En büyük düşman! Allah adamlarından, bir büyük evliya zât, Bir gün o sohbetinde şöyle etti nasihat: (Allahü teâlâdan gelen nûr ve feyize, Mâni olan, bizdeki "Nefis"tir önce bize. Yâni kulun kendidir, kendine düşman olan, Düşmanı, dışarıda aramayın hiç bir an. "Ben haklıyım" demeğe başladı mı bir kimse, Tâbi olmuş demektir, can düşmanı bu nefse. "Filân, on para etmez" dediği anda kişi, Nefsin pençesindedir, bitmiştir onun işi. Başkasını suçlamak, suçların büyüğüdür, O, nefse esirdir ki, değildir serbest ve hür. Şaka değil, "Ateş var", dayanılmaz an bile, Cennet de Cehennem de, dolacak insan ile. Öyleyse Rabbimizin bize ihsan ettiği, Nimetlerin kadrini bilelim daha iyi. Birisi, "İman"dır ki, bu çok büyük bir nimet, Elden çıkarmamağa verin çok ehemmiyet. Öbürü, "Vücut"tur ki, çok şükür sıhhatteyiz, Bu büyük nimeti de, ihsan etmiş Rabbimiz. Bu emaneti dahî, O''nun râzı olduğu, Yerlerde kullanarak, tam yapmalı kulluğu. Nasılsa eskiyecek bu vücut en sonunda, Öyleyse bırakın da, eskisin Hak yolunda.) Bir gün de buyurdu ki; (İslâm âlimlerinin, Dünyayı sevmeleri, ne fenadır ve çirkin. Böyle olan bir âlim, kurtarsa da herkesi, Ve lâkin kendisine, olmaz bir faidesi. Dîni kuvvetlendirmek, İslâmiyeti yaymak, Şerefi, kendisine ait olsa da, ancak, Bâzan öyle olur ki, kâfir, fâsık bir kişi, İcabı hâle göre, yapabilir bu işi. Bunlar, "Çakmak taşı"na benzerler ki nihayet, Bulunur içlerinde, bir enerji ve kudret. İnsanlar bu kudretten istifade ederler, Lâkin ondan, kendine fayda olmaz müyesser. Bunların da ilminden, olmaz faideleri, Ve hattâ zarar verir, onlara ilimleri. Çünkü yarın bir "Delil" olur ki bu ilimler, "Bilmiyorduk, bilseydik yapmazdık" diyemezler. Allahü teâlânın kıymet verdiği ilmi, Dünyaya âlet etmek, ne kötüdür değil mi? Çünkü Allah, dünyaya vermiyor değer, kıymet, Buna rağmen veriyor ilme çok ehemmiyet. Din hakkında konuşmak, yazı ve kitap yazmak, "Allah için" olursa, faydalı olur ancak. Olursa bunlar eğer, "Şöhret" için, "Mal" için, Olmaz istifadesi, ondan hiçbir kişinin.

