Kaydet
a- | +A
Kibir felâkettir!.. Bu zât buyuruyor ki; (Bu dünyaya muhabbet, İnsan için en büyük bir musibettir elbet. Yâni büyük tehlike, "Dünya muhabbeti"dir, Ondan sonra en büyük tehlike de "Kibir"dir. İnsanın kendisini beğenmesidir yâni, "Kibir", her iyiliğe olur engel ve mâni. Hadiste buyuruldu; (Kalbinde kibir, gurur, Olan kime, Cennete girmekten mahrum olur.) Kurtarmak için ise, kalbi bu fena huydan, İlim ve ibadete sarılmalı durmadan. Nasıl vücudumuzun var ise bir gıdâsı, İlim ve ibadetle, silinir kalbin pası. Amelsiz ilim ise, insana bir vebâldir, Zîra öğrendiğini, tatbik etmek gerekir. Bildiklerine göre yaşamazsa eğer kim, Aleyhte şâhit olur, âhirette o ilim. Ameli de "İhlâs"la yapmalıdır ki bir de, Yarın o amellerden, kula olsun faide. Lâkin nefse uyarak iş yapılırsa eğer, Hiç faidesiz olup, zahmeti boşa gider. Yapılan bir amelde, insanlara gösteriş Niyeti varsa eğer, hiç makbul olmaz o iş. "Allah için" olursa, bir ibadet ve tâat, Hak teâlâ ecrini ihsan eder kat be kat. Onun için her işi, yapmadan önce insan, Düşünmeli ki, "Rabbim, râzı mı acep bundan?" Râzı ise yapmalı, yoksa vaz geçmelidir, Böyle yapmak, azabtan kurtulma çaresidir.) Birisi de nasihat isteyince bu zâttan, Buyurdu ki; (Kaçmalı dünyaya sarılmaktan. "Ölüm"ü hâtırlayıp, âhirete dönmeli, O günün dehşetini, düşünüp titremeli. Dünya işleri ile, zaruret kadar ancak, Uğraşıp, âhirete lâzımdır çok çalışmak. Sözün özü, bu gönül Allah''tan gayrisine, Tutulmaktan kurtulup, dönmeli Sahibine. Ve yine müslümanın, beden ve her âzâsı, Hep dîne uymalı ki, budur işin esâsı. Dünya bir "Zılli zâil", yâni gölge gibidir, Kim ona güvenirse, o, pişman ve nâdimdir. O seninle kalsa da, kalmazsın sen onunla, Ne kadar sarılsan da, ayrılırsın sonunda. Öyle ise çıkmadan bu yalancı fâniden, Onun muhabbetini, çıkarmalı kalbinden, Dünya lezzetlerine aldanmazsa kim eğer, Cennet nimetlerine kavuşur, rahat eder. Ve her kim âhirete verirse fazla önem, Olur iki cihanda, çok aziz ve muhterem.)
ÖNE ÇIKANLAR