Kaydet
a- | +A
Bu dünya hayâldir... Allah adamlarından, çok büyük bir veliydi, Onun "büyük" olduğu, her halinden belliydi. O bir gün buyurdu ki; (Ölüm var ey cemâat, Ölümden sonra başlar, hakiki, asıl hayat. Bu dünya bir "hayâl"dir, vefasız, fânidir hem, Âhiret öyle değil, ebedidir o âlem. Kötü gözle bakmazlar, mü''minler birbirine, Hep "Hüsnü zan" üzere bulunun siz de yine. Mü''mine muhabbetle bakmak da, ibâdettir, Sakın sert bakmayın ki, bu büyük bir âfettir. Eğer sizi üzerse, bir mü''min kardeşiniz, Sabredip, sakın ona karşılık vermeyiniz. Hattâ iyilik edin, o din kardeşinize, Böyle emretmektedir, dînimiz zira bize.) Bir gün de buyurdu ki; (İlim, amel, ihlâsı, Temine çalışın ki, budur işin esası. Bize Hakk''ın rızâsı lüzumludur esasen, Kulları memnun etmek mümkün olmaz ki zâten. Kim Allah rızasını, ararsa her işinde, Kullar da râzı olur, ondan neticesinde. Kim de memnun etmeye uğraşırsa kulları, Allah ve kul indinde, hiç olmaz itibarı.) Bir gün bu velî zâta sordular; (Neden acep, İyi kötü her insan, seviyorlar sizi hep?) Buyurdu; (Bize yalnız, lâzımdır Hak rızâsı, Lâkin mühim değildir, kulun râzı olması. "İnsanlar sevsin" diye uğraşmayız biz aslâ, Zîra böyle davranış, bağdaşmaz hiç ihlâsla. Kim Hakk''ın rızasını almağa etse gayret, Halk da, ister istemez, severler onu gayet. Kim gönlünü Allah''tan kullara çevirirse, Bilâkis seven olmaz, kullardan onu kimse.) Bir gün de buyurdu ki; (Herşeyden daha önce, İman ve itikadı düzeltmeli güzelce. Bundan sonra yapacak mühim iş de bir tektir, O da, İslâmiyeti iyice öğrenmektir. Sonra bildiklerini yapmaya gelir sıra, Amel edilmedikçe, kurtuluş olmaz zîra. Her kimde bulunmazsa, ilim, amel ve ihlâs, Âhirette azabtan kurtuluş mümkün olmaz. İbadet yapmayıp da, uyarsak nefsimize, Nasıl cevap veririz mahşerde Rabbimize? Oyun ve eğlenceyle, geçer ise bu ömür, Bulunur mu mahşerde, bir bahane ve özür? "Aklı olan" bir kişi, uyar İslâmiyete, Kavuşur en sonunda, ebedî saâdete. "Ahmak olan" kimse de, nefsine tâbi olur, Dünya ve ahirette, bulamaz rahat huzur.)
ÖNE ÇIKANLAR