Karanlıkta göz kırpmak

Sesli Dinle
A -
A +
Bunu anlatmıyorsanız, anlatamıyorsanız veya "Ürün çok değerli, kendini satar" diyerek pazarlama safhasını atlıyorsanız; yanılıyorsunuz. Çünkü yaptığınızı, ürettiğinizi anlatmamak, eskilerin deyimiyle 'karanlıkta göz kırpmaya' benziyor.
 
Vasat bir ürün ya da fikrin sahibi 'bir yumurta için yedi köyü inleten tavuk' misali, ne yapacağını şaşırırken, kaliteli bir ürün, hizmet ya da fikrin sahibi, çoğu zaman da tevazudan olsa gerek; anlatmaktan, tanıtmaktan, pazarlamaktan imtina ediyor ve maalesef yanılıyor.
 
Gördük ki, bu ‘pazarlama’ ayrıntısını kaçıranlardan biri de Millî Eğitim Bakanlığı olmuş...
 
On yıllardır her birimiz eğitime yatırım deyip durduk. Yapılması gerekenleri sıraladık ama biz sıralamaya devam ederken Millî Eğitimde ne aşamaların katedildiğini bilmedik, görmedik. Çünkü duymadık.
 
Geçtiğimiz hafta Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, gazetemize konuk oldu. Yaptıklarını öyle bir anlattı ki "Yok artık, niye bilmiyoruz bunları" sorusunu birkaç kez sormak zorunda kaldım sayın Bakan'a...
 
Anlattıklarını haber olarak Eğitim Editörümüz Mahmut Özay yazdı.
 
Dün de Yayın Koordinatörümüz Yücel Koç'un makalesinde okudunuz muhtemelen ama hâlâ yazılması gereken sayısız bölümü varsa bu ziyaretin; anlatma konusunda ne kadar eksik kalındığının da ispatıdır aynı zamanda...
 
Zaten Sayın Bakan "Yapıyoruz ama anlatmayı atlıyoruz, reklam aklımıza gelmiyor" dedi anlatmaya başlarken…
 
Mesela; ana sınıfı ya da anaokulu fırsatı...
 
Çalışan kadınlar için en büyük ihtiyaç. Bir kadın istiyor da çalışamıyorsa, ilk sebep çocuğunun güvenle bırakılacağı bir yer olmamasıdır. İşte bu büyük sorun çözülmüş meğerse.
 
Eskiden yılda en fazla 50 tane anaokulu açılırken, sadece bu sene açılan anaokulu sayısının 2022 sonuna kadar 4 bine ulaşacağını söyledi Bakan Özer. Evet, tam 4000 anaokulu...
 
Buradaki on binlerce çocuğun hayata daha donanımlı başlaması, o çocuklarının annesinin çalışırken gözünün arkada kalmaması için elzem.
 
Siz biliyor muydunuz etrafınızda bu kadar çok anaokulu olduğunu?
 
Ben bilmiyordum ne yazık ki...
 
Millî Eğitim ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışma; muhtaç ailelerin çocuklarının eğitim hayatı boyunca takip edilmesi ve hatta iş hayatına atılırken onlara pozitif ayrımcılık yapılması da kimsenin bilmediği çalışmalardan...

 

Hem havlu, hem havlu makinesi

 
"Meslek Lisesi Memleket Meselesi" diyerek 2006 yılında çalışma başlatmıştı Koç Holding. Yıllarca bu alandaki çabalara destek verdiler. Zaman içerisinde ara eleman, teknik eleman eksiği oldukça, her sektör kendi alanında eğitim vermek adına 'meslek lisesi' kurmaya başladı.
 
Dericiler, makineciler, otomotivciler, ayakkabıcılar bu alanda ilk akla gelenler...
 
İşte sanayinin bu eleman sorunu da Millî Eğitim'in dert edindikleri arasında olmuş.
 
Liseyi bitirmemiş, eğitimini yarım bırakmış gençler için sistem başlatılmış. Bu gençler mesleki eğitim alırken, asgari ücretin üçte biri kadar ücrete hak kazanıyor (yakında bu miktar asgari ücretin yarısı kadar olacak), haftada 2 gün okula giderken dönem sonunda lise diplomasına kavuşuyor, mezun olur olmaz da bağlantılı sanayi kuruluşlarında işe başlıyor.
 
Bu proje sanayicinin o kadar büyük bir eksiğini tamamlamış ki, geçtiğimiz günlerde İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç bir çağrı yapmış ve "Sanayicilerimize, ticaret erbabımıza sesleniyorum: Gelin, devletin asgari ücretin üçte birini ödediği bu gençlerimize ek maddi katkıda bulunalım ve bu okulları daha da cazip kılalım" demişti.
 
İşte o okullar bir yandan teknik ve ara eleman yetiştiriyor, bir yandan da ihracat yapıyor. Hatırlarsınız değil mi, pandemide evlerimize kapandığımızda o liseler birçok ülkeye maskeden eldivene, dezenfektandan numune kabini ve hatta solunum cihazına kadar birçok ürün ihraç etmişti.
 
Bakan Mahmut Özer de ziyareti sırasında bu liselerin ihracat kabiliyetinden bahsedince "Nereye, ne kadar ihracat" diye sordum. Mesela Fransa'ya kâğıt havlu ihraç etmiş bir lisemiz. Onunla da yetinmemiş, o havlunun makinesini de aynı ülkeye satmış.
 
Sakarya'dan bir lise Bosna Hersek'e temizlik ürünleri, Konya'da bir başka lise Romanya'ya fırın ihraç etmiş. Konya'da bir teknik lise de yine Romanya'ya kompost makinesi satmış...
 
Bunları duyunca benim bile teknik liseye gidesim geldi ki, gençlerin heyecanını düşünemiyorum bile...
 
Bu nedenle anlatmak gerek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.