Onlarda düşen fiyat bizde neden 72 kat fazla?

Sesli Dinle
A -
A +
Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO), gıda fiyatları göstergesi yayımlandı. Rakamlar gösteriyor ki, küresel gıda fiyatları 2022'de yüzde 1 gerilemiş. Bütün dünyaya hububattan sebze ve meyveye kadar yüzlerce gıda ürününden milyarlarca dolarlık satış yapan Türkiye'de, bizim ülkemizde ise yüzde 77 artmış. Evet, geçtiğimiz yılın şubat sonunda dünya gıda piyasasında söz sahibi ülkelerden ikisi birbiriyle savaşa tutuştu ve hububat ve yağ fiyatları başta olmak üzere fiyat artış rekorları kırıldı.
 
Ardından Türkiye'nin öncülüğünde ağustos ayında gıda koridorunun açılması sağlandı ve ardından küresel fiyatlarda hızlı bir gerileme yaşandı. Bu gerileme, tahıl koridorunun açılmasından bu yana devam ediyor. Evet savaş bütün dünyanın arz-talep dengesini bozdu. Herkes karnını doyurma, ısınma, enerji ihtiyacını karşılama derdinde ve geleceğe dair planlarını da buna göre yapıyor.
 
Ham madde pahalı ama herkese pahalı. Gübre, yem, tohum pahalı ve kıt ama herkes için aynı şey geçerli. Ama her nedense dünyada fiyatlar düşerken, aynı siyasi ve ekonomik çarkın içinde olan Türkiye'de yükseliyor. İşte burada gerçekten kendimize dönüp bakmamızı gerektiren çok önemli bir ahlak problemi var!..

1 ASGARİ ÜCRET ARTIŞI, 3 DEFA ZAM

Neredeyse eylül ayından bu yana asgari ücreti konuşuyoruz. Ülkemizde, yüzde 100'lere yaklaşan enflasyon sebebiyle tarihte ilk kez yılın yarısında asgari ücrete zam yapıldı. Bunun üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra da yıl sonu artış oranları üzerinde tahmin yapmaya başladı her kesim.
 
Şu kadar olursa maliyetler artar, bu kadar olursa işveren şöyle etkilenir falan diye devam eden bir sürü tahmin, beklenti, öneriyle geçti aylar. İlk kez 8 bin lira ve üzeri rakam telaffuzu başlamıştı ki "Asgari ücret 8 bin lira olacak" diye ürünlere zam yapıldı.
 
Bütün ürünlerin etiketleri sadece beklentiyle, tahminle değişti de değişti... Ardından asgari ücret görüşmeleri yapıldı, 8.500 lirada karar kılındı, devlet işverene desteğini de artırdı ama deyim yerindeyse iğneden ipliğe her şeyin fiyatı bu defa da "beklenti gerçekleşti" diye arttı.
 
Şimdi ise ocak ayının sonunda ilk zamlı ücretler ödenecek. E, eller tutulur mu; bir zam da şimdi gerek!..

"SABİTLEDİM" SÖZÜNE RAĞMEN ARTIŞA DEVAM

Son günlerde malumunuz birçok market fiyatları sabitleyeceğini, bazıları ise mevcut fiyatlar üzerinden indirim yapacağını duyurdu.
 
Hepimiz sevindik, alkışladık, gazetemizin sütunlarında haberler yapık, televizyonlar 'fiyat sabitleyen' marketlerle ilgili görüntüler yayınladı ama gelin görün ki, sabitlenen çok da fazla bir şey yok.
 
"2023 üründe fiyat sabitleyeceğim" diyen marketin raflarına göz gezdirdim dün. "Fiyat sabitledik" açıklamasından bir gün sonra, yani 7 Ocak'ta neredeyse bütün etiketlerini değiştirmişti o market! Bir de indirim komiklikleri var tabii...
 
Bir market bir paket puding tozu için indirim yaptığını ilan etmiş. Ama orada 72 liradan 12 liraya indirdiğini iddia ediyor. Mümkün mü böyle bir şey? Bir paket toz pudingi daha önce 72 liraya alan, hatta hatta 72 lira olduğunu gören var mıdır? Elbette yoktur...
 
İşte burada tüketici olarak bize büyük görev düşüyor. "72 liradan o pudingi sattığını ispat edemezse, size 12 liranın 6'da birine, yani 2 liraya o pudingi satmak zorunda." Bütün indirim iddialarında bu geçerli. Bir indirim etiketinde "Şuradan buraya indirdik" diyorsa ve siz ona inanmıyorsanız, Tüketici Kanunu'nun verdiği hakla, o yüksek fiyatın ispatını isteyebilirsiniz.
 
İspatlayamazsa da son fiyattan, iddia edilen oran kadar indirim alabilirsiniz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.