Kaydet
a- | +A
Nefsin alçaklığı... Allah adamlarından bir büyük evliya zât, Bir gün sevdiklerine şöyle etti nasihat: (Sağlıklı geçen ömür, çok büyük bir ni''mettir, Maksat, İslâma göre bu ömrü bitirmektir. Bir "Allah" söylemekle, bir iyilik bir ihsan, Yapmakla, âhirette kurtulur belki insan. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyorlar, "İbadet etseniz de, edin yine istiğfar" Hak teâlâ, veriyor bizler neyi istersek, Vermek istemeseydi vermezdi çünkü istek. Kimine, kendisinin sevgisini veriyor, O da bunu isteyip, bu devlete eriyor. Yâni Allah isterse, bir kula bir şey vermek, Verir önce o kula, o şeye arzu, istek. İnsan da zanneder ki, "İyidir de amelim, Bunun için bunları veriyor bana Rabbim" Halbuki iyi kötü, her bir arzu ve talep, Allahü tealadan kullara geliyor hep. Sonsuz hamd ve şükürler olsun ki Rabbimize, Hep iyi işler için, arzular verir bize. Kumar, içki olsaydı eğer isteklerimiz, Yüzü kara kimseler olurduk her birimiz.) Bir gün de bir mü''mine yazdı ki mektubunda; (Ey yavrum, aman sakın, gitme nefsin yolunda. Çünkü düşmanındır o, ve senin içindedir, Şef olmak, başa geçmek arzu hevesindedir. Onun bütün gayesi, herkesten olsun üstün, Ve herkes ona karşı, eğilsin, boyun büksün. Arzu etmez kimseye muhtaç olsun kendisi, Hiç istemez olsun bir, âmiri, efendisi. Onun bu istekleri gelir ki şu mânâya, Şerik, ortak olmaktır, Allahü teâlâya. Yâni "ma''bud" olmaktır, onun için tek hedef, İster ki, herkes ona tapınsınlar mâlesef. Hattâ nefs-i emmâre alçaktır ki o kadar, Ortak olmağa bile, eylemez pek itibar. İster ki kendi olsun, yalnızca âmir, hâkim, Girsin onun emrine, dünyada varsa her kim. Bir hadîs-i kudsîde buyuruldu halbuki; "Nefsine düşmanlık et, bana düşman o çünkü" Hâsılı alçak nefsin, mal, mevki, rütbe, makam, Gibi arzularını kim yaparsa bittamam, Yardım etmiş sayılır, Hakkın düşmanlarına, Ne belâ gelse azdır, o kimsenin başına. Kul için, bundan büyük suç olur mu ki acep, Rabbinin düşmanına yardımda bulunur hep. Halbuki bu alçağa, kim ederse az yardım, Hakk''a düşman olmağa yaklaşır adım adım.)
ÖNE ÇIKANLAR