Kaydet
a- | +A
Bu zât buyuruyor ki, (İmanı olan kişi, Nasıl işleyebilir, günah olan bir işi? Biri görecek olsa, o fiili işlerken, Hayâ edip vazgeçer, o işi işlemekten. Halbuki Allah her an, görüyor kendisini, Ve biliyor kalbinden neler geçirdiğini. O O''nu görmese de, görüyor onu Allah, Bunu bilen bir kişi, nasıl işler bir günah? Ve Allah kendisine yakınken ondan daha, O, nasıl bile bile, isyan eder Allah''a? Yaptığı her bir işi, kaydediyor melekler, Mahşerde bunlar ona, sorulur birer birer. Her işi ne niyetle yaptı ise, muhakkak, Hepsinin hesabını, soracak cenab-ı Hak. Sadece "Amel"ine, bakmaz Allah kulunun, Bakar ki, O amelde, maksadı neydi onun? Yine bir gün bu zâtın şöyledir ki sohbeti; (Eğer kim istiyorsa, ebedî saâdeti. Muhammed Mustafâ''ya uymalıdır o elbet, Zîra Ona uymakla, ele geçer saâdet. Cennet ni''metlerine, kavuşabilmek için, Yalnız ona uyması, lâzım gelir kişinin. Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak, Allah''ın Habîbine, uymakla olur ancak. Ona uymıyanların, tövbeleri, zühdleri, Hak teâlâ indinde, kabul olmaz hiç biri. O Resûlün yolunda, değil ise bir kimse, İndallah kıymetsizdir her ne ki işler ise. Peygamberler" Onun o hayat veren bahrinden, Bir kadehe kavuşup, yükseldiler esasen. "Evliyâ", O''nun sonsuz deryasından bir yudum, İçip muradlarına ermişlerdir bil-umum. Velhâsıl mevcud olan ne varsa kâinatta, Hep Onun şerefine yaratılmıştır hattâ. Canlı cansız her varlık, kâinatta bulunan, Hepsi feyiz almıştır, O Resûlün rûhundan. Allah''ın varlığını, O beyan eylemiştir, Rab, Onun rızasını almağı istemiştir. Ona ve eshâbına, çok selâm olsun bizden, O Resûl râzı olsun, inşallah hepimizden. Ey sonsuz saâdete kavuşmak istiyenler, Ona tâbi olarak yaşayın, size yeter. Bu devlete ermeğe, ne varsa mâni olan, Bütün var gücünüzle, kaçınınız onlardan. O yüce Peygambere uymazsa biri şâyet, Her sözü bir "Zehir"dir, gösterse de keramet. Onu dinliyenleri, sürükler felâkete, Kimseyi düşürmesin, Allah böyle âfete.)
ÖNE ÇIKANLAR