Kaydet
a- | +A
Ölüm var... Bu zât buyuruyor ki; (Elbette ölüm vardır, "Ölüm", rûhun bedenden ayrılıp çıkmasıdır. Öyle şiddetlidir ki, can verme acısı hem, Hiçtir onun yanında, dünyadaki her elem. Sanki onun içinde, bir "Dikenli çalı" var, Onu tutup ağzından, kuvvetle çekiyorlar. Dikenlerin her biri, takılmış etrafına, O yerleri yırtarak, çok acı verir ona. İşte bu çalıdaki dikenler sanki aynen, Bir "Dünya bağlılığı", sevgisidir esasen. Para pul, mevki makam, nâm ve şöhret, sîm-ü zer, Dünya için olursa, "Diken"dir hepsi birer. Bunlar hâlis niyetle, yâni sırf Allah için, İstenilirse eğer, olmazlar günah, çirkin. Velâkin istenirse, nefse tâbi olarak, Bu takdirde günah ve zararlıdır muhakkak. İşte bu "Bağlantılar", diken olup hep birer, Rûhunun çıkmasına, mâni oluverirler. Ne kadar çok olursa onun böyle dikeni, Rûhu da o nisbette, zor terk eder bedeni. Dünya bağlılıkları azaldığı nisbette, Can acısı az olup, kolay olur mevti de. Ve eğer kurtulursa, bunlardan tamamiyle, Rûhu çıkıp gider de, haberi olmaz bile.) Bir gün de bu velînin yanına gelip bir zât, Gurur kibir hakkında, isteyince nasihat. Buyurdu ki; (Çok büyük günahtır gurur kibir, "Kibir", küfre en yakın günahlardan biridir. Kibir, öyle fecî bir belâdır ki mâzallah, Kibirli olanlara, düşmandır bizzat Allah. Eğer yakalandıysa, bu belâya bir kişi, Temizler onu ancak, Cehennemin ateşi. Kibir, aslî vasfıdır, nefsi emmârenin de, Hattâ her fenalığın, bu yatar temelinde. Secde etmedi ise, Âdem''e lain şeytan, "Ben ondan hayırlıyım" dedi de, işte ondan. Ve eğer bir Müslüman, kılmıyorsa namazı, Bu dahî kibirdendir, budur onun mânâsı. Eğer hor bakıyorsa, bir kimse diğerine, Bu dahî işarettir, o kimsenin kibrine. Müslümana sûi zan, hakir görmek ve gıybet, Sahibinin kibrine ederler hep işaret. Kim de danışmıyorsa, yapacağı her işte, Kibirli olduğunu gösterir bu da işte. Duâ istemiyorsa, eğer yakınlarından, Bu dahî kibir ile, ilgilidir yakından. Velhasıl kim derse ki, "Bende yoktur hiç kibir" Bu söz, onun kibrine en açık bir delildir.
ÖNE ÇIKANLAR