Kaydet
a- | +A
Kul hakkı çetindir!.. Bu zât buyuruyor ki; (İki cins günah vardır, Birisi, Allah ile kullar arasındadır. İkinci tür günahlar, kulların birbiriyle, Münasebetlerden hasıl olur haliyle Birincisi, Allah''ın bileceği bir şeydir, Ya affeder o kulu, yâhut da ceza verir. Kullar arasındaki günahlara gelince, Bunlarda, kulların da hakkı vardır bir nice. Bu türlü günahlarda, "Adâlet" olacaktır, Alacaklı, borçludan hakkını alacaktır. Lâkin geçmez orada, dünyadaki paralar, Verilir sevap ecir, yüklenilir günahlar. O gün sırat köprüsü üstünden geçerken halk, Yedi yerde suale çekilirler muhakkak. Namaz oruç, hac, zekât, gusül ve kul hakları, Bunlar, ehli mahşere sorulur ayrı ayrı. Çok az kul hakkı için, yetmiş yıllık namazın, Ecri, alacaklıya verilir varsa yarın. Yoksa, alacaklının günahları alınır, Buna yükletilerek, Cehenneme atılır. "Kul hakkı" da sadece, olmaz sövüp saymakla, Hattâ doğar kul hakkı, birazcık yan bakmakla. Kalp kırmak, dînimizde çok büyük bir günahtır, Kâ''beyi yetmiş defa yıkmaktan da fenadır. Âlimler buyurur ki; (Evlenecek bir kimse, Zevcesinin hakkını gözetemiyecekse, Evlenmesin, çünkü o, kul hakkına girerek, Yarın mahşer yerinde, sıkıntıya girer pek.) Yine buyururlar ki; (Kadın esir değildir, En çok görüşmemiz de, evde hanım iledir. Her gün evden çıkarken, hanım ile muhakkak, Helâllaşmalıdır ki, iyidir böyle yapmak.) Bir gün de buyurdu ki; (Allah, insi ve cinni, Yarattı ki, yapsınlar kulluk vazifesini. Dünya ve âhirette saâdete kavuşmak, Allah''ın Resûlüne uymakla olur ancak. Her bir hareketini, uydurmadıkça Ona, Kavuşmak mümkün olmaz, Allah''ın rızâsına. Hak teâlâdan başka, neye gönül verilse, "Ma''bûd" yapılmış olur, o şeyler her ne ise. Bu halden kurtulmanın çaresi de bir tektir, O da, O''ndan gayriye, hiç gönül vermemektir. Cennet ni''metlerini istemek bile hattâ, Bu tasavvuf yolunda, olur kusur ve hatâ. Cennete gönül vermek olunca böyle günah, Dünyaya düşkün olmak, neye varır mâzallah. Çünkü dünya, Allah''ın sevmediği şeylerdir, Yarattığından beri, hiç kıymet vermemiştir.)
ÖNE ÇIKANLAR