Kaydet
a- | +A
''Nefsine düşmanlık et!'' Allahü teâlâya gönül vermiş bir velî, Nasihati herkese olurdu faideli. Bir gün sevdiklerine buyurdu; (Ey insanlar, Rabbimizin bizlere sonsuz ni''metleri var. Bu kadar çok ni''mete şükretmek mümkün değil, Zîra âciz kalırlar, bu işte ağız ve dil. Bu babta Hak teâlâ buyurur ki Kur''ânda, "Size nimetlerimi yazmak için dünyada, Ağaçlar kalem olsa ve denizler mürekkep, Ni''metlerim bitmeden denizler biterdi hep. Bir deniz daha gelse, biterdi o da mutlak, Öyle kıymet vermiştir bizlere cenab-ı Hak. Ne görebiliyorsak, yâni şu kâinatta, Ve ne göremiyorsak yerde ve gökte hattâ, Hepsi, menfaatine yaratıldı insanın, Nasıl kıymet vermiştir, Rabbimiz bize bakın. Yıldızlar, ay ve güneş, bu koskoca kâinat, Yeryüzünde bulunan, nice hayvan ve nebat, Hepsini, insan için yarattı Hak teâlâ, Bir şeref ve üstünlük olur mu bundan a''lâ? Allah, biz insanlara böyle kıymet veriyor, "Sizi de kendim için yarattım" buyuruyor. Bu kadar ni''metlere nail olan bu insan, Hiç unutabilir mi, Rabbini kısa bir an. Unutursa, ne kadar olur fena ve çirkin, Bundan büyük nankörlük olur mu bir kul için?) Yine bir sohbetinde buyurdu; (Cenab-ı Hak, Buyurdu ki, "Büyüklük, bana mahsustur ancak. Kim bana ortak olmak ister ise bunlarda, Büyük düşmanımdır ki, yakarım onu Nar''da." Demek ki, mevki makam, rütbe gibi her ni''met, "Nefis için" olursa, hüsran olur âkıbet. Ve lâkin istenirse, nefse tâbi olmadan, Günah değil, bilâkis "Sevap" olur o zaman. Bunlar, Hak teâlânın, "Dînine hizmet" için, İstenirse, Rabbimiz veriyor buna izin. Yâni bu isteklere karışmazsa hiç nefis, Bunları istemekte, dînimizde yok beis. Şundandır ki Allah''ın dünyayı sevmemesi, Kötü isteklerine kavuşturur hep nefsi. Nefis kurtulmadıkça "Üstünlük" hülyâsından, Zor olur kurtulması, Cehennem azabından. Ebedî felâkete gitmeden daha önce, Onu bu hastalıktan kurtarmalı hemence. "Lâ ilâhe illallah" mübarek kelimesi, Sık sık tekrarlanırsa, temizler âdi nefsi. Ne zaman yoldan çıkıp, "Azgınlık" gösterirse, Bu "Güzel kelime"ye sarılmalı o kimse.)
ÖNE ÇIKANLAR