Ölüm mümine hediyedir Bu zât bir sohbetinde, buyurdu ki; (Müslüman, Ölümü çok anması lazım gelir her zaman. Çünkü insan, "ölüm"ü çok hatırlarsa şayet, Emirleri yapmağa, daha çok eder gayret. Ve sık sık hatırlarsa, ölümü, yâni mevti, Günahları yapmaya, azalır cesareti. Hadiste buyurdu ki, Peygamber Efendimiz; (Lezzetlere son veren mevti çok yâd ediniz.) Evliyanın çoğunun, şöyleydi ki âdeti, Bir günde, yirmi defa yâd ederlerdi mevti. Ve buyururlardı ki, "Kim ölümü bir günde, Yirmi kez hatırlarsa, şehittir öldüğünde." Bir gün de buyurdu ki, (Yok olmak değildir mevt, Bir evden, başka eve, göç etmektir nihayet. "Ölüm" ruhun bedenden ayrılıp gitmesidir, Yâni kulun bir halden, bir hale dönmesidir. Ömer bin Abdülaziz, bir gün ölüm ve mezar, Hakkında vaz ederken, buyurdu; (Ey insanlar, Sizler, sonsuzluk için elbet yaratıldınız, Bir evden başka eve, göç edersiniz yalnız. Ölüm, müminler için hediyedir nimettir, Günahkârlar içinse, bir dert ve musibettir. İnsanlar yaşamağı çok sevmiş olsalar da, Mevt, onlara hayattan hayırlıdır daha da. Salih olan bir mümin, ayrılınca dünyadan, Kurtulur dünaydaki, türlü sıkıntılardan. Zâlimin ölümü de, hayırlıdır ki hattâ, Memleketler ve kullar, kavuşurlar rahata. İslâm düşmanlarından bir zalim öldüğünde, Bir şâir, şu beyiti söylemiştir o günde. "Ne kendi etti rahat, ne âlem buldu huzur, Yıkılıp gitti cihandan, dayansın ehli kubur" Bir müminin rûhunun ayrılması bedenden, Bir esirin, hapisten kurtulmasıdır aynen. Bir mümin vefat edip kavuşunca Rabbine, Geri gelmek istemez dünyaya tekrar yine. Yalnız "şehid olanlar" bundan müstesnadırlar, Onlar gelmek ister ki, tekrar şehid olalar. Sıkıntı ve kederler, sarmıştır ki dünyayı, Mümine hediyedir, ölüm bundan dolayı. Bir kimsenin dînini, mezarı korur ancak, Ölümdeki sevinçtir, onu ferahlatacak. Mümine hayırlıdır, ölümü hayatından, Çünkü mevtle kurtulur, dünya bataklığından. İnsanlar, çabuk biten şeylere bakarlar hep, Sonsuz kalacak şeye, bakmazlar niye acep? "Ölüm" kulu Rabbine kavuşturduğu için, Mümine hediyedir, iç yüzü budur işin.)

