Kaydet
a- | +A

Nişâbur'da yetişen velîlerden Ebû Bekr El Ferrâ hazretleri, 980 senesinde Nişâbur'da vefât etti.

Bu zâtın bir talebesi sefere çıktı bir gün. O zamanki şartlarda zor ve zahmetliydi yolculuk.

Her yerde su yoktu.

Abdest ve namazda zorluklar yaşanırdı. Bu genç talebe, sefer dönüşü geldi hocasının yanına.

Velî zâtın ilk suâli “namaz”dan oldu.

Ve o talebeye;

“Yol boyunca namazlarını vaktinde kılabildin mi evlâdım?” diye sordu.

Cevâben;

“Elhamdülillah, kıldım hocam” dedi.

Mübârek zât;

"Mâşallah, mübârek olsun evlâdım... Çünkü Müslüman demek, namaz demektir” buyurdu.

Genç sordu:

“Namazı kazâya bırakmak için özür var mıdır hocam?”

“Evet, iki özür var. Uyku ve unutmak” buyurdu.

“Başka yok mu?”

Mübârek gülümsedi;

“Bir de ölüm tabii!”

Delikanlı almıştı cevaptaki mesajı…

Ve sordu:

“Yâni hocam, insan yaşıyorsa, mutlaka namazını kılmalıdır, öyle mi?”

Mübârek zât;

“Evet, aynen öyle. Çünkü namaz, ‘nefes almak’ gibidir bu dinde. Müslüman, nefes aldığı müddetçe namazını kılacaktır” buyurdu.

Abdüllatif Uyan'ın önceki yazıları...

ÖNE ÇIKANLAR