Kaydet
a- | +A
En büyük nimet!.. Bu zat buyuruyor ki (Bir kulda edep hayâ, Var ise o kavuşur, Allahü teâlâya. Çünkü edep ve hayâ, zînettir insana hep, Vâsıl olamamıştır, Hakk''a hiçbir bî-edep. Kardeşlerim, bilin ki, bizleri cenab-ı Hak, Halk eyledi dünyada "seçilmişler" olarak. Bir islam diyarında, mü''min anne babadan, Geldik ki, büyük ni''met, olamaz daha bundan. Zîra bugün dünyada, yaşayan bu insanlar, İçinde nice bedbaht, tâlihsiz kimseler var. Yâni Hak teâlâyı, bilmiyor nice insan, Kendi yaradanına, ediyor günah isyan. Sonsuz hamd ve şükürler, olsun ki Rabbimize, "İman" gibi kıymetli bir ni''met verdi bize. Nefsine tâbi olup, günahlara dalanlar, Cennet ni''metlerinden, mahrumdur yarın onlar. Bunlar bilmiyorlar mı, Allah''ın gördüğünü? Ne cevap verecekler, ölünce mahşer günü? O "Sorgu-sual" günü, elbette ki olacak, Herkesin yaptıkları, önüne konulacak. Dünyanın zevklerine hiç aldanmayanlara, Ve Allah''tan korkarak günahtan kaçanlara, Çoluk çocuğunu da, koruyorlarsa eğer, Bunlara, ahirette, verilir çok ni''metler.) Bir gün de buyurdu ki, (En mühim şey insana, Önce sahip olmaktır, dosdoğru bir îmana. Sonra islâmiyyeti, iyice öğrenerek, Emirlere sarılıp, etmektir haramı terk. Sonra da bir "Rehber"e, bağlanmak lâzım gelir, Bu da, her mü''min için, mühim ve gereklidir. Bunlara muhabbeti sebebiyle o kimse, Kavuşur o kalpteki, bereket ve feyize. Böylece kendinden ve nefsinden uzaklaşır, Ve mânevi olarak, o velîye yaklaşır. Onlardan istifade etmek için de yine, Edepli olmalıdır, o din büyüklerine. Bu feyzleri almakta, ölüler ve diriler, Genç, ihtiyar ve çocuk, hepsi müsâvidirler. Açlık çekmek değildir, bu yolun riyâzeti, Öğrenip, tam yapmaktır, dîni İslâmiyyeti. Büyüklerimiz bize, buyurdu ki (Bir kimse, İmanı, ehli sünnet üzere değil ise. Ve gevşekse İslâma, ittiba eylemesi, Alamaz büyüklerin kalbinden gelen feyzi. İbadet etmeyenler, terakki edemezler, Yâni mâneviyatta, hiç ilerleyemezler. Hârika gibi işler, gösterseler de gâyet, Hepsi "İstidrac" olup, değildirler keramet.)
ÖNE ÇIKANLAR