Ölüme hazır olun!.. Allah adamlarından, bir büyük evliya zât, Bir gün birisi ondan isteyince nasihat, Buyurdu; (Ermek için, ebedî saadete, Bütün hücrelerinle, tam yönel âhirete. "Ölüm" ve "Âhiret"i, hiç çıkarma yâdından, Yakın bil ecelini, hattâ bugün, yarından. Dünya işlerine de, çalış, ihmal etme hiç, İnsana, bu şekilde gelir neş''e ve sevinç. Ölümü çok düşünen, ona tam hazır olur, Bu hazırlık hâli de, ona verir tam huzur. Eceli geldiğinde, telâş etmez katiyyen, Çünkü hazırlığını o yapmıştır kâmilen. Halbuki düşünmezse bir kimse ölümünü, Bir telâşa kapılır ecel geldiği günü. O da hazırlığını yapsaydı daha önce, Telâşa kapılmazdı, Azrâil''i görünce. Ayrıca, kim ölümü, çok yâdederse şayet, O kimsenin ömründe, olur yümün bereket. Tûl-i emel sahibi olursa bir kişi de, Ömrü daha kısalır, hakikat budur işte.) Dediler; (Bir velîden, feyz alabilmek için, Acaba ne yapması lâzım gelir kişinin?) Buyurdu; (Bunun için kâfi gelir muhabbet, O velîyi sevdikçe, feyiz de artar elbet. Artar İslâmiyete uymak arzu meramı, İğrenç ve çirkin görür, her günah ve haramı. O velî zât İslâmdan bir taviz verince az, Böyle olan bir kişi, asla mürşit olamaz. Kendini "Mürşit" diye tanıtırsa eğer ki, Zararı faydasından çok olur elbette ki. Böyle olan kimseler, "Yol kesen" gibidirler, Halkı, Hakk''ın yolundan, alıkoyuverirler. Bu gibiler, yırtıcı, vahşi hayvan gibidir, Ve hattâ onlardan da, daha tehlikelidir. Zîra arslan, insanın alır yalnız canını, Bunlar ise alırlar, dînini, îmanını. Hakiki velîlerin alâmetleri vardır, O zât, halis ve muhlis, bir "Allah adamı"dır. Sadece âhirete döndürmüştür yüzünü, Onu gören, unutur cümle üzüntüsünü. İslâma hizmet için, çok çalışır o fakat, Hiç kendi şahsı için, düşünmez bir menfaat. Vardır onun kalbinde, yalnız aşk-ı ilâhi, Onda, dünya sevgisi bulunmaz zerre dahî. Kimin bir derdi olsa, doğruca ona gelir, Onun bir çift sözüyle, ferahlanır, sevinir. Onun her davranışı, "Allah için" olur hep, Kendi için kimseden, hiçbir şey etmez talep.)

