmadan. Lâkin nefs-i emmâre tanımaz hudut, sınır, İstek ve arzuları, aşırı, zararlıdır. Hayvanlar susayınca, suyu bulup içerler, Lâkin doyduklarında, geriye çekilirler. İnsan böyle değildir, çünkü nefis doymayıp, Fazlasını içmeği ister dîne uymayıp. Sığır, acıktığında gidip otlar çayırda, Doyuncaya kadar yer, sonra uyur ahırda. İnsan kolay yiyemez, herşeyi onlar gibi, Soyması, pişirmesi îcab eder tabii. Nefis bu zor şeyleri, yaptırır seve seve, Lâkin doyduktan sonra, devam eder yemeğe. Halbuki fazla yemek insana zarar verir, Yine de nefsi ona tıka basa yedirir. Allah yine merhamet ederek insanlara, "Peygamber"ler, "Kitap" ve "Akıl" verdi onlara. Nefislerin aşırı, zararlı istekleri, Bunlar ile önlenip, çekilir biraz geri. Kulun faydasınadır bu emir ve nehiyler, Kavuşur saadete, bunları dinleyenler. Bu ahkamın tamâmı, "İslamiyyet"tir işte, İnsan bu emirlere, uymalıdır her işte.)

